Kurt Kafe'si-1

142 8 0
                                    

"Merih Gürmen" dedim.Samimiyetten uzak ciddi sesimle.En yakın arkadaşım Şule'nin çocuk bakıcılığı yaptığı eve gelmiştim.Karşımda ki 50'li yaşlarda ki teyze ile oturmuş, kucağımda ki minik Tuğra'ya mamasını yedirmeye çalışıyordum.Şule, annesi rahatsızlandığı için Bursa'ya gitmişti.Yaklaşık 1 hafta kadar da olmacağından işini kaybetmemesi için 1 haftalığına onun yerine ben bakacaktım.İçinde bulunduğum durum beni ne kadar gersede en yakın arkadaşım için yapmak zorundaydım.

Yediğini ağzının etrafına saçan Tuğra'ya gülen gözlerle baktım.Bu onun hoşuna gitmiş olacak ki şımararak eliyle yalnızca ağzının etrafında olan mamayı yüzüne dağıttı.Hemen kenarda duran peçete ile ağzını temizleyip babannesi Meral Hanım'a uzattım. Memnun olmuş bakışlar atarak örümceğinde ki Tuğra'yı odasına götürmek için ayaklandı.

"Merih kızım biraz daha bekle de seninle karşılıklı bir kahve içelim hem de sana önümüzde ki gün için planlarımdan bahsedeyim."dedi kucağında ki Tuğra'yı pışpışlayarak.

"Olur tabi ki Meral Hanım.Siz yatırın."deyip gülümsedim.Telefonumun zil sesini duyar duymaz askılıkta kalan çantamı almaya gittim.İçinde zar zor bulduğum telefonu mutlulukla açtım.

"Melihh!"diye cırladım kısık olamasına önem verdiğim bir sesle.Melih, benim ikiz kardeşim.Kardeşim diyorum çünkü ondan tamı tamına 1 saat 35 dk daha büyüktüm.Doğururken annemizi bayağı zorlamış olacağız ki bundan hep şikayet ederdi.

"Merihh!"dedi aynı şekilde bağırıp sesimi taklit etti.

"Dua et ki seninle dalga geçmeyeceğim bu yaptığın çocukca hareket için. 22 yaşına geldin hala değişmedin artık seni güzel sevgilin Selen bile değiştiremez."dedim alaylı ses tonumla sevgilisi Selen'den nefret ederdim.Evet aşırı kıskanç bir insanım ve aynı karında aynı zamanda büyüdüğüm herifi herkesten kıskanıyordum ne var dı bunda?Beni her zaman ki gibi ciddiye almamış olacak ki;

"Güzelim zaten beni değiştirebileceğini kim söyledi? Ben öyle güzelliğe,boya posa kanacak adammı mıyım?"dedi havalı sesiyle.Bu söylediği ne zaman olsa işe yarardı ve yelkenleri suya indirirdim.

"Tabi ki kanmaz benim biricik ikizim."dedim.Sesimde ki özlemi gizleyememiştim.O da bunu anlamış olacak ki

"Seni çok özledim,bebek 4 gün daha sabret kavuşuyoruz.Geldiğimde ikizlik mertebesini abartıp dibinden ayrılmayacağım haberin olsun."dedi.Kısa bir kahkaha atarken kapı kapanma sesi duyduğum için kısa kesip vedalaşmam gerektiğini kavramış oldum.

"Bende seni çok özledim bebeğim gel de kavuşalım nereden çıkmış bu diploma işi daha onu açıklayacaksın bana ama şuan müsait değilim akşama seni ararım ama telefonunu sakın kapatma tamam mı?"

"Tamam sultanım kapatmam sen yeter ki ara sesini duyayım."dedi şapşal nasıl da dalga geçiyordu.

"Seni seviyorum,ikiz"dedi son son "Bende seni seviyorum"dedim ve arkamdan gelen sesle olduğum yerde sıçradım o telaşla telefonu hemen kapatıvermiştim.

"Sen kimsin?"dedi kaba sesiyle.Az önce korkmuş olmamın verdiği etkiyke hızlı nefes alıp vermiştim.Karşımda gördüğüm adam yakışıklıydı ah hadi ama kimi kandırıyordum çok yakışıklıydı.Hayatım boyunca arkadaşlarıma,Melih'e çektiğim nutukları boşa çıkarmıştı resmen.Çektiğim nutuklar sarışın erkeklerin esmer erkeklerden daha yakışıklı oldukları yönündeydi fakat karşımda gördüğüm adamdan sonra o nutukların ne kadar boş, düşünmeden söylenilmiş kelimeler ve cümlecikler olduğunu kavramış oldum.

Adam feciydi.Siyah saçları,kahverengi gözleri,kirli sakalları vardı.Bir de kendisine dehşet yakışan bıyıkları vardı.Ve sesi hımmm harikaydı ve bana soru sormuştu.Ve böylece soruyu sorduğundan beri adamın yüzüne baktığımında farkına varmış oldum.Hemen kendimi toparlayıp;

"Ben Merih.Bir süredir buraya gelen arkadaşım Şule'nin yerine kısa süreliğine Tuğra'ya bakmaya geldim."dedim bir çırpıda.Gözleriyle beni şöyle bir süzdü.Edepsizce süzdü.Bunun beni rahatsız etmesinin dışında sinirlerimi de fena halde bozmuştu.Elini önüme uzatarak "Ben de Emre Barlas Kurtbey,Merih.Tuğra'nın en küçük amcasıyım."dedi.Uzattığı eline bakıp görgü gereği bende elimi uzattım ve elimi sıkacak diye beklerken sıkı sıkıya tuttuğu parmaklarımı dudaklarına götürüp küçük bir öpücük bıraktı.Hemen elimi çektikten sonra "Tanıştığıma memnun oldum."dedi dişlerini göstererek sırıttı.Tam o sırada merdivenlerden Meral hanım indi.Yanımıza gelir gelmez oğluna sımsıkı sarıldı ve hemen bana dönüp "Bu oğlum Emre"dedi.Ona yalnızca gülümsedikten sonra "Evet Meral Hanım biz biraz önce tanıştık."dedim.Meral hanım oğluna bir kaç soru sorarken ben de çantamı alıp yanlarına geldim ve "Meral Hanım kusura bakmayın kahve demiştik ancak biraz geç oldu.Ben de eve geç kalmayayım."dedim.Meral hanım ise anlayışla gülümseyerek "O halde yarın görüşürüz tatlım.Yine saat 4 gibi mi geleceksin? Eğer öyleyse evde olmaya özen göstereceğim."dedi.Artık sıkılmış görünmemeye gayret göstererek

"Evet Meral Hanım aynı bugün ki gibi geleceğim."deyip benimle birlikte kapıya kadar gelmesini izledim.Emre'nin elinde ki bavulları şimdi fark etmiştim.Galiba burada değildi.Ufak bir baş selamı verdikten sonra çekici gülümsemesiyle "İyi akşamlar ..Merih"dedi.Gülümsemesine takılıp kalmamak için kafamı eğip selam verdim ve evden çıktım.Galiba yarın beni zor bir gün bekliyordu...


Kurt Kafe'siHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin