Veeee sonunda bilgisayarı tamirden gelen yazarın gözyaşları... Bilgisayarım dün geldi ve ben bir yandan kitabım hakkında düzenleme yaparken bir yandan da sizi bekletmemek için yeni bölümü hemen yazmaya başlıyorum. Sizden bir ricam var arkadaşlar. Oy vermeyin ama yorum yapın lütfen. Beni yazmaya motive eden şey sadece yaptığınız yorumlar. Yorum sayısının düşüşü , okunma sayısı beni hayrete düşürüyor resmen. Gece yarısı oturup acaba 'Yazımım mı kötüleşti?' diye düşünüyorum. Gizli okurlara da bir miktar kırgınlığım var. Ama ilk baştaki desteklerini benden çeken arkadaşlar kadar kimseye daha fazla kırgın olamazdım sanırım. İlk başta 'Devam , hep arkandayız , yanındayız , sana desteklerimizi hiç eksik etmeyeceğiz.' diyen arkadaşlardan geriye o kadar az kişi kaldı ki... İnsan ister istemez üzülüyor. Başından beri bana destek olan arkadaşlara da yeri gelmişken çok teşekkür ederim. Neyse ben yine çok uzun bir yazar notu yazdım sanırım. Keyifli okumalar dilerim size güzel okurlar. ^-^
-
Hayatın boyunca yaptığın en büyük hata , yaşadığın zaman boyunca pişmanlık duyduğun en büyük olay neydi diye sorsalar onu yarım bırakmak derdim şüphesiz. Ve bana göre her insan yaptığı hatanın bedelini bir şekilde ödüyordu. Benim gibi...
Canımı uğruna hiç düşünmeden verebileceğim kızın benden nefret etmesi sanırım bana yaşatabileceği en büyük acıydı.
Ne kadar bağırırsam bağırayım ne de kadar küfredersem küfredeyim bu acının asla geçmeyeceğini biliyordum. Ya da içinde bana karşı azıcık bile olsa sevgi duyması ihtimali olabilen canımdan çok sevdiğim kızın içindeki sevgi tutamının bir zerresinin bana karşı kalmayacağını da biliyordum.
Alkım çok farklı bir kızdı. Etrafımdaki diğer kızlardan farklı olarak her şeyi fazlasıyla yaşardı. Sevince tam sever , kızınca tam kızar , küfrederse ağzından en ağır küfürler çıkar , sevimli ve sert olmanın dengesini bulur ve o dengeden hiç çıkmazdı. Herkes ondan korkardı. Kimseye kötü bir şey yapmamıştı. Fakat onun sert bakışları , mesafesi , kin duyması herkesi korkuturdu. Alkım size kin duyarsa vay halinizeydi.
Çünkü Alkım'ın yaşadıkları şeyler çok ağırdı. Her ne kadar yaşadığı kazadan sonra pek bir şey hatırlamasa da hatırladığı şeyler bir insanın canını yakıp onu delirtmeye yetecek kadar ağır şeylerdi.
Alkım psikolojik destek almayı reddetmişti. Çünkü o acılarını kimseye anlatmayı sevmezdi. Kapalı kara bir kutusu vardı onun. O kutunun içinde tüm acıları saklıydı. Tüm korkuları , tüm acılarını oraya kilitlemişti Alkım. Bin yıl geçse de güvenmediği insana o kutuyu açmazdı. Benden sonra , Derinden başka...
Doktorun olmaz dediği şey olmaya başladıysa benden sonra kimseye güvenmeyecek , acılarını sadece Derin'e açacaktı. Biliyordum.
Acılı ruhunu bile sevdiğim kadının yaralarını başkası sarsın istemiyordum. Eski Alkım olsun istiyordum. Onun canını yakacağımı bile bile bana koşan Alkım olsun istiyordum...
Sözüm vardı aşk meleğine. Şayet eski Alkım olup koşa koşa bana gelirse dikenli bir gül olmayacaktım bu sefer. Sevdiği için tüm dikenlerini koparmış bir gül olacaktım...
Ruhumu onun için açacaktım. Sadece ona ruhumu açacak ve kendi kapalı kara kutumda sakladığım şeyleri anlatacaktım ona. Sadece o bilecekti ''Temiz aile çocuğuyum ben!'' diye ortada gezen küçük erkek çocuğunun aslında babasının her gece kemerine maruz kalan zavallı küçük olduğunu...
Doğruydu. Küçükken mükemmel bir hayatım vardı. Çok zengin ve soylu olmasa da orta halli bir ailenin tek erkek çocuğuydum. Annem babamı babam da annemi çok severdi. Ta ki o geceye kadar. Annem gece bana sütümü içirmiş yatağıma yatırmıştı beni. ''Babanı bekleme canım. Bu akşam biraz işi varmış.'' derken ki iç çekişini ve sıkıntı dolu yüz ifadesini bin yılda geçse asla unutamayacaktım sanırım. Gece yarısı babamın sarhoşluktan yanlış kelimelerle bağırmasını duyar duymaz ''Baba.'' diye aşağı indiğimde annemin babamla kavga ettiğini gördüm. Küfürler havada uçuşuyor , ikisi de bağırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yine Mi Yarım Kalmış Sevmeler? #Wattys2016
Teen Fiction©Tüm hakları saklıdır. Başka bir yerde izinsizce kullanılması dahilinde yasal işlem başlatılacaktır. - ''Sigara...'' dedim. ''Zararlı. Boşver , içme.'' ''Ben sigara içmiyorum. Sigara benim için değil.'' Sanırım ona çok tuhaf bir şekilde bakmış olmal...