KORUYUCU

1.BÖLÜM:Yeni Hayat

BİRİNCİ BÖLÜM●YENİ HAYAT

Multimedya'da;Daisy ve Rose var.

Yeni bir hayat,yeni arkadaş çevresi,yeni okul,yeni ev... Ve başlıyoruz.

Babamın beni dürtmesiyle uyandım.
-"Hadi kızım geldik!"dedi ve uçağın üst kısmındaki el çantalarımızı almaya koyuldu.Kendime geldikten sonra ayağa kalktım ve biraz sendelememin ardından babamla çıkış kapısına doğru yürümeye başladık..

Bavullarımız çoktan arabaya yüklenmişti..arabanın kapısını açarak arabaya bindim ve kulaklığımı takarak rastgele Rihanna'nın Man down şarkısını açtım ve yola çıktık...
●
Site kapısından geçtikten sonra etrafa bir göz gezdirdim,sakin bir yere benziyordu..

Etrafa dahada dikkatli bakarken araba bir anda durdu sanırım gelmiştik kulaklığımı çıkartıp çantama koyduktan sonra arabadan indim.Şöför arabadaki bavulları taşırken bende babamla yeni evimizin bahçesinden içeriye girdik.

Evin tam önünde büyük bir havuz sağ tarafa baktığımda ise büyük bir sera vardı.Vaktimin çoğunu burada geçirebileceğim aklımdan geçmedi değil..etrafa bakınırken babamın;
-"Hadi ama acıkmadın mı?Gel,atıştırmalık bir şeyler hazırlattım!"diye seslenmesiyle bakınmayı bırakıp,karnımın gerçekten acıktığını hissederek içeriye girdim.

Babam..onu gerçekten çok seviyorum..bu hayatta ki tek dayanağım,bana annesizlik nasıl bir duygu hissettirmedi bile..Bir keresinde konuşurken,göğsünü zorla emdirmeye çalışmasını bana söylemeseydi belki..herşeyi ile,seviyorum ben bu adamı..babam olmasaydı bile,bir adam olarak gerçekten karakterine hayran duyduğum biri olabilirdi..babam diye söylemiyorum çaktırmayın.Onunla herşeyi paylaşabiliyorum mesela..bana bir arkadaş gibi davrandığı da oluyor ama sadece biraz korumacı biri..ah tamam fazlasıyla korumacı biri.

Bana hep "Sen farklısın."der. Tek kızı yada tek çocuğu olduğumdan heralde..bunları düşünürken babamın ikinci kez seslenmesiyle irkildim ve mutfağa girdim.Sandviçi yiyen babama;-"Geldim."diyerek yanağından öptüm ve bana hazırlanmış olan tabağı alarak odama çıktım.

Odam önceden benim zevkime göre dizayn edilmişti,elimdeki tabağı masaya bırakarak getirdiğim kıyafetleri dolaba yerleştirdim ve masadaki sandviçi yedikten sonra duşa girdim...

Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kurutup dolabımdaki kısa kot şortumun üzerine beyaz t-shirt'umu giydim ve aynaya bakarak saçımı tararken zilin çalmasıyla aşağıya indim.

Aşağı indiğimde babam kapının önünde bir adamla ele ele sıkışıyordu,sanırım bu yeni iş ortağıydı.

Sportif,uzun boylu yüz hatları belirgin biriydi, eşofman giyinmişti sanırım sabah koşusundan geliyordu.Biraz daha ilerlediğimde ise yanındaki kızı fark ettim.Ona ilk baktığımda ise kızıl saçları kulağındaki kulaklıkları ve düzgün fit vücudu dikkatimi çekmişti.Uzun boyluydu babasına benziyor olsa gerek.Dışarıdan bakınca iyi birine benziyordu ama bunu onunla tanıştıktan sonra anlayacaktım.Kendi kendime düşünürken babam;
-"Kızım gel bak,iş ortağım Richard"dedi.Gülümseyerek yanlarına gittim.
-"Memnun oldum efendim."

-"Bak buda çok iyi anlaşacağınızı düşündüğüm Rose.''

-"Merhaba ben Daisy." dedim elimi uzatarak,Rose sevecen bir şekilde;
-"Merhaba bende memnun oldum'' diyerek elimi sıktı.

Babam Richard beyle içeriye geçerken Rose bana gülümseyerek;
-"Hava çok sıcak istersen havuzda serinleyerek, birbirimizi daha iyi tanıyabiliriz?''diye sorduğunda;-"Neden olmasın hemen bikinilerimi giyip geliyorum''dedim.

Merdivenlerden çıkıp odama girdim.Rose'u sevmiştim cana yakın biri gibiydi.. umarım göründüğü gibidir.Dolabımı açtım ve siyah bikinimi alıp giyindim üzerine salaş bir yelek giydikten sonra güneş kremimi ve havlumu alıp aşağıya indim.

Kapıyı açıp bahçeye çıktığımda Rose beni havuzun başında bekliyordu ona doğru ilerledim ve;
-"Geldim umarım çok bekletmedim''dedim.Oda bana gülümseyerek;
-"Hayır tabi ki''dedi.Havlumu şezlonga serip,yeleğimi çıkardım ve beraber şezlongta güneşlenirken Rose bana kendinden bahsetmeye başlamıştı bile..

-"Evet Daisy,ben müziği seven biriyim..eğlenmeye bayılırım,uyumak hobilerimin ilki ve sonuncusu ise..yine uyumak.Bu arada ikisi arasındaki her maddede ise yine uyumak geçiyor..Hm,espri yapmaya bayılan bir tipim.Geceleri röntgencilik yapmak benim işim."diyerek göz kırptığında sapık olduğunu ve ya takıntılı olduğunu düşünmeden edemedim..devam etmesini beklemek en iyisiydi.

-"Birbirimizi daha yakından tanıdıkça nelerden hoşlanıp,hoşlanmayacağımızı da görmüş oluruz zaten.Genelleme sen de biraz anlatsana?"Ona bakarak;
-"Benimde bunun gibi şeyler.."diyerek geveledim..aslında kendimi pek tanımlayabildiğim de söylenemezdi..sanırım ne cevap vereceğimi bilemedim.Oda bunu anlamış olacak ki sorular sormaya başladı..

-"Ee,annen nerede?"diye sorduğunda kalbimin üşüdüğünü hissettim..

Sanırım anne sevgisinin boşluğuydu..babam her ne kadar doldurmak istese de ...Yinede anne gibi olmuyordu sanırım..yoksa biri anne dediği anda kalbimin acıyla kaplanmasının sebebi başka ne olabilirdi?Suratımın düştüğünü görünce;
-"Özür dilerim sanırım yanlış bir soru sordum."diyerek omuzlarını yukarıya kaldırıp üzgün bir ifadeye büründü.

Üzülmüştü..bunu gözlerinde görebiliyordum.Konuyu değiştirmek için yan evdeki platonik aşkından bahsetmeye başlamıştı.

-"Adı Thomas;devasal kasları,çekici bakışları..onu gizemli yapan o tavırları..ya biliyor musun?Tamı tamına onu sevmemin üzerinden 1 yıl 10 ay 3 hafta ve şuan itibari ile 4 gün geçti...belki hastalıklı gibi bakacaksın bana,diğerleri gibi.Anlarım seni ama ben hiç böyle duygular beslemedim birine karşı..Ne zaman konuşmaya çalışsam beni tersliyor mesela..ya da yüzüme bile bakmadığı zamanlar oluyor..ama ben pes etmeyi düşünmüyorum."

"Belki de ulaşamadığın için bu kadar çabalıyorsundur?"

Kaşlarını yukarıya kaldırıp alaycı bakışlarını üzerimde gezdirerek;"Ne yani şımarık mı diyorsun bana?Elde edince hevesim geçecek diye mi düşünüyorsun?"Uzandığım şenzlongtan kalkarak;"Hayır,asla öyle bir şeyi ima etmedim."

Söylediklerime alınmış olmasını ummuyordum.Farkında olmadan kalbini kırmıştım sanırım.O bu sevgiyi hakedebilecek biriydi..ve fazlasıyla da güzel bir kızdı Rose..Thomas denen çocuğun ona karşılık vermemesi..garipti.

Rose'a söylediğim şeyin ardından üzüntüyle ne yapmam gerektiğini bilmezken son ses müzik çalan Range rover jeep yan evdeki kapının önünde durdu ve arabanın içinden bir grup tayfa çıktı..O'na söylediklerimi unutturmak ve aşkını yeniden filizlendirmek uğruna Rose'a dönüp;

-"Thomas bunlardan biri olabilir mi ?"diyerek sinsice güldüm.