3.

1.6K 126 36
                                    


İyi okumalar! :)

Sabah uyandığında yüzünü yıkadı ve kapısının çalmasıyla kapıya yöneldi. Kapıda ki Niall dı.

"Merhaba Lana! Ben pastaneye kuravasan almaya gidiyorum sende istermisin diye soracaktım. "

"Sağol belki bir tane fena olmaz " dedi ve Niall ona el sallayıp gözden kayboldu.

Lana dün aldığı portakalları sıkmaya başladı. Portakal suyu dünyada en sevdiği şeydi. Kapısını çalmasıyla ellerini kurulayıp kapıyı açtı. Karşısında Niall ve dün tanıştığı çocuk olan Harry vardı.

"Kuravasanın burda. İstersen bize katılabilirsin."

"Hakkımı başka bir zamana saklayabilir miyim?"

"Tabikide ne zaman istersen." Dedi ve gülümseyip yanından ayrıldılar.

_____

Lana , canı sıkıldıkça müzik dinler ve mutfakta bişeyler pişirirdi. Yine canı sıkılmıştı ve mutfağa gidip kek yapmaya başladı. Çikolatalı kekin hamurunu yaptı ve fırına verdi.

Piştiğinde aklına Niall ve Harry geldi. Onlara götürmeye karar verdi ve tabaklara koyarak evden çıktı. Niall'ın ziline bastı ve beklemeye başladı. Evde olmadığından emin olduktan sonra asansör ile 2. daireye indi ve Harry'nin kapısını çaldı.

Harry karşısında Lana'yı gördüğüne şaşırdı. Lana tabağı uzattı.

"Ben kek yapmıştım ve aklıma Niall ve sen geldin bende sizede getirmek istedim ama Niall evde yotu. "

"Kek için teşekkür ederim içeri geçmek istermisin , birlikte yiyebiliriz."

Harry'nin ısrarları sonucunda Lana içeri girdi. Aslında hiç istemiyordu içeri girmeyi. Nede olsa daha yeni tanışmışlardı ve belki bir sevgilisi vardı yani rahatsız etmek istemezdi.

Harry onu salona yönlendirdi. Bir erkeğe göre fazla düzenli diye düşündü Lana ve tekli koltuğa oturdu. Harry ise elindeki limonatayı Lana'ya uzatıp onun tam karşısına oturdu.

"Kekin tadına bakmayacak mısın?
"Dedi Lana.

Harry kekten bir ısırık aldı ve yüzüne koca bir gülümsemenin yayılmasına izin verdi.

"Nasıl olmuş?" dedi Lana

"Bunu Teksas'a götürüp onunla evlenebilirim !!!"

"Bende merak ettim tadını." Dedi ve kekten koca bir ısırık aldı.

"Ne yani tadına bakmadın mı? " Diye sesi biraz yükselince Lana biraz afalladı.

"Hayır "diye cevap verdi.

"Peki tadı kötü olsaydı ve yediğimde zehirlenseydim ?"dedi dalga geçerek.

"Benim keklerimin tadı asla kötü olmaz canım." Dedi kendinden emin bir şekilde.

"Önceden de bu şehirde mi yaşıyordun ? " diye sordu Harry birden.

"Hayır " diye kısa bir cevap verdi.

"Peki sen yanlız mı yaşıyorsun? " Diye sordu Lana.

"Evet yalnız yaşıyorum. Ailemden sadece kız kardeşim hayatta. "

"Çok özür dilerim bilmiyordum. Bu soru hiç sorulmamış gibi davranabilir miyiz?"

"Sorun değil " dedi ve tekrar gülümsedi. Lana , Harry'nin ne kadar güzel gülümsediğini düşünmeden edemedi.

Gözleri bir an Harry'nin yeşil gözleri ile buluştu. Lana , Harry'nin gözlerinin ne kadar güzel olduğunu düşünmeden edemedi.

Lana'nın düşünceleri onun ne kadar güzel olduğuyla dolmuştu. Aklına ilk gün kapıda onu yarı çıplak gördüğünde ki dövmeleri geldi ve gözleri tişörtünün altından görünen dövmelere kaydı.

Karşısında ki beden çok güzeldi sanki Tanrı onu yaratırken şeker baharat ve iyi olan herşeyi koymuştu. Sevgilisi çok şanslı olmalıydı çünkü güzel olduğu kadar kibardı.

Gözleri onu izlediğini fark eden yeşil gözlerle buluştu. Lana utancını saklamaya çalışarak kapıya yöneldi.

"Tabağın kaldı Lana" diye arkasında seslenen Harry'yi duymamış gibi yaparak evine girdi.

Daha yeni tanıştığı birinden hoşlanamazsın diye kendine söylendi ve yeşilin en güzel tonu olan o gözleri düşünmeyi bıraktı.




▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲
▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼▲▼

Merhaba:)
▶Hikayede beğenmediğiniz yerler varsa söyleyin lütfen :)

Bu arada diğer bölümde hikayenin ana konusu başlıycak lütfen okuyun pliiiiiiiisssssss! ^-^ *-*

Begendiyseniz oy vermeyi unutmayın!

● . ● →ağlayan
:. ^ :. Surat
:::. :::.

P.O. BOX || H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin