KORUYUCU

2.BÖLÜM:PARTİ

İKİNCİ BÖLÜM●PARTİ

Multimedya;Rose,Thomas,Robert,Rose..

''Thomas bunlardan biri olabilir mi?'' diyerek arabayı işaret ettim ve Rose'un eli ayağına karıştı.

-''Sakin olur musun?Dikkat çekeceksin.''dedim gülerek.Heyecanlı bir şekilde ayağa kalkarak;
-''Tamam tamam,sakinim''dedi ve derin bir nefes alarak oturdu..Sonra heyecanla arabadan inen ilk kişiyi göstererek;
-"Bu Thomas.''diyerek göz kırptı.Kısaca benimkisi der gibi bir bakış attı.Ne kadar temiz kalpli bir kızdı,hemen her şeyi unutup yeniden ona odaklanmıştı.Sanırım gerçekten onu seviyordu..bir takıntı değil,aksine büyük bir aşktı beslediği duygu..bunu yerinde duramadan ettiği hareketlerle bile anlayabilirdi bir insan..Thomas'ı gerçekten de merak etmiştim.Bu kızı üzüp,yüz bile vermeyen..vay canına!Ona baktığım da gerçektende Rose'un anlattığı kadar vardı...Ama bu Rose'a böyle davranmasını gerektirmez!

Sonrada arkadan gelen ikinci kişiyi göstererek;
-''Bak buda Antonya,grubun en sempatiği ortada pek gözükmez bir var bir yok diyebilirim.''

Antonya'ya baktığım zaman uzun boylu,yeşil gözlü,siyah kıvırcık saçları olan ve dediği kadarda sempatik görünümlü biriydi ve Rose anlatmaya devam etti;

-''Bak buda Brandan,aralarında en sinirli tip diyebilirim..Geçen kız arkadaşı yanından geçen bir çocuğa cilveli gözlerle baktı diye kızı hastanelik etmişti ve hastane raporunda aşırı elektrik dozu bulunmuştu.Okulda herkes işkence yaptığını düşünüyor."

-''Peki hapse girmedi mi?''

-''Kız şikayetçi olmadı ki..Duyduğuma göre kız başka şehre taşınmış,yani kısacası ona bulaşmanı pek tavsiye etmem..Her neyse.Eveet,sıra dördüncüsünde buda Luke,kendi aleminde biri onun hakkında pek bir bilgim yok vukuatsız diyebilirim.Tabi benim bildiğim kadarıyla.."

Rose bana iyice yaklaşıp sesini farklı bir tonda kısarak işveli bir sesle;"Şu arabanın bagajından spor çantasını alanı görüyormusun?İşte O Robert..Grubun kaptanı diyebiliriz.Fazla gizemli biri..ve bir o kadar da çekici,yanında bir kere gördüğüm kızı ikinci kez görmedim sanırım uzun ilişkileri seven bir tip değil..''

Rose bunları anlatırken gözüm o'nu süzmekle meşguldü.Hareketleri fazla sinirliydi ve çehresi..sert kalın bir kemik yapısına sahipti..Mizacı sert birine benziyordu ve bu çekim gücünü fazlasıyla ona itikleyen bir kuvvet olmalıydı.Benim için olmasa da bu dışarda ki beynini kavanozda saklayan kızlar için ideal bir yapıydı..O an ne olduğunu anlayamazken gözlerim Robert'ın gözleri ile buluştuğunda bir an afalladım..çok farklıydı,sanki biraz daha baksam gözlerinin içinde kaybolacaktım..

Kendimi toparlamaya çalıştım ve hemen önüme döndüm,o sırada Rose saatine bakarak;
-"Eyvah geç kalacağız,hemen hazırlanmamız lazım..''dedi.Ne dediğine anlam verememiştim.-"Nereye?''

-''Tabi ya ben sana söylemeyi unuttum bugün sene başı partisi var.''Ona gelemem dercesine bakarken;
-''Saçmalama tabikide geleceksin emin ol en büyük ilgi sana olacaktır.''dedi ve cevap vermeme kalmadan koşarak beni mutfak kapısından içeriye soktu.

Merdivenlerden çıkarak odama girdik,kolumu bırakıp;''İlk seni giydirelim.''dedi ve dolabımı açarak elbiselerimi karıştırmaya başladı sonra bana döndü ve şaşkın bir ifadeyle,''Tanrım!Bu elbiseler ne kadar da güzeller..''dedi ve dolabımdan bir askıyı çıkarttığında geçen yaz babamla gittiğim İtalya seyahatinde aldığım siyah mini,toka işlemesi olan elbiseyi üzerime tuttu ve;''Vaoov!Kesinle bu gece bu elbiseyi giymelisin.''dedi ve pis pis sırıttı.Bende gülerek elinden elbiseyi aldım ve giyinmek için paravanın arkasına geçtim,giyindikten sonra paravanın arkasından çıkıp Rose'un karşısına geçtim.Yine o pis gülüşüyle gülerek;''Yakışacağını biliyordum bebek.''diyerek göz kırptı ve kolumdan tutup beni aynanın önüne oturttu.