1. Bölüm

757 56 9
                                    

"İşte burası!" eliyle geniş ve açık araziyi işaret etti. Gülümsüyordu. Violet asık bir suratla etrafına bakındı. İçindeki geri dönme isteği gittikçe artıyordu, umutsuzluğa kapılmıştı.

"Ben burada ev falan göremiyorum."

"Çünkü yanlış yere bakıyorsun. Dikkatli bak. İleride."

Violet gözlerini kısarak geniş arazinin gerisinde kalan, küçük ağaç evi büyük kızılçam ağaçlarının arasından zar zor seçebilmişti.

"Yeni evimiz burası olacak, öyle mi?" içinde buruk bir sevinç vardı. Eve doğru yürürken bir taraftan da iyice şişmiş olan karnını tutuyordu. Bu yolculuk onu çok yormuştu.

"Merak etme, sana yapraklarla en yumuşak yatağı yapacağım." çoktan yerden henüz solmamış olan yaprakları toplamaya başlamıştı bile. Violet kardeşine bakıp güldü. O olmasaydı bunların hiçbirini yapamazdı.

_____________________________________________

"Pekala, ayaklarını omuz genişliğinde aç ve yere sağlam bas. Hiçbir şekilde sarsılmamalısın. Duruşun ne kadar doğruysa, atışın da o kadar isabetli olur." annemin dediklerini dikkatli bir şekilde dinleyip, uyguladım. Çok ciddi gözüküyordu, onu daha önce hiç böyle görmemiştim.

"Tutuşuna dikkat etmiyorsun. Elin, kabzaya tam oturmalı Violet." kabzanın biraz daha yukarısında duran elimi kavradı ve doğru şekilde yerleştirip elimi sıktı. "İşte, böyle tutacaksın. Tam ortasından."

 Kabzayla ilgili yanlışımı düzelttikten sonra diğer elimi tuttu ve kirişe yerleştirdi. "İki parmak aşağıda, bir parmak da yukarıda kalacak şekilde kirişi tut. Yayı ger ve nişan al." dediklerini dikkatlice yapıp ağacın üzerindeki kırmızı büyük noktaya nişan aldım. Bir kaç saniye bekledikten sonra oku bıraktım.

 Kırmızı noktanın tam ortasına denk gelmese de noktanın içindeydi. İyi bir başlangıç sayılabilirdi. "Beklediğimden iyi vurdun Violet. İlk atış için çok iyi." her zaman herşeyin en iyisini yapmak isteyen annem bu sefer aldığı sonuçtan memnun olmuş gibiydi. Onun bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemiştim.

 "Ne yani güzel atış yaptığımı mı söylüyorsun?" başımı yana yatırıp kaşlarımı kaldırdım ve gülümsedim. Tepkisine şaşırdığımı tahmin etmiş olmalı ki o da güldü.

"Sayılır, ama hala geliştirilmesi gerek. Her gün atış çalışması yapmanı istiyorum. Yeterince iyi nişan alamazsan, hayatta kalamazsın, unutma."

 "Biliyorum, biliyorum."

"Son bir atış yap, daha sonra eve gidip yemeği hazırlayacağım."

 Kafa sallayıp sırtımdaki çantadan bir ok çıkardım ve öğrettiklerini teker teker uygulayarak nişan aldım. Derin bir nefes alıp atışımı yaptıktan sonra gülümsedim. Ok bu sefer daha içeriye isabet etmişti.

 "Aferin Violet. Böyle giderse beni bile geçeceksin." gülümseyip saçlarımı öptü. "Devam et." o eve doğru yürürken ben çantamdan başka bir ok çıkardım ve tekrar nişan aldım.

_____________________________________________

"Violet, içeri gel artık! O karınla nasıl bu kadar eğilebiliyorsun hala anlamıyorum. Bu kadar dal gece ısınmamıza yeter."

 "Ben iyiyim Amber, merak etme." etrafa son kez bakınıp, kaçırdığı bir tahta parçası var mı diye kontrol etti. Bu sırada çok da uzaktan gelmeyen hışırtılar dikkatini çekti fakat Violet bu sesleri duymazdan geldi. Ormanda oldukları gerçeğine alışması gerekiyordu. Biraz ilerde gördüğü son dal parçasını almak isterken önündeki ağaca saplanan ok ilerlemesine engel olmuştu. 

Waldeinsamkeit(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin