Ben Armina Korkmaz! Korkuyordum..-Bölüm 15-

239 13 3
                                    

Arkadaşlar bir sürü aksilik oldu bu bölümü yayınlayana kadar canım çıktı! Eğer bir yanlışlık farkederseniz lütfen yoruma yazınn.

------

ARMİNA ***

Ben ağlayınca Altar bana önce şaşkınca baktı ve sonra kaşlarını çattı.

"Niye ağlıyorsun?"

Ona hiç cevap vermeden ağlamaya devam ettim. Nedense artık hiç birşey umurumda değildi!

Yanağımdaki ağır acıyla kafam yine yere savruldu!

"Kes ulan ağlamayı! Niye Ayaz böyle yaptı? Anlat!" diyerek bağırmaya başladı ve beni yakamdan tutarak yüzüne yaklaştırdı.

Dudağımdan çeneme doğru akan sıvıyı fark edince titredim! Kan çenemide geçip boğazıma doğru inmeye başlıyordu!
Gözlerindeki öfke benim gözlerime doğru parlıyordu, ama benim için artık birşeyin önemi yoktu ki! Ben almıştım cevabımı!

"Konuş!" diyerek beni yere doğru fırlattı ve ayağa kalkıp ard arda tekmelerini indirmeye başladı!

Karnıma doğru gelen ağrıyla iyileşmeyen dikişlerimin patladığını hissetmemle bağırmam bir oldu!

"Dur!"

Anında durdu ve beni yakalarımdan tutarak havaya kaldırdı.

"Konuş."

Ne diyecektim ki? Ne söyleyebilecektim!

"Bi-bilmiyorum!" diyebildim sadece. Bilmiyordum! Bilmiyordum neden öyle yaptığını!

"Bu cevap mı şimdi ha! Ya şimdi konuşursun, ya da o aklının alamayacağı işkenceler yaparım sana!" yaptığı konuşmayla irkildim.

"Ben.. ben gerçekten bilmiyorum!"

Altar ayağa kalkarak arkamdaki koruma el işareti yaptı ve odadan çıktı. Koruma anında yanıma gelerek beni kolumdan hızla çekti ve sürüklemeye başladı! Hızlıca çekmesiyle acıyan dikişlerim yüzünden acıyla inledim!

Kapı açıldıktan sonra karanlık bir koridora girdik. Ben hiçbirşey görmezken koruma buraları ezberlemiş gibi ilerliyordu.
Birden durduk ve sağdaki kapıdan içeri girdik.

Büyük bir odaydı ve ortasında sadece bir tane sandalye vardı. Sandalyenin kollarını yaslama yerinde zincirler vardı! Ve ayaklarımızı yere koyduğumuzda ayak bileklerini bağlamak içinde zincirler vardı!

Korkuyla gözlerim büyürken anında debelenmeye başladım! Altar ise karşımda benim oturtulmamı izliyordu.

"Bırakın beni! Bilmiyorum! Gerçekten ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum! Ayrıldık biz Ayaz'la! Bırakın beni!"

Beni tutan koruma zorlanınca anında bir koruma daha geldi ve beni koltuğa zorlada olsa oturtular! Dikişlerim acıyordu! Dayanılmaz hemde(!) Dayan Armina! .. Önce ellerimi bileklerimden zincirlerle bağladılar, ve sonrasında ayak bileklerimi!

Altar karşıma geçerek konuşmaya başladı- pardon bağırmaya!

"Ayaz seni bırakmış olamaz! Onu kaç aydır izliyorum haberin var mı lan senin!? İlk defa seninle ilgilendi! Seni önemsiyor olmalı! Bir bildiğin olmalı! Konuş!" gözlerimi yumarak bitirmesini bekledim. Gözlerimi açtığımda, boynundaki damarlarından biri kabarmış, yüzü sertleşmişti!

"Bak, ben onu öldürmek için yanına gittim! Benim onunla bi ilgim yok. Ben Ayaz Soykan'dan intikam almak için yanına gittim." diye açıklama yaptım.

Altar eliyle arkasındaki korumaya işaret verince koruma odadan çıktı. Bir dakikanın sonunda koruma elinde büyük bir kutuyla odaya geldi.
Kutuyu yan yatırarak kenarlarındaki tutturmak için olan düğmeleri açtı.

KARA İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin