Bölüm 6

37 3 3
                                    

Siyah gözlerinin en içine baktım. Chloe Jacop u sıradan biri sanıyor. Beni de öyle. Aramızdaki ilişkinin tam anlamıyla nasıl birşey olduğunu da bilmiyor. Aslında keşke herşey onun bildiği gibi olsaydı demiyor değilim. Hmm bu arada Chloe benim bu okuldaki ilk ve tek arkadaşım. Hayatımda olan tek insan arkadaşım. Onunla birlikte olmak çok eğlenceli geliyor bana. Zaman nasıl geçiyor hiç anlamıyorum. Arada bir onlarda kalmaya gidiyorum. Bazen o bize kalmaya geliyor. Evin altını üstüne getiriyoruz. Saatlerce fotograf çekiniyoruz ama doğru düzgün tek bir fotografımız yok. Uzun zamandan beri beni yaşamaya iten tek şey o. Hayat dolu bir insan. Siyah gözleri siyah saçları ve beyaz teni ona çekicilik katarken davranışları onu gizemli kılıyor. Bu daha çok beni ona bağlıyor. Her gün onun hakkında daha fazla şeyler öğreniyorum. Ona Jacop u ve onunla olan ilişkimizi üstü kapalı anlatmıştım. Şimdi tüm sempatikliğiyle karşımda bana teselli veriyor. Kafamı iki yana sallıyorum ve dediklerine kulak veriyorum.

Chloe: "Teselli veremem bilirsin Renesmee ama onsuzluğa alışmıştın zaten. Hayalindeki karakteri ona sığdırmaya çalıştın. Olmadı. Agır geldi. Taşıyamadı. Kendini sakın suçlama. Buda doğru insan değildi. Ve sen yine yanıldın. Onca hayalin arasında tek başına kaldın. Bu acı hiç geçmeyecek değil mi? Daha diğerinin yarası kapanmamışken bunun yarası açıldı. Boğuluyorsun. Sanki nefes alamayacak gibisin. Aldığın her nefes akciğerlerine batıyor. Vücudun yenik düşüyor gibi. Hem öyle güçlüde bir kız değilsin. Çünkü o beynini siktiğim çocuk seni en hassas noktandan vurdu. Ama geçecek. Diğerleri geçtiyse buda geçecek. Güldüysen güleceksin. Şimdi hepsi için ağla. Ama bu gecede saklı kalsın hıçkırıkların. Dünya durmaz. Döner dünya. Ve sen alışırsın. Nelere alışmadın ki. Bu da geçer. En fazla bir yıl vereyim sana. Bu günü tarihe at. Seneye bu gün. İşte bu gün neye güldüğümüze ve neye ağladığımıza bakalım. Tabi hayatta olursak."
Dedi. Ve bana bir yorum beklediğini belirten bakışlar yollamaya başladığında uzun zamandır hiç yapmadığım en içten gülümsememi yolladım. Bunu bekliyormuş gibi kafasını öne eğdi ve güldü. Gözlerindeki samimiyeti hissedebiliyordum. Bence bu çok önemliydi.

-"söz mü?" Dedi. Kısa bir süre ona baktım. Ve sonunda sorusunu cevapladım.

-"söz chloe söz" dedim. Zafer kazanmış gibi gülerek boynuma atladı.

-"işte bu. Seni kaybetmek istemiyorum Renesmee. İyki varsın."
Dedi. Sımsıkı sarıldım ona. Bende onu kaybetmek istemiyordum.

- Bu arada bende Jacop un beynine ne olduğunu merak ediyordum. Demek senin başının altından çıkıyor haa??
Dedim ve yastıkla ona vurmaya başladım. Kahkahalarımız bütün odada yankılanıyordu. Duruyorduk. Dinleniyorduk ve sonra sebepsiz yere gülmeye başlıyorduk. Chloe su içeceğini ve eğer susadıysam mutfaga gelip içmem gerektiğini aksi takdirde az yiyip kendime uşak tutmamı söyledi. Ama umursamadım. Çünkü o bana kıyamazdı ve mutlaka su getirirdi. Kendimi Chloe nin yatağına attım. Büyük camdan dışarıdaki yıldızlara baktım ve mırıldandım.
"Ne kadar uzakta olursak olalım yıldızlara baktığımız zaman birlikte olacağımızı söylemiştin. Aslında hissetmiyor değilim varlığını. Tamda kalbimde hissediyorum. Ama olmuyor böyle. Sarılmam lazım biliyorum. Çünkü ancak sen geri geldiğin zaman gerçekten eskisi gibi mutlu olacağım. Şerefsizlik yapma işte. Dön artık." Dediğim sırada yatağın sağ tarafında Chloe nin uzandığını farkettim.

-Hani benim nerde benim suyum seni küçük fallik ?? " diyip onu yataktan itmeye başladım. Yere düştüğünde
-"su getireceğim varsa da getirmiycem az yede kendine uşak tut seni kahpe" dedi. 

Uzun lafın kısası bana mutfak yolu göründü..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞAFAK GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin