14. Bölüm

184 12 19
                                    

"Demek beni gerçekten de hiç sevmemiş..."

Aralarındaki uzun sessizliği bölen bir bebeğin ağlama sesi olmuştu. Hazel kafası karışmış bir şekilde Amber'a baktı.

"Violet aramızda olmayabilir ama bir parçası hala burada anne." Amber buruk bir şekilde gülümsedi. Annesinin elinden tutup onu eve doğru götürmeye başladı.

"Ah, hayır." Hazel şaşkınlıkla ellerini ağzına götürdü ve koltuğun üzerinde yatan küçük bebeği izlemeye başladı. "O... o benim torunum mu?" yavaşça ona doğru ilerleyip yüzünü okşadı.

"Violet onu doğururken çok kan kaybetti. Yapabileceğim her şeyi denedim anne." Hazel onu duymuyor gibiydi. Küçük bebeğin gözlerine kilitlenmişti. Titreyen sesiyle "Tıpkı Violet gibi." diyebilmişti.

_____________________________________________ 

   

"Hayatımda gördüğüm en aptal erkeksin Lea!" Pan kaşlarını çatmış arkadaşına bakıyordu.

"Onu kabileye getirmediğim için mi bana kızıyorsun?"

"Neden ona ve bana her şeyi daha önceden anlatmadığın için kızıyorum. Onu kabilede gizleyebilirdik. Senin için önemli olan bir insan benim için de önemlidir. Seni Lion'a söyleyeceğimi falan mı zannediyordun?"

"Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yok Pan. Sence onu gerçekten saklayabilir miyiz?"

Lea endişeli gözlerle arkadaşına baktı. Mor'u yanında tutup onu korumak en çok istediği şeydi. Her gün onun güvende olup olmadığına kafa yormaktansa yanında olmasını sağlayacaktı.

"Evet, onu saklayabiliriz. Güvenli bir çadır biliyorum, eminim ki Herbihume dostlarım beni yüzüstü bırakmayacaktır."

Lea ayağa kalkıp Pan'in önünde volta atmaya başlamıştı.

"Daha neyi düşünüyorsun sersem! Git ve onu getir. Burada beraber konuşmak onu ikna etmemize yardımcı olacaktır."

Lea'nin volta atmaya hala devam etmesi Pan'i şüphelendirmişti.

"Nerede yaşadığını bilmiyor musun yoksa?"

"Biliyorum Pan, onu daha önce takip ettim. Fakat yanlış hatırlamıyorsam son görüşmemizde tam şurama," işaret parmağıyla alnının ortasını gösterdi, "bir ok doğrultmuştu ve bunun iyi bir şey olduğunu sanmıyorum."

"Sadece seninle gelmesini ve her şeyi anlatacağını söyle Lea. Seni dinleyeceğine eminim."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" Lea gözlerini kısarak Pan'e baktı.

"O bir kız ve emin ol eğer senden biraz bile hoşlanmıyor olsaydı şimdiye o alnının ortasından bir ok geçmişti."

"Pekala, sen nasıl diyorsan. Gidip onu getireceğim. O zamana kadar çadırın içinde sessiz kal. Bir de seni kurtarmakla uğraşmayayım."

Pan dil çıkartıp çadıra doğru uzandı ve kınının içinde bulunan bıçağı Lea'ye uzattı.

"Belki buna ihtiyacın olur."

~~    

"Pıssssssssssst."

Annemin mezarının yanında bulunan ağacın gövdesine yaslanmışken birinin seslenişi beni derin düşüncelerimden ayırmıştı. Ağaca yasladığım kafamı kaldırıp etrafa bakındım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Waldeinsamkeit(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin