Hala Azra ve Yiğit yerde yatıyorlardı, Yiğit emin tehlikenin geçtiğin emin olamadan Azra'yı sımsıkı aynı şekilde kollarında sarmıştı. Azra ise çok korkuyordu ilk defa bir silahlı çatışmanın ortasında kalmıştı. Bahçedeki korumalar koşarak onların yanlarına gelmişlerdi.
"Yiğit Bey hiç bir tehlike kalmadı kalkabilirsiniz." Korumalarından biri haber verince Yiğit Azra'ya yardımcı olarak onu ayağa kaldırmıştı.
Azra'nın dikkati hemen Yiğit'in koluna kaydı çünkü kanıyordu, demek vurulmuştu ama Yiğit hiç belli etmemeye çalışıyordu.
"Yiğit vurulmuşsun" diye belirtmişti Azra
"Biliyorum, bir şey olmaz ufak bir çizik sadece" diye cevap vermişti Yiğit. Kendi açısından tabi ki bu küçük bir çizik sayılırdı çünkü Yiğit bundan daha kötü yaraları görmüştü. Asıl Yiğit'in düşündüğü Azra'idi onu korkutmak istemediği için belli etmiyordu. Azra ise şaşkınlıkla izliyordu onu ne kadarda sakındı sanki normal bir şey gibi. Yiğit'in Alnından soğuk terler akıyordu belli ki canı yanıyordu.
"Doktor çağırmamızı gerek var mı, Yiğit Bey?" diye sormuştu Korumalardan birileri.
"Hayır gerekmez siz gidin bu saldırıyı kim yaptıysa onu bulun!" diye söylenmişti Yiğit. Bu kadar önlem almışken bütün bahçe korumalar ile doluyken nasıl olurdu. Çok öfkelenmişti bunu kimin cesaret ettiğini bulması gerekiyordu bir an önce.
Beraber uyudukları odaya gelmişlerdi, Azra Yiğit'i yatağanın kenarına oturttu ve arkalarından telaşla bizi gören Fatma hanım da gelmişti.
"Ne oldu Yiğit Oğlum?" sormuştu üzüntülü sesi ile.
Yiğit onu daha fazla telaşlanmasın diye cevap vermişti.
"Önemli bir şey yok Fatma hanım."
Azra bölmek zorunda kalmıştı onları çünkü Yiğit'in yarasındaki kanama durmuyordu.
"Fatma hanım bana hemen ilk yardım çantasını getirebilir misin?"
"Tabi ki kızım" demişti ve gitmişti.
Ardından Azra Yiğit ile ilgilenmek için onun yanına yaklaşmıştı gömleğini çıkartmak istedi ama onu bileğinden tutmuştu.
"yapabileceğinden emin misin Azra?"
"Ne olacak altı üstü bir sıyrık değil mi?".
Yiğit bir süre bir şey diyemedi bu kız gerçekten normal davranmıyordu. Gözlerine bir süre baktıktan sonra elini bileğinden çekmişti, Azra da gömleğini çıkarttı. Yara gerçekten fazla derin değildi kolunu sıyırmıştı ama hala kanıyordu. Fatma hanım ilk yardım çantasını getirir getirmez ilk önce kanamayı durdurdu sonra yarayı temizledi. Son olarak ta temiz bir bez ile sarmıştı Azra.
"Fatma hanım evde ağrı kesici var mı acaba?"
"Evet kızım var tabi."
"Senden ricam bir bardak su ile getirebilir misin?"
"Hemen getiriyorum" demişti tekrar yalnız kalmıştılar.
Yiğit o sırada Azrayı izliyordu ve kendini çok şanslı hissediyordu, onunla ilgilenmesi çok hoşuna gitmişti. Ona söylemden de rahat etmeyecekti zaten.
"Azra gerçekten şaşkınım şu an?"
Azra çamaşır dolabına yönelmişti temiz bir pijama çıkartmak için ama Yiğit'i dinliyordu.
"Neden ki?"
"Benimle böyle ilgilenmen çok normal değil sonuçta."
Yiğit'in bu soruyu sorması Azrayı şaşırtmamıştı çünkü gerçekten başka bir kadın olsa yüzüne bakmazdı hatta onun kan kaybından geberip gitmesine sevinirdi ama bunu tabi kendisi yapmayacaktı. Sadece Yiğit'e bir şans vermek istiyordu sonuçta ona kendi istemediği sürece dokunmayacaktı. Önden düğmeli olan pijamayı alıp Yiğit'in yanına gelmişti. Hem giydiriyordu hemde cevap veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANLAR ÜSTÜNE (DÜZENLEME YAPILACAK)
RomanceMERHABA ARKADAŞLAR HIKAYEMI TEKRAR YAZIYOR VE DÜZENLENIYORUM. O YÜZDEN ÇOK FAZLA HATA OLABİLİR AMA HEPSINI DÜZELTIYORUM. KENDİNIZE IYI BAKIN. KEYIFLI OKUMALAR Düşünün, çok ama çok sevdiğiniz adamla nişanlısınız. Onunla bir ömür boyu yaşlanmak...
