Cenaze törenine bile şık gitmişti Deniz. Siyah bir askılı üst altınada yıpyırtık siyah bir pantalon, ayakkabı tercihi ise siyah stilettodandı. Gözünede siyah camlı, yuvarlak Ray-Ban gözlüğünü takmıştı Deniz.
Sonunda defnedilmişti. Tam defneldiği sırada Deniz'in sessize almayı unuttuğu telefonu çalmıştı. Koşarak mezarlıktan uzaklaştı. Arayan bakıcıları Begüm'dü.
"Deniz Hanım, Aslı çok ağlıyor. Sizi istiyordu. Bende sesinizi duyunca susar diye düşündü.."
"Tamam hemen ver Begümcüm Aslı'yı."
"Anne yanımda ol."
"Tatlım bak şimdi tanıdığımız birisi ömür boyu uyumaya başladı. Bizde onun yanında bekliyoruz. 1 saate gelirim. Ne yemek istersin onu yaptıryım kızıma."
"Gözleme." diye bağırdı.
"Tamam tatlım sen şimdi Begüm Abla'na ver telefonu."
"Hıı buyurun Deniz Hanım."
"Ayşe Hanım'a söyleyin bugün yemekte patetesli, peynirli ve sade gözlemeler yapsın."
"Tamam Deniz Hanım."
Telefonu kapattıktan sonra tam mezarın başına gidecekken Deniz'in topu kırılmış yere düşmüştü. O kadar ciddi bir ortamda 'Ahhh!!!' Dçye bir ses çıkınca herkes doğal olarak Deniz'e bakmıştı. Ege koşarak Deniz'in yanına geldi.
"Ya böyle ciddi şeylerde beni mi bulur böyle komik olaylar?"
Ege kendini tutamayıp gülmeye başlamıştı. "Ege gider misin? Ben eve gidecem. Adam bak ya dalga geçiyor."
"Ya dal.."
"Kes git mezara."
Ayakkabılarını eline alarak arabasına bindi. Son gaz bir şekilde eve gelmişti.
"Ohh evde mis gibi gözleme kokuyor. Elinize sağlık Ayşe Hanım."
"Ne demek efendim görevimiz."
Deniz'in telefonuna art arda Ege özğr mesajları atıyordu. Deniz'de naz edip hiç mesaj atmamıştı.
Begüm görünenlere göre yukardaydı. Yukarı çıkıp "Begümcüm. Aslı nerede?"
"Odasında uyuyor efendim."
"Oo süper. Tatlım ben birazdan dışarı çıkıcam. Uyanırsa söylersin geldiğimi. Selin'e.."
"Anne bende geleceğim."
"Ayy günaydın bebeğimm. Tabi sende uyandığına göre beraber gidebiliriz. Senle ana-kız uyumu yapalım mı?"
"Evettt."
Deniz tüm elbiselerinin aynısını Aslı'nın bedenine göre diktirmişti. Büyüyünce üşenmeden gene aynı kıyafetleri dikterecekti. Dolaplarını açtılar. Göbeği açık siyah üstü tül, altı kumaş bir bustiyer altınada siyah püskülleri ayakkabısına kadar olan püsküllü siyah şortlarını giymişlerdi. Altınada Michel Kors'un siyah terliklerini giyip evden çıkmışlardı.
Deniz, biraz deniz havası almak için Selin'in Karşıyaka'daki evine vapurla gitmeye karar verdi. Yürüyerek iskeleye geldikten sonra koşa koşa vapurlarına bindiler. İkiside güneşli hava dolayısıyla üstü çerçeve altı yuvarlak gözlüklerini takmış. Saçlarınıda salmışlardı. Vapurdaki herkes onlara iyi gözlerle bakıp fotoğraflarını çekiyorlardı. Hatta 18 yaşlarında genç bir kız gelip özel olarak bizle fotoğraf çektirmişti.
Karşıyaka'ya varmıştık. Karnımız acıkmaya başlamıştı. İskeleden çıktıktan sonra Gevrekçi gördüler. İki tane boyoz aldılar. Yiyerek Selin'in evine vardılar. Kapıyı açan benim üniversiteden kankam Ali'ydi. Ali'yi Selin'le tanıştırmıştım. İkiside çok iyi anlaşmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Habersiz Aşk
Novela JuvenilKafa dağıtmak için bara giden Deniz ve Can. Hayatları bir geceyle allak bullak olur ne yapacaklarını bilemezler. -Emre Kuskiran