" Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Beni takip eden ve kitabımı beğenen ve beğenmeyen herkeze burdan teşekkür ediyorum."
Kalbim sıkışıyordu. Hayat bana, onsuz anlamsız geliyordu. Onun için her gün dua ediyor, başından ayrılmıyordum. Artık uyanması için bir kaç saati vardı ve o hala uyuyordu. Küçük bir tepki vermesi yeterliydi ama o sanki uyanmamak için yemin etmişti... Tam 3 aydır uyuyordu. Hiç bir şeyi önemsemiyordum artık. Gecem, gündüzüm o olmuştu. Onun yanından bir an bile ayrılmıyor, o uyusa bile başında bekliyordum. Uyku diye bir şey kalmamıştı. Üç ay boyunca ne doğru dürüst uyudum, ne yemek yedim, ne de onu gözümün önünden ayırdım. Haftada üç saat uyuyordum. Artık delirmek üzereydim. Uyanmıyordu. Neden uyanmıyordu ki? Ah o güzel gözlerini bir açsa... Dünyalar benimdi..
Cemin ağzından
Aylardır gülsümün uyanmasını bekliyorduk. Her gün fırsat buldukça gülsümün yanına gidiyor, durumunu öğreniyordum. Bir yandan da canan dan nasıl kaçacağımı hesaplıyordum. Koskoca hastane sanki avuç içi kadardı. Nereye gitsem canan vardı. Kaçamıyordum.. Nereye gitsem canan dı.. Bu durum beni kahretsede elimden bir şey gelmezdi. Hayat acımasızdı bir kere..
Gülsümün yanına gittiğimde hep barış vardı yanında. Uyumuyor, yiyip içmiyor, ve sürekli onun uyanmasını bekliyordu. Kaç defa ona dinlenmesini söyledim ama o beni dinlememişti. Bunu her söylediğimde ise beni kahtede cümleleri söylüyordu. " En son bunu söylediğinde bu kız bu hastaneye tanınamaz halde gelmişti. Sakın bi daha bana aynı şeyleri söyleme."
İçim parçalanıyordu onları öyle gördükçe. Sanki benden bir şeyler gidiyordu. İkisi de bunları hak etmemişti.. Barışı görmeye gittiğimde, çoğu kez onu ağlarken buluyordum. Gülsümün yanıbaşındaki koltuğa oturuyor, ellerini hiç bırakmıyor, ve ona uyanması gerektiğini söyleyip duruyordu.. Arkadaşımın bu hale gelmesinin nedeni bir kız mıydı? Gülsüm çok iyi bir kız, ama arkadaşımıda düşünmeliydim. Gülsüm burda oldukça barış hayattan kopmuş bi halde olucaktı. Baş hekimimiz gülsüm eğer uyanmassa, bir kaç saat sonra onun solumununu keseceklerdi..
Gülsümün ağzından
Uyuyordum... Uyuyordum ve uyanmak da istemiyordum. Sanki uyansam daha kötü şeylerle karşılaşacaktım. Bazen biri yanıma geliyor, uyanmam için yalvarıyordu. Bazen rüya olduğunu, bazen ise gerçek olduğunu sanıyordum. Bir adamdı bu. Sesi çok kırgın, çaresiz ve bazende öfkeli geliyordu. Sitem dolu sözcüklerinin arasından sevgisini anlayabiliyordum. Bir insanın tek bir cümlesinden bunları anlamak biraz garipti. Uyanmak istemiyordum. Çünkü yaşıyacaklarımdan korkuyordum. Ya bebeğim öldüyse, ya kocam dediğim adam burdaysa, ya ben öldüysem. Yaşayıp yaşamadığımı bile bilmiyordum ki..
Canan'ın ağzından
O talihsiz olayın ardından tam üç ay geçmişti. Gülsümün yanına bir kaç günde bir gidiyordum çünkü cem ile karşılaşmak istemiyordum. Üç aydır akşamları başımı her yastığa koyduğumda cemle konuşmamız gözümün önünden gitmiyordu. O söyledi, ben dinledim. Bana karşı böyle hisler beslediğini nerden bilebilirdim ki? Ara sıra bana şakalar yaparlardı. Cemle ne kadar yakıştığımızı söyleyenler bile olmuştu. Bende böyle bir şeyin asla olamayacağını söylemiştim. Biz arkadaştık. Böyle bir şeyi ben düşünsem bile o düşünmezdi. Hiç fark etmemiştim onu. O bana hissettiği her cümleyi söylerken gözlerinin içine bakmıştım. Bunun bir şaka olup olmadığını anlamam lazımdı. Bütün hislerini söylerken o kadar gerçekçiydi ki. Biliyorum ki her insan yalan söyler, kırar, döker, incitir... Ama bir çift göze baktımı her şey değişir. Gözler yalan söylemez, aksine duymak istemiyeceğimiz şeyleri bile söylerler....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
geçmişin izleri
Romancebir anne, sevdiklerini korumak çocuklarını kendi geçmişinin izlerinden korumak için canını bile verebilecek biri. 3 çocuk, kendilerini bırakıp giden bir babaya ne kadar nefret besliyorlarsa, ne olursa olsun onları bırakıp gitmeyen ailelerine o kadar...