Evet arkadaşlar geçen bölüm Rose ve Thomas'tan bahsedemedik bu yüzden bu bölümde onlara özel olsun dedik.Tabii ki Daisy ve Robert devamında olacak. İyi okumalar.. ☺️
ON BİRİNCİ BÖLÜM●GÜÇ
Rose'dan..
Gözlerimi açtığımda Thomas'ın odasındaydım ve yatakta iyice genleştim..
Sonra pikeyi üstümden çektim ve yataktan kalktım.Dün Thomas'ın bana itiraf ettiği şeyleri hatırladığımda kalbim üşüse de artık yeni bir hayata başlamamız gerektiğini hissettim.Saçlarımı dağınık toplayıp tokamla bağladım.Bugün yeni bir gün olacaktı ve Thomas'ın geçmişini ona bir gün bile olsa unutturmak istiyordum.
Merdivenlerden aşağı indiğimde Thomas salonun koltuğuna kıvranmış iki büklüm yatıyordu.Mutfağa doğru ilerledim ve buzdolabını açıp kahvaltıyı hazırlamaya başladım...
Son olarak kahveleride koydum ve Thomas'ı uyandırmak için salona gidecektim ki arkamı döner dönmez Thomas'la burun buruna geldik.
Bir bana baktı bir de kahvaltıya sonra ensesini kaşıyıp;
-"Yalnız ben sabahları kahvaltı yapmam."dediğinde yakasından tutup kendime doğru çektim ve gözlerimi kısarak;
-"Ama bugün yapacaksın."dedim ve geriye çekildim.
-"Elini yüzünü yıka gel kahvaltıdan sonra çok işimiz var."
Thomas ayaklarını sürüyerek yukarıya çıkarken bende masaya oturdum.
Çok geçmeden Thomas aşağıya indi ve karşıma oturdu.Salamı ağzıma atarken;
-"Bence yemelisin kuvvete ihtiyacın olacak.Her ne kadar güçlü olsanda."
-"Sen pis pis gülüp durucakmısın?Ne işiymiş bu böyle?"dedi ve kahvesinden bir yudum aldı.İnatçı şey!
-"Tamam evin güzelde çok kirli en son ne zaman temizlikçi çağırdın sen?"
-"Hm,sanırım 2 ay önce."
-"Tamam öyleyse ben bulaşıkları makineye koyarken sende temizlik malzemelerini banyodan getirirsin artık."
-"Sen ciddi misin?"
-"Evet hadi çabuk ol,çok eğleneceğiz."diyerek güldüm.
O yukarıya çıkarken bende bulaşık makinesini doldurdum..
-"Bunlar işe yarar mı?"diyerek elindeki malzemeleri gösterdiğinde Thomas'a;
-"Evet hadi başlayalım."
-"Yalnız ben yapmam."
-"Tamam o zaman koltuklarıda tek başıma çekerim."dedim ve elindeki viledayı alıp salona geçtim.Koltuğu itmeye çalışırken;
-"Neden bu kadar inatçısın anlamıyorum."dedi ve beni kenara çekip koltuğun altından tutarak havaya kaldırdı.
-"Hadi silde indireyim."dedi.
-"Bu kadar kolay yolu varken bana eziyet çektiriyorsun bir de."diyerek saçımı geriye savurdum.
Yeri viledayla sildikten sonra Thomas koltuğu yere bıraktı.
-"Tamam yeter bu kadar."
-"Bak bu kadar güçlü olmanın faydalarıda varmış ilerde sıkıntı çekmeyeceğim desene."
-"İlerde?"
-"Yani şey.."
Elim ayağıma dolandı ve arkamdaki vazoyu kırdım.Ah şu sakarlığım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUYUCU
FantasyAyaklarım ani bir kuvvetin edasıyla duvardan sürüyerek yukarıya kaldırdığım da bedenimi,daha sert basabildim yere..gözlerim karanlığın siyahına bulanırken sırtımdan akan güven hissi,karanlığa meydan okumam için itti beni.. İlerledim..yolunu bilmediğ...