11.

860 70 32
                                    

             @hazzfiction 'a ithafen

Ve 11. Bölüm gençler!!!!

Iyi okumalarrrr :)

---

→Harry'nin gözünden ;

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Ağır adımlar ile banyoya doğru adımladım. Banyoda ki işlerimi halledip altıma bir şort geçirdim. Üstsüz durmayı seviyordum. Sonuçta burası benim evimdi. Aklıma Lana ile ilk tanışmamız geldi. Kapıyı açtığımda beni üstsüz görmüştü ve ne kadar gizlemeye çalışsa da kızarmıştı. Hatta kekelemişti. Bu halleri çok hoştu. Kafede kapının önünde dikildiğimde ıslak ellerini üzerime sürmüştü bende onu kızdırmak için rüyamda onu dans ederken görmek istediğimi söylemiştim. Buna çok kızmıştı ve kızınca cesaretleniyordu. Ona edepsiz şeyler söylediğim de bana sinirlenip karşılık veriyordu.  İşte onda en çok sevdiğim şey cesaretlenip bana kafa tutmasıydı. Yaptığım gıcıklıklar her zaman onda aynı reaksiyona neden oluyordu. Onu kışkırtmayı ne kadar sevsemde böyle davranmam aramızın açılmasına neden oluyordu ve ona daha yakın olmak için götlük yapmamam lazımdı. Bu yüzden aklımda olan şeyi yapıp onu bu akşam yemeğe çıkaracaktım ama daha önce tabi liseyi saymazsak kimseyi yemeğe çıkarmamıştım. Bunun ona süpriz olması lazımdı. Yani o işten gelince bunu ona söyleyecektim ve pahalı şeyleri sevmediği için onu küçük bir yere götürebilirim. Sonra belki biraz sahilde yürürdük belkide onu öperdim ama belki o bunu istemiyordur. Tüm beynim karamsarlıkla doldu sanırım bu düşüncelerden kurtulsam iyi olacaktı.

Mutfağa yönelip kendime koyu bir kahve hazırladım ve Gemma'nın yaptığı bir çöreği mideye indirdim. Tekrar odama yönelip beyaz bir tişört ve bir skinniy jean giyip evden çıktım. Arabama binip Louis'in evine doğru yola koyuldum. Louis'in evine vardığımda arabadan inip kapıyı çaldım.

"Günaydın dostum. İçeri geç ben giyinince çıkarız. " dedi ve beni içeri aldı. Deri koltuğa uzanıp Louis gelene kadar telefonumla oyalandım. Louis'in gelmesiyle evden çıkıp arabaya atladık ve sahildeki dövme atölyesine doğru yola koyulduk. Atölyeye vardığımızda dükkanı açtık. Bir kaç turist dövme yaptırmak için geldi. Gelen turistin dövmesini yapmak için malzemeleri steril ettim ve müşterinin katalogtan seçtiği dövmeye baktım. Ben hiçbir zaman katologtan seçip yatırmamıştım bütün dövmelerimi kendim tasarlardım ve tasarladığım dövmeleri bana Louis yapardı.

"Adınız nedir? "Diye sordum kıza.

"Hope."

"Peki Hope şu koltuğa otur. Seçtiğin dövmeyi nereye yaptıracaksın?" Çok saçma ama bazen kızlar farklı yerlere istiyorlardı bence bu çok saçmaydı yani dövme görünmüyorsa ne anlamı var ki?

"Omzuma istiyorum."

"Iyi seçim Hope." Dedim ve sandalyemi oturan kızın yanına ilerlettim. Kızın kolunu steril edip işime başladım. Omzundaki gül deseninin yarısına geldiğimde kızın canı acımış olucak ki gözlerini sımsıkı yumdu.

"Acıttıysa özür dilerim ama fazla bir şey kalmadı. " diye tesellide bulundum.

Sonunda biten gülü gören kız beğeniyle omzuna baktı. Gerçekten de yakışmıştı. Kız bana teşekkür etti ve parayı ödeyip dükkandan ayrıldı. Bende bir çocuğun kaşına piercing yapan Louis'in yanına adımladım. Piercinglerden nefret ederdim ama bu çocuğa yakışmıştı.

"Luke adamım bu piercing dudağındakinden bile iyi durdu ! " dedi Louis çocuğu inceleyerek.

"Teşekkür ederim Louis." Dedi ve parayı ödeyip gitti.

"Eee Lou senin kız bu gün gelmedi." Dedim alayla. Bir haftadır Tiffany adında bir kız gelip dövme yaptırıyordu ve özellikle Louis'in yapmasını istiyordu. Kız bir haftada nerdeyse 10 tane dövme yaptırmıştı. Louis ise bundan hiç şikayetçi değildi sonuçta kız güzeldi.

P.O. BOX || H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin