Yine Mi Yarım Kalmış Sevmeler? #Wattys2016

Yine Mi Yarım Kalmış Sevmeler - Bölüm 1

Dokuzuncu sınıfın ilk gününü hala o ilk günü tekrar tekrar , başa sararak yaşıyormuş gibi iyi hatırlıyordum. Bir erkek olmama rağmen ne okuduğum kitaplar ne de izlediğim filmlerdeki gibi havalı havalı içeri girip saçlarımı ellerimle dağıtıp gördüğüm güzel kızlara göz kırparak yolda tanımadığım erkeklere selam vermiyordum. 

Oysa ki sınav sonuçları gelip , tercih kağıdıma yazdığım liselerden birini tutturduktan sonra ilk işim lisenin ilk gününde ne kadar havalı olacağımın hayalini kurmak olmuştu. Olayların seyri bir zaman sonra tam hayallerimin rayına otursa da o günü bir türlü unutamıyordum. 

Otobüsten indiğimde hemen okulumun önündeydim ve bindiğim otobüs gidip yerine durağa iki otobüs gelmesine rağmen ben hala yerimden kıpırdayamamıştım. Terleyen avuçlarımı krem rengi pantolunuma belki yüz defa silmeme rağmen ellerimdeki ıslaklık gitmiyor aksine rengi krem olduğu için pantolunumun iki yanında da beş parmağımın izinin çıkmasına neden oluyordum. Heyecandan kendime kafa atabilirdim. Çünkü şuan bir an önce kendime gelip okulun içine girmeliydim. Tahmin edersiniz ki okulun tam giriş kapısının , çaprazının hemen dibinde duran bir çocuk oldukça tuhaf bir görüntü oluşturuyordu. Özellikle de yaklaşık yirmi dakikadır orada pantolunun kenarları ıslak bir şekilde.

 İçimden kendime sakin olmamı söylerek okulun bahçesine doğru ilerlerken ellerim hala kenarları ıslak olmasına rağmen elimi sildiğim krem rengi okul pantolonumun hemen yanında duruyordu. Sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissediyordum. Bu yüzden normalde yavaşça yürüyerek gidilecek beş dakikalık yolu nerdeyse koşar adımlarımla iki saniyede gitmiştim. 

Sıranın en arkasında durmuş okulun sitesinde fotoğrafını gördüğümden dolayı tanıdığım okul müdürünün konuşmasını bitirmesini bekliyordum. Zaten konuşmanın sonuna yetiştiğim için çok uzun sürmeden sınıfımın önündeydim. 

İçeri herkes gibi girdiğimde çoğu kişinin kendini rastgele bir sıraya attıklarını gördüm. Muhtemelen bugün arkadaş bulanlar yarın onunla birlikte orta sıralara oturmak için sözleşecekti. Bu yüzden sınıf bir kargaşa halini almıştı. Ortam kurmak için can verenlerden olmaktan korkuyordum. 

Yanıma gelen birkaç erkekle koyu bir muhabbete girmişken dikkatimi bir kız çekti. Arka sırada altında siyah , dar paça pantolon , üstünde de beyaz lakos olan beyaz lakosun üstüne giydiği siyah ceketi ile saçı tuhaf ama hoş bir şekilde örülmüş olan kız başını arkasındaki duvara yaslamış ayakları sırada üst üste dururken gözleri kapalı bir biçimde haraket etmeden duruyordu. Uyuyor muydu? Hemde yeni okulun ilk gününde. Yeni başlangıçların ilk gününde uyuyor muydu sahiden? 

O gün bu kızın ne sorunu olduğunu anlayamamıştım. Çünkü bugün ortam yapmazsa bir daha ortam yapması oldukça zor olacaktı. 

Belkide gidip onu uyandırmalıydım. Ama niyeyse bunu yapmadım. Çünkü okulun ilk gününde sınıfın garip kızından hoşlanan kafası uçuk çocuk olmak istememiştim. 

Her şeyi boşverip kendi ortam kurma planımla ilgilenmiştim. O günün bitiminden sonra zamanlar geçti gitti. Ve ben zamanla istediğim popülerite seviyesine ulaşmış oldum. Artık aradan geçen üç yıl sonunda okulun kapısından kendimden emin bir şekilde giriyor , güzel kızlara selam vererek ilerliyor ve tanımadığım erkeklerle selamlaşıyordum. Çıkma teklifi ettiğim hiçbir kızdan hayır cevabı almıyor , girdiğim her ortamda ilgilenilen tek odak noktası oluyordum. 

Bu sırada sınıfın arkasındaki garip kızda büyümüş ve güzelliği belirginleşmişti. Ama girdiği tüm ortamlarda güzel ve popüler kız olarak değil garip kız olarak tanınıyordu. Milletin ağzına sakız olmuştu resmen. Kimileri onun havalı olduğunu düşünüyordu. Kimileri ise acılarını içine atan , ilgi çekmeye çalışan bir ezik olduğunu düşünüyordu. O ise umursamıyordu kimseyi. Ben... Ben mi? Ben ona etiket yapıştırmayan nadir kişilerden biriydim belki de... Etiket yapıştırmadım ona. Etiket yapıştırasım gelmedi. Niye bilmiyorum... Oysa ki çoğu insana etiket yapıştırmış biriydim ben. Girdiğim her ortamda etiketçi diye tanınırdım. Kendimi beğenmişliğimin , yakışıklılığımın ve havalı olmamın getirisi olarak önüme gelene istediğimi söyleyebileceğimi düşünüyordum.