Tokadı yapıştırdım!-Bölüm 13-

364 15 12
                                    

Çok özür dilerim ama watpad beni deli ediyor! Ben yazıp çıktığımda o yazdığımı siliyor! Şu 2-3 gündür deli oldum! Ama sonunda bir oturuşta bütün bölümü yazdım ve yayımladım. Emin olun çok sabır lazım bu watpad'e! Çünki o kadar yazdıklarım silinince insanın bidaha yazası gelmiyor! Özür dileyerek iyi okumalar diliyorum. :(

Bu bölüm çok özlediğim Gülçin'ime gelsin. @RihNavyJBBelieb :(
Medya ArAz

--------------------

İki gün.. Tam iki gündür, Ayaz yok, korumalar yok, rahatlık var. Rahatlıktan kastım, arada bir tek kalıyorum o dur, çünki yine iki metre ötemde duran bir koruma var.

Mehmet, benim korumam. Baya uzun boylu, iri cüsseli ve üç numaraya vurulmuş saçlarıyla, kalın siyah kaşları ve zeytin gözleriyle tam bir kız idolü.
Ama benim ilgimi çekmiyor. Belki ilk günler çekmiş olabilir ama şimdi değil, alıştım.

Ayaz gidince sanki ev iyice sessizleşmiş ve durulmuştu. Kavga gürültü yoktu. Arada Derin ve Aras'ın atışmaları oluyo onlarıda gülerek izliyordum, aklıma Ayaz ve ben geliyordu.

İzlediğim tv'yi kapatıp ayağa kalktım ve iki gündür yaptığım gibi dışarı çıkarak ormana doğru yürümeye başladım, tabi 4-5 metre arkamdaki Mehmet ile beraber.

İyice ağaçlık alana gelince yere bağdaş kurup oturdu, kafamı yukarıya,ağaçların arasından görünen maviliğe bakarak kendi kedime sessizce konuşmaya başladım.

"Ah be baba be. Ne yaptın bana görüyor musun? Neden sakladın ki sen beni? Ben artık güçsüzleşiyorum, yıpratıyor bunlar beni. Ben bunları istemiyorum. Ben yine küçük olmak istiyorum. Yine o günler gibi sana boş yere trip atıp sonra canım sıkılınca hiçbirşey yokmuş gibi gelip seninle konuşmak istiyorum. Sonra ablamla bebek kavgası yapıp ağlamak istiyorum. Sonra abimle yalandan kavgalar yapıp onunla dövüşmek istiyorum. Off ben eski günleri özledim be anne.. eski günleri özledim." diyerek yere uzandım ve gözlerimi kapadım.

Hemen yakınımdan gelen çıtırdı sesleriyle irkilerek olduğum yerde doğruldum. Ahh uyumuş muydum? Etrafta şöyle bir gözümü gezdirince ileride sanki bana doğru dönük bir insan karartısı gördüm gibi oldu. Tekrar irkilerek hemen gözlerimi ovuşturdum ve tekrar baktım ama bişey yoktu
Arkamı dönerek Mehmet'in durduğu yere baktım, o da gözlerini kapatmış yerde uzanıyordu.
Bana bakmaması sinirimi bozdu ve bağırdım.

"Mehmeet! Kalk çabuk!" Mehmet anında kalkarak belinden bir silah! çılartıp endise ve suçlulukla konuştu.

"Armina hanım! İyi misiniz?"

"Oha Mehmet! Sok o silahı yerine!" deyince silahı yerine soktu ve sakince konuştu.

"Ne oldu?"

"Sanki birisini gördüm gibime geldi sen gördün mü?" o zeytin gözleriyle etrafı iyice süzdü.

"Birşey görmüyorum. Emin misiniz?" hayır uyuyordum.

"Neyse boşver gidelim." diyerek eve doğru yürümeye başladım. Ama içime bi his girmişti.

Eve vardığımda Derin'in sesini duymuştum. Ağlıyordu! Telaşla yukarı çıktığımda Aras'ında yanında olduğunu anladım ve yavaşladım.

"Hayır yalan söylüyorsun! İnanmıyorum." deyince kötü birşeyler olduğunu anladım.

"Yemin ederim sana. İnan bana Ayaz'ı kızlarla yakaladım diyorum. Hemde yatakta, içmiş, söylemelisin Armina'ya!"

"Hayır! Hay-" onun sözünü kesen benim içeriye dalmam oldu!

"O söylediklerin doğruysa.. eğer ki doğruysa.. o Ayaz'ı bu sefer gerçektwn öldürücem tamam mı!" diye öyle bir bağırdım boğazlarım yandı!

KARA İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin