Kurt Kafe'si-3-

59 6 2
                                    

-Merih Gürmen'den-

Elime ateş değmiş gibi ondan ayrılırken içinde bulunduğum durumdan nefret etmiştim.Çalıştığımın evin banyosunda patronumun erkek kardeşiyle banyoda her ikimizde yarı çıplak şekilde çalan kapının verdiği korkuyu yaşıyorduk.Gerçi Emre pek korkuyormuş gibi görünmüyordu.Aptal adam sanki çok komik bir şey olmuş gibi sırıtıyordu.Ahhh ağzının tam ortasına vurmak istiyordum.Çalan kapıya;

-"Efendim?" diye karşılık verdim.

-"Kusura bakma kızım.Çıkmıyor mu leke merak ettim?"

-"Çıktı efendim birazdan geliyorum."

-"Tamam yavrum.Eğer çok ıslattıysan sana Feyza'nın elbiselerinden getireyim.Ne dersin?"

-"Teşekkür ederim,Meral Hanım ama gerek yok sağolun."dedikten sonra Meral Hanım sonunda gitmişti.Kendisinden uzaklaştığım halde hala yakınımda duran Emre'ye bakmadan belimde olan elbiseyi hemen yukarı kaldırıp,kızarmış yanaklarla yanından geçiyordum ki Emre kolumdan tutarak

-"Eğlence için teşekkürler."diye fısıldadı.Pezevenk.Ona daha fazla katlanmamak için elimi kaldırıp göğsünden ittim.Üstünde bir şey olmadığı için elim de dolayısıyla çıplak tenine değmiş oldu.Hemen elimi ondan çekerken fazlasıyla gergin ve sinirli görünüyordu.Kapıdan çıktıktan sonra saçımı başımı düzelttim.Salona doğru giderken Tuğra'nın bağırışları Meral Hanım'ın da susturma çabaları duyuluyordu.Zaten geçireceğim son yarım saat diye düşündüm ve asık suratlı olmamaya çalıştım.

--------------------------------------------------------------**********---------------------------------------------------------------------------------

-"Hele şükür geri aramayı başarabildin,Melih!!"

-"Dersteydim yavrum,ne oldu?" dedi, her zaman ki cıvıklığıyla.

-"Geçen gün beni sinir ettiğin için sana hala dargın olduğumu unutmuş gibisin"dedim şımarık sesimle.Onunla konuşurken ben de Tuğra'nın yanına gidiyordum.

-"Bunu söylemek için aramadığından eminim canım.Söyle bakalım,bir sorun mu var?"

-"Ah saçmalama tabi ki de bir sorun yok.Bugüne bugün ablanı daha tanıyamamışsın,ikiz.Acaba o uyuz Selenle misin diye merak ettim?"dedim gıcık çocuk.

-"Hayır ama dersten sonra birlikteyiz.Sen yine işe gidecek misin bugün?"dedi kahkaha atarken.

-"Evet gideceğim hatta gidiyorum.Gerçi senin pek de umrunda değil!"

-"Bebeğim lütfen bu kıskançlıklarına bir son ver."

-"Ben de sevgili yapayım da gör sen.Ben o zaman seni göreceğim!!."dedim.

-"O günler çok uzak bebeğim.Ne demek sevgili ben sana yetmiyor muyum?"dedi.Sinirlenmişti.Ha ha işte bende bunu bekliyordum.

-"Neyse sana iyi dersler canım.Evde görüşürüz."dedim ve bir şey söylemesine izin vermeden telefonu kapatıp cebime attım.Bugün siyah jean kot pantolon üstüne de beyaz askılı bir bluz giymiştim.Her zaman rahatlıktan yanaydım.Tam evin bulunduğu sokağa giriyordum ki telefonum çaldı.Tanımadığım bir numaraydı.

-"Alo"

-"Merih kızım ben Meral.Bugün gelmene gerek yok diyecektim.Feyza ve Ömer evdeler bugün."dedi mahçup ses tonuyla.Ne yalan söyleyeyim sevindim.Şimdi o Emre ile de karşılaşmayacaktık.

-"Tamam öyleyse Meral Hanım.Teşekkür ederim aradığınız için."dedim.Bulunduğum sokakta işlek bir cafe vardı.Hava da yeterince sıcaktı.Oturup soğuk bir şeyler içmek iyi gelir diye düşünmüştüm.Cafe çok hoştu.Rengarenk koltukları,beyaz duvar kağıtları ve genişliğiyle fazlasıyla ferah duruyordu.Kalabalık olmasına rağmen kendime oturacak bir yer buldum ve menüyü incelemeye başladım.Aslında vereceğim sipariş belliydi.Şeftalili ice-tea!!!

Garsonun masama gelmesiyle siparişi verdim ve beklemeye başladım bu sırada internette dolaşıyordum.Karşımda ki sandalyenin çekilmesiyle kafamı kaldırdım. Bir de ne göreyim?? Emre Barlas Kurtbey...

Daha benim bir şey söylememe izin vermeden

-"Selam Merih.N'aber?"dedi yayık bir şekilde oturduğu koltuktan.

Sorduğu soruyu görmezden gelerek

-"Senin ne işin var burada.Hadi burayı geçtim benim masamda.?"dedim sinirli tutmaya özen gösterdiğim sesimle.

-"Ne kadar da kabasın.Boş masa bulamadım,ama bir de baktım bir tanıdık bende senin masana geleyim dedim yoksa başka birini falan mı bekliyorsun?"dedi alaycı başlayan sesi sonlara doğru düzleşmişti.

-"Hayır birini beklemiyorum ama sende beni rahatsız ediyorsun.Büyük ihtimalle dışarıda boş masa vardır oraya gitsene??"dedim aceleyle bir an önce başımdan gitmeliydi onunla yaşadığım o anlardan sonra burada karşılıklı oturup bir şey içemezdim.

-"Ah hadi ama Merih seni yemem korkma.Yalnızca biraz laflarız dedim."dedi bıyık altından gülüyordu.Tam itiraz edecektim ki sipariş ettiğim ice-tea geldi.Garson gülümseyerek siparişi masaya bıraktıkan sonra Emre çocuğa sertçe bir kahve getirmesini söyledi.

Daha bir yudum almadığım içeceğin pipetini dudaklarıma götürürken Emre;

-"Kaç yaşındasın Merih?"diye sordu.

-"Yaşımın seni ilgilendirdiğini zannetmiyorum"dedim umursamaz sesimle.

-"Bak ne diyeceğim seninle bir oyun oynayalım.Eğer sorduğum 3 soruya içtenlikle cevap verirsen masadan kalkarım.Ha ne dersin?"dedi

Hiç de fena bir fikir değildi.Bu yüzden ona olumlu cevap verdim.

-"Peki öyleyse demin ki soruya cevap ver bakalım." dedi heyecanlı sesiyle.

-"22" dedim ben de aslında eğleniyordum onunla vakit geçirmek hoşuma gitmişti.

-"Hımm.Hangi okula gidiyorsun Merih?"

-"Boğaziçi.Hukuk.3.sınıf"dedim gururla.Etkilenmişe benziyordu.

-"Aman Allahım yanlış insana çattım desene."dedi.Benimle eğleniyordu.

-"Hadi artık son sorunu da sor ve masandan kalk."

-"Sevgilin var mı?"

Tüm saf niyetimle hiç düşünmeden -"Hayır!"diye cevap verdim.Emre ise karşımda düz bir suratla bana bakıyordu.Sinirlenmişti.

-"Hadi ama Merih sana içtenlikle ve gerçek cevaplar istediğimi söyledim."dedi.Neden böyle demişti ki.Ona hayır dedim ya.

-"Ne demek istiyorsun sen.Sana cevap verdim işte."dedim sinirlenmiştim.

-"Bana sevgilin olmadığını mı söylüyorsun şimdi?"dedi ses tonu sertti.

-"Evet de gerçekten sıkıldım.Soruları sordun bende samimiyetle yanıtladım artık kalkabilir misin?"

-"Geçen gün eve geldiğimde biriyle konuşuyordun o kimdi?"

Hiç düşünmeden

-"Melih yani ikizim" dedim.Melih bana her zaman fazla saf olduğumu söylerdi.Sonunda buna kendimde şahit olup kanıtlamış oldum.Ne yani hayatıma müdahale etme hakkını ona kim veriyordu.

-"Senin bir ikizin mi var?" dedi şaşırmıştı.Biraz zaman geçtikten sonra şaşkınlığı tatlı bir gülümsemeye dönüştü.Masanın üzerine bıraktığı araba anahtarını sigarasını ve gözlüğünü aldı ve

-"Ben sözümde dururum,fıstık.Yarın görüşürüz."dedi ve üstünede göz kırptıktan sonra cafeden çıktı.Bense kendi salaklığıma yanarak ice-tea'mi bitirmeye çalıştım....

Kurt Kafe'siHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin