Habersiz Aşk

Bölüm 4

Hayatımıza bomba gibi sözleriyle giren kadın Defne kim bilir başımıza hangi dertleri açacak? Merak ediyorum. Ağlayarak içeri geçtim kadın onu deyince. Can'da çok gecikmeden yanıma gelmişti. Beni öyle görünce üzülmüş. Beni tesseli etmeye çalışıyordu. Defne karnında 3 aylık bebeğiyle enayi yerine koyulduğunu düşünüyordu.

Kadın bize musallat olmaya başlamıştı. Her gün eve geliyor. Çocuğuyla bizde oturuyor bizi strese sokup gidiyordu. Bir gün Can yokken benimle konuşmak istediğini söyledi, "Bak canım Can her zaman benimdi. Ve her zamanda benim olacak. Can'dan uzak durmazsan seni gebertirim." Deniz cesur, gözüpek bir insandı. "Sen kimsin ya? Kendine gel gebertirim seni." Defne, Deniz'i itince Deniz'in sinirleri tepesine bindi ama hamile olduğu aklına gelince durdu. Can'ı arayınca
telefonu bir bayan açtı. "Efendim tatlım?" Neler oluyordu. (Deniz'in Ağzından) Can beni hamile kalınca mı aldatmaya başladı gibi şeyler düşünürken baş ağrısından kendime koltuğa fırlattım ve telefonu kapattım. Başım ağrıyor. Beynim zonkluyordu. Halüsilasyonlar görmeye başlıyordum. Can yanıma gelip bana dokunuyordu.
(Hikayeye Devam)
Defne korkmaya başladı. Telefonu tuşlayıp gene Can'ı aradı. Bu sefer Can açtı. Geçen açanın kim olduğunu sormadan, kötü olduğunu onu yanında görmek istediğini söyleyip gene telefonu kapattı. Aradan bir yarım saat geçtikten sonra Anahtar sesleri geldi. "Neyin var hayatım?" Diye endişeyle sordu. "Çok kötüyüm ve telefonu açan kadın kimdi?" Başını kaşıdı "Haa Gizem. Laf aramızda o erkek ama kadın gibi. Anlarsın ya." Deniz'in siniri bozuldu "Oha travestiyle mi berabersin?" Can çok güldü "Oha artık ne ilişkisi? Gözüm senden başkasını görmüyor. Sen bana aldatma diyorsun. Peki senin neyin vardı?" Defne bozuldu birden. "Aşkım halüsilasyon gördüm. Ama herhalde kadın açtığı için telefonu." Can'da hiç şüphelenmedi "Haa tamam o zaman." Deniz'in canı sıkılmaya başlamıştı. Hamileyken nasıl bir aktivite yapabilirdi? Düşündü taşındı ve yazarlığın onun can sıkıntısını gidereceğini düşündü. Can işten geldikten sonra ona fikrimi sunduğunda Can'da tereddütsüz evet dedi. Moda tasarımcılığından doğuma kadar ve doğumdan sonraki 6 ay çalışmadan maaşı yatırılacaktı. Evdede ek iş olarak kitap yazacaktı.

Bir gün gene Can işten gittikten sonra kendine bir nescafe yapıp laptobunu açtı. Kitabın konusu kendi hayatıydı. Başına gelenleri bir kitaba dökecekti. Kitabın ilk bölümünü yazdıktan sonra laptobu kapattı. Yeni öğrendiği tarif olan Tavuklu, Soslu Spaghetti yapacaktı. Malzemelerini hazırladıktan sonra yemeğini keyifli yaptı. Yemeğini tam hazırladığı sırada kapı çaldı. Tahminince gelen kişinin Can olduğunu düşündü. Kapıyı açtığında karşısında Defne'yi görünce şok oldu. Defne Deniz'in üstüne yürümeye başlayınca Deniz'in ödü patlamıştı. "Sen benden Can'ı çaldın. Başına gelenleri sorgulama bundan sonra. Kendin ettin. Kendin buldun." Deniz'in kafası çok boşmuş gibi birde bunlarla dolunca canı sıkılıyordu. Can'ın bunların hiçbirinden haberi yoktu. Sonra Defne bunları dedikten sonra kapıyı sertçe çarpıp gitti.

Arkasından çok geçmeden Can gelmişti. "Hoşgeldin hayatım." Can çok mutlu oluyordu kapıda karşılanmadan. "Hoşbulduk birtanem. Kendini nasıl hissediyorsun? Yarın bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğiz." Deniz duyduğuna inanamamıştı. "Aa! Doğru yarın bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğiz. İçimden bir ses ikiz olduğunu söylüyor. Çünkü arada bir aynı anda iki kere tekme atılıyor." Can'da mutlu olmuştu. "Hadi bakalım. Artık yarın öğreniriz. Ev çok güzel yemek kokuyor. Gene ne döktürdün?" Deniz Can'ın iltifatına sevinmiş "Senin ev sevdiğin yemeği öğrendim. Tavuklu, soslu spaghetti." Can'ın gözleri fal taşı gibi açıldı koşarak üstünü değiltirmeye gitti. Deniz'de masyı kurduktan sonra beraber yemeklerini yediler. Daha sonrada biraz televizyon seyrettikten sonra uyumaya gittiler.

Sabah erken saatte uyanıp hemen hastaneye gittiler. Doktor kontrol ettikten sonra gülümseyerek, "Müjdemi isterim. Bebeğiniz kız." Deniz hislerinde yanılmıştı. 5. Aylık hamileliğinde hamile olduğunu öğrenmişti. Arabaya bindiklerinde Deniz halüsilasyon görmüştü tekrar. Ama bu seferki ciddiydi. Güya Defne arabada pusu kurmuş Deniz gelincede onu boğmaya kalkmıştı. Deniz halüsilasyonun etkisiyle bayılmıştı. Gözlerini açtığında hastane odasında doktor ve Can başında bekliyordu. "Neyim var neden hastanedeyim? Yoksa bebeğime bir şey mi oldu?" Doktor gayet sakin bir şekilde "Hayır ama bir hastalığınız var. Beyninizde bir hastalık var. Sık sık halüsilasyonlar göreceksiniz. Sıkıntıya gelemezsiniz, asla. Ve birde sürekli baş ağrılarınız olacak. Sizin kesinlikle ameliyat olmanız lazım. Ama hamileyken bu çok riskli. Eğer ameliyat olursanız %95 bebeğinizi kaybedersiniz. Doğumdan yaklaşık 1 hafta sonra sizi ameliyat edeceğiz. Ama ameliyatın en büyük sıkıntısı ise bir daha ömür boyu hiç çocuğunuz olmayacak." Doktor bunu söyledikten sonra her ikisininde moralleri sıfıra düşmüştü. Çünkü en büyük hayalleri 2 çocuğa sahip olmaktı.