Eunhyuk burnunun dibindeki çocuğa gözlerini kırpıştırarak baktı. Dudakları arasında milimlik bir mesafe vardı ve birbirlerinin nefeslerini gayet net hissedebiliyorlardı.
Donghae'nin nefesi çilekli süt kokuyordu, Eunhyuk'un ise muz.
Heyecandan hızla inip kalkan göğüsleri birbirine çarparken kapının açılmasıyla Donghae aniden kendini yana attı. Şimdi ikisi yanyana yatıyorlardı.
Hye Mi elindeki yorgan ve çarşaflarla içeri girdi ve yatakta yan yana yatan ikiliye kocaman olmuş gözleriyle baktı.
" Tanrım! Yanlış zamanda mı geldim yoksa? Keşke söyleseydiniz bu gece sizi yal-"
" Anne! Saçmalama! Sadece ayağım takıldı! "
Donghae sinirli bir şekilde konuştuğunda Hye Mi kıkırdayarak elindeki yorgan ve çarşafları bir kenara bıraktı.
" Pekala. Ben çıkıyorum. Sizde fazla ses çıkarmamaya çalışın. Biliyorsunuz. Ben yaşlı bir kadınım. "
" Omma!"
Hye Mi oğlunun söylenmelerini duymazdan gelip odadan çıktı. Donghae ise utançtan iki eliyle yüzünü kapatmıştı.
Eunhyuk yanında uzanmış eliyle yüzünü kapatan çocuğun ellerini kavrayıp aşağı çekti ve yüzüne iyice yaklaştı. Pişkince sırıtarak konuştu.
" Ee? Beraber yatıyoruz değil mi?"
Donghae birkaç saniye şaşkınlıkla baktıktan sonra kendine geldi ve Eunhyuk'u sertçe aşağıya itti. Eunhyuk yere düşüp acıdan kalçasını ovarken Donghae sinirli bir şekilde yeri göstererek konuştu.
" Sen yerde yatıyorsun Hamsi!"
" Aish! Evine gelen mis-"
Eunhyuk'un sözü kafasına yediği yastıkla yarıda kesildi.
" Yerde yatıyorsun dedim!"
Eunhyuk, Donghae'nin ani çıkışına şaşırmıştı. Cidden bir an için karşısında annesinin olduğunu düşündü ve korkuyla kafasını salladı.
Donghae ise verdiği etkiden gayet memnun bir şekilde yataktan kalktı ve dolabına ilerledi. Dolabın kapağını açıp iki tane pijama takımı çıkarttı ve birini Eunhyuk'a uzatırken diğerini kendisine aldı.
Eunhyuk pijamaları alıp yatağın üzerine koydu ve üzerindeki tişörtü çıkarttı. O üzerindeki tişörtü çıkarttığında Donghae suratının kızardığını hissetti. Bakışlarını Eunhyuk'un üzerinden alamıyordu.
Eunhyuk, kendisine bakıldığını hissedince arkasına döndü. Donghae'ye bakıp pişkince sırıttı ve ona doğru ilerlemeye başladı. Donghae, üzerine gelen çocuğu farkettiğinde geri geri ilerledi.
" Ne-Ne yapıyorsun? "
Donghae'nin sırtı dolapla buluştuğunda Eunhyuk bir elini hemen yanına koyup iyice yaklaştı.
" Ne o Balık? Pek bir beğendin herhalde. Gözlerini benden alamıyorsun. "
" N-Ne alakası v-var?"
Donghae kekeleyerek konuşunca Eunhyuk gülerek iyice yaklaştı ve nefesini yüzüne üfleyerek konuştu.
" Hala benimle uyumak istemediğine emin misin?"
Eunhyuk şuan yakındı. Fazla yakın. Ve bu Donghae'nin.... Farklı hissetmesine neden oluyordu.
"Dilini mi yuttun Balık?"
Eunhyuk tekrar konuştuğunda Donghae ancak kendine gelebilmişti. Ellerini Eunhyuk'un çıplak göğsüne bastırıp hızla geri itti.
" Çekil git be! Yerde yat sen!"
Eunhyuk sırıtmaya devam ederek üzerini değiştirdi. Donghae'de Eunhyuk için yatacak yer hazırlıyordu. Donghae, Eunhyuk'un yatağının hazırlayıp kendi üzerini degistirmek için gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı.
Eunhyuk ise yere uzanmış ellerini başının altına koymuş Donghae'yi izliyordu. Donghae gömleğini bir kenara koyduğunda Eunhyuk esmer tende gözlerini gezdirdi. Alt tarafında birşeyler hareketlenmişti.
Donghae üzerine pijamalarını giydiğinde Eunhyuk'un bakışlarını üzerinde yakaladı ve rahatsızca kıpırdandı. Eunhyuk'sa yaptığının farkına varıp yatakta yan döndü ve gözlerini kapadı.
Donghae kızarmış yanaklarını umursamamaya çalışarak ışıkları kapattı ve yatağa uzandı.
.....1 saat sonra....
Eunhyuk yattığı yerde bir sağa bir sola dönmeye devam etti. Yattığı yer fazla rahatsızdı. Sonunda dayanamayıp doğruldu ve kafasını yukarı uzatıp Donghae'nin uyanık olup olmadığını kontrol etti. Uyuyordu.
Sırıtarak yattığı yerden kalktı ve Donghae'yi uyandırmadan yanına kıvrıldı.
Yanında yatan esmer çocuğa baktı. Herşeyden habersiz derin nefesler alıp uyuyordu. Terlediği için saçları alnına yapışmıştı. Alnına yapışmış saçları eliyle geri itti.
Kapının açılmasıyla gözlerini hemen kapattı ve hemen Donghae'yi kendine çekip sarıldı. Gelenin Hye Mi olduğuna adım gibi emindi çünkü. Kontrole geleceğini tahmin ediyordu.
Hye Mi parmak uçlarında yatakta yatan ikiliye yaklaşıp baktı. Birbirlerine sarılmış uyuduklarını görünce sırıtıp kulağında ki telefona fısıldadı.
"Sarılmış uyuyorlar Min. "
Sonrada kıkırdayarak odadan çıktı.
Eunhyuk, Hye Mi'nin çıkmasıyla derin bir nefes aldı ve geri çekilmeye çalıştı. Ama bir anda beline dolanan ellerle kaskatı kesilmişti. Donghae ellerini beline dolamış kafasını da göğsüne yaslamıştı.
Eunhyuk bir an ne yapacağını bilemesede yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadı. Elleri istemsizce tekrar Donghae'yi sardı. Sonrada gözlerini kapayıp uykuya daldı.
....
Selam sevgili okuyucularımız ilham zembille yağmaya başladı. Inşallah umarızki belki yakında hikaye bitecek. Zira kendimizi harakiri yapmaya teşvik eder sonra vazgeçip bölüm yazmaya gayret edeceğimizden emin gibiyiz. Gibinin gibisi. Aday adayı.
Sevgiler Ceren....
Ne dediğini ben de anlamadım sjsjsj.
Sevgilerle Elöf....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü
FanfictionEunHae Yaoi Fan Fiction. (boy×boy) Rahatsız olacaklar okumasın. ... @WonRis ortak yapımıdır.