Kurt Kafe'si-10-

48 5 0
                                    

-Merih Gürmen-

Emre'nin öpüşüne karşılık vermemek imkansızdı.Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.Onun dudakları bir kez daha dudaklarıma dokunuyordu.Şuan tek düşünebildiğim dudaklarımda hissettiğim dudakları her zaman hissetmek isteğimdi.Ona ayak uydurmaya çalışıyordum.Kabul etmeliyim ki öpüşmeyi yönlendiren Emre'ydi. Nefes almak için benden biraz uzaklaşması neredeyse ağlamama neden olacaktı.Saçlarının arasında duran ellerimi gevşeterek ensesine indirdim.Konuşmuyordu.O kahverenginin en güzel tonunda ki gözleri tamamen gözlerimin içine bakıyorlardı.Şuan da utanmıyordum.Utanmak istemiyordum.Kabul etmeliydim ki Emre'yi ilk gördüğüm günden beri düşünüyordum.Kendimi inkar edecek durumda değildim.Onda garip bir çekim vardı.Yakışıklı olmasının yanında insanı kendine çeken çok çok garip bir çekim.Daha önce bir erkeğe karşı böyle hissetmemiştim.Emre Barlas Kurtbey, kendisine karşı garip,isim koyamadığım duyguları hissettiğim ilk erkekti.

"Merih.."dedi boğuklaşmış sesiyle.Gözlerinin rengi koyulaşmıştı.Boğazım kurumuştu.Suya ihtiyacım vardı.Sesimin çıkmasını umarak "Emre"dedim ben de.İsmi dudaklarımdan çıkar çıkmaz tamamen gözlerime odaklı gözleri kapanmıştı.Tamam, şimdi ne kadar duygu yüklü bir ortamda bulunsam da karşımda ki bir erkekti.Ondan uzaklaşmak zorundaydım.Daha önce çok film izlemiş ve binlerce kitap okumuş bir kız olarak bu hareketlerin ne anlama geldiğini biliyordum ve bir an önce son bulmasının gerektiğinin de.

Telaşla kekelememeye çalışarak "Ş-şey ben Tuğra'ya bakayım.Uyandı heralde" dedim arkama bakmaya çalışarak.Kafasını eğdi, dişlerini göstererek sırıttı.

"Merih"dedi sanki sesi soru sorar gibi çıkmıştı.Telaş yapmamak için büyük bir çaba harcayarak "Efendim?" dedim.Sesim uzun bir koşuyu henüz tamamlamış gibi çıkmıştı.

Saçlarımın arasında olan elini yanağıma getirdi.Bu yaptığına tepki olarak ensesindeki elimi sıktım.Yanağımı hissedilmeyecek yumuşaklıkta okşadı."Güzelim,  bu yaşadıklarımızdan sonra seni bırakmam."dedi.İdrak edemediğim kelimelerin üzerine gözlerinde ki yoğun bakış da eklenince dilim tutulmuştu.Ben burada Emre'ye cevap veremezdim çünkü sesim çıkmayabilirdi.Her zaman kelimeleri özenle seçip konuşmaya özen gösteren ben şuan da söyleyecek bir şey bulamazdım.Evet,evet konuşamazdım.Zaten kırmızı olan rengimin yavaş yavaş mora yaklaştığını hissediyordum.Şimdi buradan kurtulmam gerekiyordu.Uzun bir süredir odağını kaybeden bakışlarımı Emre'nin lanet olası mükemmel dudaklarına indirdim.Orası daha tehlikeliydi.Saniyeler içinde nasıl yaptığıma kendim bile inanamadığım bir hareketle Tuğra'nın kapısını açtım ve çok da yavaş olmayacak şekilde kapattım.Kalbim dışarı çıkabilirdi.Korkmadım değil.Şimdi ne olacaktı bakalım Merih hanım? Düşünme zamanıydı.

-Emre Barlas Kurtbey-

 Dün üzerimden büyük bir yük kalkmıştı.Kendimi çok mutlu hissettiğim bir var mıydı? Evet, bugün! Yatağımda amaçsızca sırıtırken kapı tıklandı.Uyuşuk hareketlerle ayaklanırken "Gir!"diye seslendim kapıya doğru.Feyza kapıyı yavaşça araladı ve yüksek ve sevecen sesiyle şakımaya başladı.

"Emre?"dedi şaşkınca.Ne olduğunu anlamamıştım.Ben de merakla suratına baktım.Yanıma gelip elini alnıma yasladı.,ne yapıyordu sahi? "Ne oldu yenge bir sorun mu var?"

"Evet sorun büyük.Emre Barlas Kurtbey, sabahın 8'inde uyanıksın ve gülümsüyorsun"dedi dehşetle.Evet Feyza böyleydi fazla hayat dolu fazla mutlu fazla neşeli.Kendi neşesi etrafa yayılıyordu.Tam ağzımı açmış bir şey söyleyecekken "Sende bir şeyler var"dedi bir şey keşfetmenin verdiği mutlulukla.Beni tanıyordu."Ne olacak yenge dün gece erken yattım erkenden uyandım işte "dedim ben de mutluluğumu daha sonra abim ve yengemle paylaşabilirdim ama şimdi değildi.Feyza pek ikna olmadıysa da bozulmadı da.Nasıl olsa anlatacağımı bilirdi."O zaman kahvaltıya gel bakalım"dedi."İyi sen git ben de şimdi inerim"dedim.

Duşumu alıp aşağıya inmiş ve güzel bir kahvaltı yapmıştım.Şimdi ise benim güzeller güzeli dadımın yanına gidiyordum.Bugün dersi varmış bunu da Melih'ten öğrenmiştim.

Arabamdan inip kampüste Merih'in sınıfının olduğu binanın önünde bekliyordum.Biraz bekledikten sonra sıkılmıştım.Ama inanılmaz heyecanlıydım.Onu görmek beni heyecanlandırıyordu.Daha sonra onu aramaya karar verdim.Tam telefonumu çıkarıp  arayacaktım ki onu kapıdan çıkarken gördüm.Yanında iki üç dallama ve kız arkadaşları vardı.Beni henüz fark etmemişti.İyi, bugün elbise giymemişti çünkü hava rüzgarlıydı yoksa istemediğim şeyler olabilirdi .Yanında ki pezevenke bakıp kahkaha attığında alnımda ki damarın harekete geçtiğini hissediyordum çünkü ne zaman sinirlensem böyle olurdu .Aklıma gelen mükemmel fikir ile yaslandığım arabadan doğruldum.Aramızda çok bir mesafe kalmadığında Merih kafasını kaldırdı ve göz göze geldik.İçimde bir şeyler hareket etmeye başladı.Kendimi uyardım sakin olmam gerekiyordu şimdi sırası değildi.Göz bebekleri büyüdü,şaşırmıştı.Aramızda onlarla artık mesafe kalmayınca ellerimi  Merih'in beline dolayıp yanağına bir öpücük kondurdum.Aslında onu dudağından tam burada öpmek isterdim ama şimdi çok büyük bir tepki vermesini istemiyordum.Ellerimin altında gerildiğini hissediyordum.Benden uzaklaşmaya çalıştı ancak izin vermedim.

"Emre?"dedi şaşkınca.

"Merih"dedim ben de gözlerimi ondan çekmeyerek.

"Senin burada ne işin var?"dedi.İşte olayı burada noktalamalıydım.Artık ne olursa olacaktı zaten dün ona onu bırakmayacağımı söylemiştim yani bu kadar şaşırmaması gerekiyordu.

"Seni özledim"dedim belindeki ellerimi çekerek.Sonra da minik ellerini avucumun içine aldım.Yalan değildi onu özlemiştim.Evet kızarmaya şimdiden başlamıştı."Ş-şey ben bilmiyordum geleceğini o yüzden şey ettim"dedi zorla.Ne çok şey demişti öyle.Kekelerken ne kadar seksi göründüğünden haberi varmıydı acaba ? Bir an önce bunu söylemem gerektiğini aklıma not ettim.Arkadaşlarının yanında  işi bozuntuya vermemişti.İşte ben buna oyunculuk derdim.Güzel,zeki ve seksi Merih.Hayallerimin kadını."Dersin bittiyse gidelim"dedim.Yanında ki arkadaşlarına dönerek açıklama yapmaya başladı."B-bu Emre"dedi sonunda bir şey söylememişti.Hemen devreye girip avuçlarımda ki elini sıktım "Sevgilisiyim"dedim dallamalara meydan okuyarak.Merih'in rengi daha hangi tonlara bürünecekti bilmiyordum ama bunlar gerçekti.Dün kast ettiğim buydu.Merih ile buradan gittikten sonra uzun bir konuşma gerçekleştirecektim.Artık aramızda ki bu isimsiz çekime bir ad koyacaktık.Kafama koymuştum.Galiba Merih'e vurulmuştum........

Kurt Kafe'siHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin