Yürüyüş

197 20 0
                                    

Sabah sinirim bozuktu. Halen aramalr gelip "bu çocukta kim?"diye soranlar oluyordu. Bundan dolayı sakinleşip kafamı dinlemek için yürüyüşe çıktım. Şarkıyla beraber acayip dalmışımki arkadan birinin beni dürtmesini bile hissetmedim. Arkama aniden döndüm. Arkamda ross ve courtney vardı. Burda ne işleri vardı. Sanki yanlış görmüşüm gibi gözlerimi hızlıca birkaç kere kırpıştırdım. Ve yanlış görmüyordum!!! Tamda arkamdalardı. Hiç kimse söze başlamayınca ben söze başlamaya karar verdim.
Victoria: Selam. Sizi burada görmeyi beklemiyordum. 😐 Neden buradasınız??
Ross: Kötü başlangıcı düzeltmeye geldik.

Ben ne yapacağım şimdi. Ben bu konu kapandı birdaha onları görmiyceğimi umuyordum. Bu nasıl bişey yaaaaaaaa!!! Keşke zamanı geri alabilseydim. Şimde ne diyeceğim ben bu kıza.
Bana tip tip baktıklarını anlayınca konuşmaya başladım.
Victoria: Çok iyi düşünmüşünüz. 😒 Tekrardan çok afedersin courtney. Biraz sinirli günümdeydim ne dediğimi bilmiyordum. 

Şimdi fark ettim çok sallayabiliyormuşum.
Aslında öyle bişey yoktu ama kıza "SENDEN NEFRET EDİYORUM"da diyemezdim. Normalde yalan söylemeyi sevmem çünkü işler hep daha çok karışır özellikle yalan söyleyen kiŞi BENSEM.
Courtney:Sorun değil.sinirli olduğun belliydi hiç öyle birine benzemiyorsun.
Tam ben saol diyip yapmacık bir şekilde güleceklen telefonum çaldı.
Victoria: Afedersiniz benim buna bakmam lazım.
Arayan: Yağmur
Aranan: Defne
Yağmur: Nerdesin sen?
Defne:Yürüyüşteyim. Ne oldu sen beni greksiz yere aramazsın.?
Yağmur: Amaan. Hadi dön. Bu gün alış verişe çıkacaktık ya.
Defne: Ben şu an gelemem. Durduk yere neden alış verişe çıkıyoruz ki.
Yağmur: Ceren eşofman alacakmış. Neden gelemezsin?
Defne: Ohhhfff. 1 onun alış verişi çok uzun sürüyor,2 biz İstanbul'dayken beraber spor kıyafetleri almaya gittik,tonlarca şey aldık ve sonrasında benimle neredeyse hiç spor salonuna gelmedi. Zaten o gelmeyince ben de çok gidemedim. Şimdi niye alıyo
Yağmur: Seninle yürüyecekmiş. Neyse sen niye gelmiyorsun??
Defne:Havaalanında courtney ve ross'a bişey demiştim ya. İşte courtney ile aramızı düzeltmek için yanıma geldiler. Yani bir star ve sevgilisi şu an beni bekliyor. Kapatıyorum,size borcum olsun.
Telefonu kapattım.
Victoria: Afedersiniz,beklettim.
Courtney: Sorun çözüldüğüne göre benim gitmem gerek.
Sonunda gitti. Artık onu seviyormuş gibi rol yapmama gerek yok.
Victoria: Seninde onunla gitmen gerekmiyor mu?
Ross: Yoo. Ben beraber bişeyler yaparız diye düşünmüştüm.
Victoria: Imm tamam.
Ross: Bana kendinden bahset.
Victoria: Tamam ne bilmek istiyorsun?? Yalnız benim hayatım seninki gibi ilginç değil.
Saçma başlayan bu konuşma akşama kadar sürdü. Aslında sandığım kadar normal bir hayatım yokmuş. Anormal,üzücü,üzücü ve üzücüymüş... Ama salaklık edip iki gün önce tanıştığım birine bu iğrenç anıları anlatamazdım. 
18:00
Saat 6 olmuştu. Zaman çok hızlı geçmişti.
Victoria: Bana geçelim mi? Kahve içeriz.
Ross: Olur.
Eve geldiğimizde , beni merak ve sinir içinde bekleyen iki atarlı arkadaş vardı. Ne yazık ki planları işlememiş ross olduğu için beni sorguya çekememişlerdi. 1 saat kadar sonra telefonuma bir mesaj gelmişti. Çok uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım bana bir fotoğraf göndermişti. Fotoğrafa ilk bakma gereği görmedim sonra merak edip açtım. Fotoğrafta conor ve tam tanımlayamadığım bir kız öpüşüyordu. Her üzüldüğümde olduğu gibi elim titremeye başlamıştı.  Bunu ilk farkeden ross ne olduğunu sormuştu. Cevap vermemiştim. Sonrasında telefonumu elimden çekti ve fotoğrafa baktı. Oda demekli anlamıştı o kişinin conor olduğunu. Ardından ceren işe yağmur'u çağıran ross endişelenmeye başlamıştı. Hızlıca yukarı ilaçlarımı almaya çıktım.  Çok sinirli ve üzgündüm ancak bu ilaçları almazsam işte o zaman salak bir adam yüzünden hastanelik olacaktım. Ne olduğunu kavramaya çalışan ross peşimden yukarı çıktı. O sırada hızla yağmur ve ceren ellerimde telefonumla geldiler. Ceren'in sinirli yüzünden anlaşılıyordu ki birine içinden sayıştırıtprdu. Ama bu sefer bana kızdığı için değildi. Yağmur bana sanki bu çocuktan beklenirdi böyle bişey diye bakıyordu. Ross ise beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Yağmur ross'u evine yolladı giderken bana acı ile bakıyordu demekki o da üzülmüştü. Yağmur tekrar geldiğinde Ceren ikimizede aklında süper bir fikir varmışça bakıyordu.
Defne: Ben bu bakışı biliyorum. Senin aklında bir plan var.
Sözlerimden sonra gülerek sırıttım.  Conor kime bulaştığını bilmiyordu. İçimdeki üzüntü bir filtrenden geçerek kin duygusuna hızlı bir geçiş yapmıştı.
Yağmur: Aklındaki ne ?
Artık yağmur'da sırıtıyordu. Kısacası üçümzde conor'ın üzülmesini istiyorduk.
Ceren: Bi durun,anlatıyorum işte...
Özellikle bu bölümü doğum günüm gelince yayımlamak istedim. Bundan dolayı sizi beklettim. İyiki doğmuşum!!!!
Yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorum.

SEN+BEN=??? | R5 fanfiction| | Ross Lynch fanfiction|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin