10. Bölüm - Yanımda Olan Sendin

12 3 0
                                    

Bu bölüm geçiş bölümü gibi bir şey, olay var ama çok büyük değil. Yine de oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Keyifli okumalar!

-

10. Bölüm - Yanımda Olan Sendin

Şehrin boş sokaklarında, yağmur eşliğinde yalnız atılan turlar, kimsesiz olmanın soğukluğu, yaklaşan sabah ve kısır bir döngü.

Karanlık sokakta yürürken, benliğimden sıyrılıp güvenli kolların arasında olmak istediğimi düşünüyordum. Sımsıcak bir çay eşliğinde sohbet ettiğim bir annem, takımımız maçı kazandığında beraber sevdiğim bir babam olsun isterdim. Masallar okuyarak uyuttuğum bir kardeşim, sürekli dertleştiğim ama arada sırada kavga ettiğim bir ablam ya da ağabeyim olsun isterdim...

İsterdim, ama yok... belki var, ama hiç tanımıyorum. Varlığımdan onlar da habersiz belki. Sokak lambasının hemen yanında, kaldırımın üstünde oturan bedenim, bana ait olan tek şeydi aslında. Yaşadığım ev, hala dediğim kadın, enişte dediğim adam ve Koray... her biri kendi çapında insanlardı. Ben hayatlarına girmemiş olsaydım da, aynı şekilde yaşamaya devam edeceklerdi. Onlar beni yanına almasaydı, ben de yetimhanede devam edecektim yaşamıma.

Boş sokaklar... boş koridor. Sokak lambası... yalnız ruhların barındığı bir odanın ışığı. Kaldırım... yatakhanedeki ranzanın üst katı. Yaşadığım ev... yetimhane. Kıyafetlerim... yardımseverlerin eskileri.

Olabilirdi, hiçbir lükse tâbi tutulmazdım. Buğulu cama yazdığım, onları görmeden resimlerini çizdiğim anne ve babamı özlemeye aynı şekilde devam ederdim. Derdimi dinleyen sırdaşlarım duvarlar olurdu. Bana yemek yemem için vakit verilse de, yemem için ısrar eden, beni fazlasıyla düşünen biri olmazdı belki, ama elimi tutan bir avuç arkadaşım olurdu. Aynı kaderi paylaştığım arkadaşlarım olurdu.

Zehirli sarmaşık gibi bedenimi saran bu acı, belki o zaman benimle olmazdı. En güvendiğim insanın bana çamur atan bir kızla birlikte olması... belki o zaman buna tanık olmazdım. Gözlerimi yaşartan, kokularını içime çekmek istediğim anne ve babam... bana dönün, ne olur çıkarın beni bu cehennemden! Varlığınızın tadını bilmek istiyorum, gözlerimden süzülen yaşları görmenizi... beni tekrar sevebilmenizi, sevdiğinizi görebilmeyi istiyorum!

İnsan bazen tutunacak bir dal arardı. Düşmekte olduğu boşlukta, tutunmama yardımcı olacak bir dal. Bu dal hep Koray olmuştu benim için, bu zamana kadar hep yanımdaydı. Destekçimdi. Sütü bozuk bir kızın onu bu denli değiştirmesi olağan mıydı?

Koray beni ciddi anlamda yıkıma uğratmıştı bu gece. O kız bana paçavra derken duymadı onu belki, ama beni çok yakından tanıyan biri olarak, nasıl olur da yıkıldığımı görememişti? Partiden hışımla çıkışımı gördü mü, bilmiyordum. Bildiğim bir şey varsa; Demet'in hayatımızın merkezine yerleşmek istediğiydi. Bu bencillik diye adlandırılırsa da umrumda değildi. O kızı hayatımızdan çıkarmanın bir yolunu bulacaktım!

"Elvan!" diye ismimi haykıran ses, bu gece duymayı istediğim tek sesti. Beni bulamayacağını düşünmüştüm, ama o ne zaman beni yalnız bırakmıştı ki?

Seslenmedim, sokak boştu ve beni kolaylıkla bulacaktı. Bir kez daha ismimi söylediğinde, burnumu çekerek yanaklarımdaki ıslaklığı sildim. Yağmura karışan gözyaşlarımı göreli çok olmuştu aslında.

"Elvan!" dedi tekrar, kollarımdan tutup beni sarsarak. "Bir an seni bulamayacağımı sandım..." Yüzümü avuçları arasına alarak yanaklarımdaki gözyaşı izlerinde gezdirdi parmaklarını. Gözlerindeki endişeyi görebiliyordum. Ama... neden? Önemsenmemeye alışalı çok olmuştu.

"Biliyordum," dedim titreyen sesimle. Gözlerim, akıttığı suya engel olamayan bir musluk gibi çalışıyordu. "Beni bulacağını biliyordum." Aniden içimden gelen bir hisle ona sarılma ihtiyacı duydum. Yanıma otururken, gözlerimi ondan ayırmadan sarıldım boynuna. Sıcaklığını hissetmek, sağ tarafımda onun kalbinin atışını duymak, havada kalan kollarını bir süre sonra saçlarımda ve sırtımda hissetmek... bu yalnızlığımda pahabiçilemezdi. Tutunacak dalım olmuştu Ceyhun.

Maskenin Arkası #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin