1.Bölüm

244 26 4
                                    

"Bir red fly doldur"

Kai tanıdık barın şaşalı koltuğuna kurulduğunda barın meşhur kokteylini sipariş etmişti.

Elbette meteliğe kurşun sıkıyordu. Ama bu demek değildi ki az sonra yolunacak bir piliç buraya gelmeyecek.

"Sıradaki kim"

Artık yüzü Kainin beynine kazılmış barmen kan kırmızısı kokteyli ona uzatırken sormuştu.

Kaide bilmiyordu. Bu sefer kimin denk düşeceğini. Rastgele başlayacaktı birinden.

"Rastgele dostum"

Evet Kai barmeni bir arkadaş olarak kabul edebilirdi. Yani kısmen. Her gün onu görüyor ve bir kaç kelimenin belini kırıyordu. Bu onun dost olmasa da arkadaş kısmına girmesini sağlıyordu.

Ya da bir dakika Kainin arkadaşı dahi yoktu ki. Vazgeçti,adam artık onun için sıfatsız bir barmendi.

"Merhaba"

Kai yanına oturmayı teklif eden sarışını süzdü. Kadınları kıskandıracak güzellikteki yüzüne iyice bakıp buyur etti.

" Bu denli bir güzelliğin yanıma oturması inanın bir şereftir"

Sarışın güzellik kıkırdadı. Kaide onun kıkırdayışına gülümsedi.

"Bu gece boş musunuz"

Sarışın olan öyle bir ciddiyetle soruyordu ki Kai bir iş yerinde kendini gece görevlisiymiş gibi hissetmişti. Ya da  fahişe gibi?

"Tabi ki"

Bozuntuya vermeden gülümsediğinde karşısındaki adamın eridiğine yemin edebilirdi.

"Benimle gelmek ister misin"

Bu anlar Kainin en sevdiği anlardandı. Hiç bir çaba göstermeden artık kalacak bir yere sahipti.

"Elbette"

Sarışın olan gülümsememek için kendini sıktığında Kai arkadan ona el kol hareketi yapan adamda gözlerini gezdirdi.

Gözüyle şişko adama ne var dercesine baktığında çıkışı gösterdiğini fark etti.

Elbetteki bunu umursamadan önüne döndü. Bir şişkodansa önündeki piliçi yeğlerdi.

Öyle de yaptı. Kolunun altındaki piliçle o bardan çıkıp onun gösterdiği eve ilerledi.

Şükür ki evi yakınlarda bir yerdeydi zira Kainin kafasında şu an filler tepişiyordu. Yürümeyi bırakın düzüşmeye dahil hali yoktu.

Evet düzüşmek yürümekten daha çok yaptığı bir aktiviteydi. Ne olmuş yani.

"Bugünlük beni affet güzellik sanırım siktiğim migreni tuttu. Bu halde ne beynim ne bedenim seks kaldırır. Ve bu yüzden sen de bana numaranı veriyorsun"

Güzel sarışın numarasını bir kağıda yazıp ukala bir sırıtışla Kainin deri ceketinde bulduğu ilk boşluğuna sıkıştırıp yürümeye devam ettti.

Kai adım atmaya bile mecali olmadığını anladığında bulunduğu duvar dibine kendini atıvermişti.

İki eliyle kafasını sıkıştırıp gözlerini kör edecek kadar ağrıyan başının bir nebze hafiflemesini diliyordu.

"Sikeyim senin gibi başı. Lanet olsun hem güzel bir piliçi kaçırdım hem de kalacak yerim yok"

Kai son hız hayıflanmasına devam ederken omzunun sarsılması ile bir süre yaptığı işe ara verdi.

"İyi misiniz bayım"

Az önceki şişko çocuk tepesinde ona yardım eli uzatırken Kai kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.

Bu seferde şişko bir sapığımı ortaya çıkmıştı. Kai işte bu kadarını kaldıramazdı.

"Unicornlar tarafından kaçırılmak istiyorum mümkün mü"

Kai kendince yaptığı komik esprisine kahkaha atarken aniden giren baş ağrısıyla küfrü basıp gülen suratına ara vermek zorunda bırakılmıştı.

"Acaba bir sorununuz mu var"

Şişko adamın ilgili konuşmasına ne kadar göz devirsede cevap vermekten kendini alıkoyamadı.

"Kahretsin ki evet.Lanet olası bir migrenim var adamım ve bu ağrı ilk kez altta olmak gibi bir şey"

Şişko adam hiç bir şey söylemeyip Kaiyi öne doğru itekledikten sonra bağdaş kurup onun arkasında kendini konumlandırdı.

Bir kaç saniye kafatasında gezen ellerle afallasa da bir süre sonra yüzünde, boynunda ve ensesinin üzerinde gezen  parmakların verdiği rahatlamayla bu duygu yerini huzura devretmişti.

"Seks aşkına çok iyi hissettiriyorsun"

Kai utanmasa şu anda orgazm olacağına yemin edebilirdi. Parmaklar sihirli gibiydi, adeta sizi başka bir cennete götürüyordu.

"Annem migren hastasıydı. Çok ağır yaşardı, ben de onun için masaj yapmayı öğrendim"

Kai hiç soru sormadığı halde kendi kendine açıklama yapan adamı dinledi. Nedense bu onu gülümsetmişti. Bir adamın annesi için çabalaması güzel bir duygu olmalıydı. En azından Kainin düşüncesi bu yöndeydi.

"Annen bunun için sana minnettardır"

Kai şu an şişko bir adamla normal bir sohbet mi ediyordu? Hem de az önce güzel bir seks şansını kaçırmışken.

"Evet bana hep minnettar olduğunu söylerdi"

Şişko adam bir gülümseme eşliğinde konuştuğunda Kai cümledeki geçmiş zaman ekine takılı kalmıştı.

Elbette bunu adama sorup kapanmaya çalışan yarasını delmeyecekti. Salak değildi şişko adamın artık bir annesi olmadığını çoktan kavramıştı.

"Sanırım sayende geçti"

Kai nazik elleri geriye çekerken kendini şişko adama döndürdü .

"Teşekkürler adamım"

Şişko olan amerikanvari adama gülümsemesini sundu. Asıl o ona minnettardı. Sevdiği adama dokunmadığı için.

"Ben üzgünüm ama az önceki kendi kendine konuşmana şahit oldum"

Şişko adamın utana sıkıla söylediği sözler Kaide kamyon çarpma etkisi yapsada belli etmeyerek kendini toparlayıp aniden ayağa kalktı.

"E ne olmuş yani duyduysan. Ben teşekkürümü ettim ve gidiyorum. İyi geceler adamım"

Kai hızlı adımlar atmaya çabaladığında arkasından gelen diğer ayak sesiyle bir süre yürümeyi es geçip durmuştu.

"Hadi ama ne istiyorsun"

Özellikle sabırlı çıkarttığı sesinin şişko çocuğu iyice gerdiğini görürken. Karşısındaki adam derin nefesler alıp vermeye çabalıyordu.

"Bak istersen benim evimde kalabilirsin bugün. Yalnız yaşıyorum ve sana teşekkür etmem gerek"

Kalacak bir yer şu an Kainin ihtiyacı olan yegane şeydi. Ciddi manada meteliğe kurşun sıkıyordu.

"Peki o zaman madem bu kadar ısrarcısın"

Kai hiç işi yokuşa sürmeyip kabul ettiğinde şişko adam ona elini uzatmıştı.

"Tanışmadık. Ben Sehun"

Kaide elini Sehunla bir an için buluşturup geri çekti.

"Kai, Jongin. Genellikle Sokak Prensi "

Sonunda birinci bölümü yayınlamanın verdiği mutluluk :')

Öncelikle ilk defa bir ficimin ilgi görmesini bu kadar çok istiyorum.

Lütfen ilgi görmesine yardım edin ^^

Her yaptığınız yorum bir elmas kadar değerli unutmayın.

Umarım tüm bölümleri keyifle okur heyecanla beklersiniz ^^

Sokak PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin