Instagram: betllznn
KUMA
YAZAR: BETÜL
BÖLÜM: 10
Aradan bir gün geçmişti. Berzan ve Azad ilk önce bir otele yerleşmiş daha sonra sabah erkenden Narin'in eski arkadaşlarının kaldığı eve gitmişlerdi. Kapıyı açan kız yüzünde bilmiş bir gülümsemeyle Azad'a baktı ve şaşırmış gibi yapıp onları içeriye davet etti. Tabii kızın hareketlerş ve yüzü Berzan'ı şüphelendirmişti. Kız hemen onları içeriye alıp kahvelerini ikram etmişti ve diğer kız arkadaşları da koltuğun köşesinde garip yüz ifadeleriyle oturuyorlardı.
" Buraya Narin'i almaya geldik. Burada olduğunu biliyoruz. Başka gidecek bir yeri de yok. Sakın yalan söylemeye kalkmayın bize. " Kız boğazını temizleyip koltukta öne kayıp elindeki kahveyi masaya koydu.
" Dün Narin buraya geldi zaten kardeşiyle. Ama bu sabah siz gelmeden bir kaç saat önce de Sivas'a yola çıktılar. " Azad öfkeyle yerinden kalkıp silahı kıza doğrulttu ve yanına geldi.
" Bana doğruyu söyle. Neredeler? " Kızın korkudan yüzünün rengi atmıştı. Yutkunup geriye çekildi ve arkadaşlarına baktı. Planı bozamazdı. İnandırmak zorundaydı.
" Sana ne yalan borcum var be? Nereden bileyim ben? Bana Sivas'a gidiyoruz , beni aramaya gelirseler hiçbir şey söyleme dedi. Bildiğimiz bu kadar. Başka bilen varsa kapı orada. Gider sorarsın. " Kız kendinden emin bir şekilde doğrulup karşısındaki heybetli adam baktı. Bu da Barzan olmalıydı. Arkadaşı çok güzel bir adamla evlenecekti. Keşke bu adam o aileden olmasaydı ve zorla evlendirilmeseydi. Yoksa adam harbi birine benziyordu ona göre, ayrıca çok da yakışıklıydı. Kötü biri gibi dutmuyordu ayrıca. Ama insanların içini bilemezdi tabii.
" Gidelim. " Azad tıslarcasına konuşup tabancayı beline koydu ve çıkışa yöneldi. Berzan'da onu takip etti.
" Ben demiştim bu işin içinde bir şey olduğu kesindi. " Şimdi Narin'in yaptığı oyun yüzünden tekrar geldiği yolun yarısını geri döneceklerdi.
Azad Adem'den(Diyarbakır) yardım istemişti ve Sivas'a gitmelerini söylemişti. Bir kaç adam Sivas'ta Narin'i aramaya giderken Azad ve Berzan otele gidip eşyalarını toparlamışlardı. Yaklaşık on kişi birden şimdi Sivas'ta Narin'i arayacaklardı. Gerekirse altını üstüne getireceklerdi çünkü Azad bir kere kafayı koymuştu. Kardeşini bulup yalvartana kadar dövdükten sonra onu öldürecekti. Belki de boğarak öldürmeliyim diye düşündü. Bir kere namustu ve namusları ellerinden kaçmıştı. Şimdi onu öldürmezse arkasından kim bilir ailenin erkeklerine ne derdi. Bundan önemlisi ailesine yapılan ihanetin bir bedeli vardı. Ve bunu yapacaktı.
***
Narin tekrar bavulunu hazırlamaya başladı. Yarın sabah erkenden tekrar yola çıkacaklardı. Ankara'da bir gece iki gün kalmış olacaklardı. Ankara güzeldi ama fazla sessiz ve fazla dağlık, ova bölgeleri vardı. ayrıca denizi olmadığı için de kuru esinti ve ayaz vardı. Burayı sevmişti ama alışamamıştı. Zaten bir günde nasıl alışabilirdi ki. Bavulunu hazırlayıp Meltem'in yanına indi. Mehmet onları bıraktıktan sonra üç genç kızın gece vakti yanlarına gelmek istemedi. Her ne kadar kardeşim diyecekleri kişiler olsalar da onlar genç kızlardı ve etrafta laf söz olabilirdi. Veya Narin ve Meltem bundan rahatsız olabilirdi. O da olmadı bir kardeşi vardı. Naze'de bundan rahatsızlık duyabilirdi. O yüzden eve girmeden arabaya binip bir otele yerleşmişti. Ama kabul etmeliydi ki Narin'in yanındaki kardeşi Naze'den çok hoşlanmıştı. Ablasının omzunda uyuması kırgın gülüşü, güldüğünde ortaya çıkan gamzeleri, yüzünün güzelliğini kirletmeyen aksine onu daha çekici kılan çilleri, gözlerini ondan alamamıştı ve bunu belli etmemek için yolun yarısını gözlük takarak devam etmişti. Kızın bakışlarından rahatsızlık duymasını istememişti.