9.BÖLÜM

614 58 19
                                    

Donghae sabah uyandığında kesinlikle kendini Eunhyuk'a koala gibi yapışmış ve burun buruna bir halde bulmayı beklemiyordu.

Hemen dibinde uyuyan çocuğa bakıp yutkundu. Kusursuz yüz hatları kalbinin büyük bir hızla atmasına neden oluyordu. Biraz geri çekilmeye çalıştığında Eunhyuk daha sıkı sarıldı. Bu Donghae'nin saçlarının yüzüne değmesine neden olmuştu.

Eunhyuk mırıldanarak gözlerini açtı ve ona şaşkınca bakan bir çift gözle karşı karşıya kaldı. Donghae hafif aralanmış ağzıyla kesik nefeslerini Eunhyuk'un yüzüne üflüyordu.

Kapı bir anda açıldığında ikiside yataktan fırladı. Hye Mi bir eliyle gözlerini kapatmış diğeriyle kapının kolunu tutuyordu.

"Umarım üstünüz giyiniktir çocuklar."

Donghae annesinin sözleriyle kıpkırmızı olurken Eunyuk pişkince sırıtıyordu.

"Tabi ki Hye Mi anne. "

Hye Mi kendisine anne diyen çocuğu duyunca ellerini gözünden çekti ve bir çırpıda yanlarına gelip Eunhyuk'un yanaklarını sıktı.

" Ah! Hye Mi anne ağzına ne kadarda yakıştı senin! Neyse. Ben çıkıyorum siz aşağıya kahvaltıya gelirsiniz. "

Hye Mi odadan çıktığında Eunhyuk acıyan yanaklarını ovuşturdu. Donghae ise oflayarak saçlarını karıştırdı.

" Ne zaman kurtulacağız biz bunlardan? "

" Bilmem. Bu gidişle kurtulayamayacak gibiyiz. "

"Birşeyler bulmamız lazım. Bu kadarı...fazla. "

"Ne kadarı?"

Eunhyuk bunu söylerken iyice dibine girmişti. Şuan yüzyüzelerdi ve fazla yakınlardı.

Donghae yakınlık yüzünden iyice kızarırken Eunhyuk her zaman ki gibi pişkince sırıtıyordu. Sonunda kendine gelebildiğinde hızlıca yataktan kalkıp dolabın başına geldi.

"Kahvaltıya inmemiz gerek. Hem neden benim yanıma yattın ki? "

Dolaptan eşyalarını alırken göz ucuyla Eunhyuk'a baktı. Elinden oyuncağı alınmış küçük bir çocuk gibi ona bakıyordu.

"Ne yapayım? Yer fazla rahatsızdı. Hem annen bizi kontrole geldi. "

Donghae cevap vermeden üzerini giyinmeye devam etti. Eunhyuk'un gözleri yine üzerindeydi. Tişörtünü üzerine giyeceği sırada belinde hissettiği ellerle sıçradı. Eunhyuk kollarını beline dolamış çenesini de omzuna dayanmıştı.

"Aklıma bir yol geliyor aslında. "

Donghae vücudunda ki eller yüzünden kekeleyerek konuştu.

"N-Ne?"

"Belki onların gözü önünde öpuşürsek inanabilirler. "

"Ö-ö-öpüşmek. "

Donghae'nin heyecandan kekeleyerek konuşması Eunhyuk'un hoşuna gitmişti. Kahkaha atmamak icin dudaklarını birbirine bastırdı ve kafasını salladı. Donghae ise sadece yutkunabilmişti. Ve yutkunurken yukarı inip kalkan adem elması Eunhyuk'a hiç yardımcı olmuyordu.

Esmer olanı kendine çevirdi ve dolaba yasladı. Yüzünü iyice onunkine yaklaştırırken nefesini yüzüne vererek konuştu.

"O zaman bize inanırlar ve rahat ederiz. Huh?"

"B-Bilmem. Ya-yani...Daha önce...Biz seninle hiç...öpüşmedik. "

"Öyle mi? Hiç farketmemişim. "

Görücü UsulüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin