12.Bölüm

19.6K 1K 54
                                    


*Multimediadaki şarkı ile dinlerseniz çok daha iyi olur. :) Keyifli okumalar*

 12.Bölüm

Bende yaktığın ateşi gel söndür Deli balım...

Bu ateşi bir sen yakar bir sen söndürürsün...

Gel bana öksüzüm gel sensizken beni de öksüz bırakma...

'' Onu bu kadar çabuk bulmak normal değil Batu.. '' Kerim kendini sağlam tutmak istiyordu. Ama kalbinin hemen inandığına aldığı eğitim ve ön sezileri karşı koyuyordu. Batu'nun getirdiği adrese baktı. Anlamsız geldi. Bu adam abisinin intikamını almak için kaçırdığını , eliyle konulmuş gibi bulunmasına izin mi vermişti yani? Yanındaki deliye baktı. En az onun kadar korkuyu gördüğü gözlere baktı. Batu sahip olamadığı kardeşi gibiydi. Toprak kadar sever, korurdu onu. Ela'ya da güveni tamdı ama içten içe biliyordu ki bu adam bulunmak istemediği sürece bulunmayacaktı.

Beraber yola çıktılar. Abisinin öldüğü eve getirmiş olması mantıklı değildi ama nedensizce orada olsun istiyordu. Orada bulamayacağını bilsede o sesi susturup yola odaklandı. Toprak ondan önce kapıya ulaştığında gözlerini devirmek istedi. Onu korumak istemesini anlıyordu ama üç çocuğu olan bir adam için fazla cesurdu. Nazik olmayan bir şekilde omuz darbesiyle geçti Toprak'ı. Homurdanan adama gülmek istesede şuan en son yapmak istediği şey bile değildi gülmek...

Eve girdiği ilk andan itibaren Sevde'yi ilk gördüğü güne dönmeye başlaması bir yana kalbinin derinliklerinde başlayıp ciğerlerini dağlıyordu korku. Evin her odasını dolaştılar çaresizlik kanına yavaş yavaş yayılıp onu adını koymadığı karanlığa hapsederken, onu bulamamak her geçen dakika daha da sarsıyor, sarıyor onsuzluğun acısını zehir gibi yayıyordu her zerresine...

Eve aramayı bırakan Toprak ve Batu'yu görmezden gelip en son Sevde'nin odası olarak bildiği odaya yönlendirdi ayaklarını. Odaya girer girmez kaç saattir uzak olduğu o bahar kokusu sardı ciğerlerini. Gözlerini kapattı birkaç saniye.. Her an onsuz kalmaktan , bir daha o güzel yüzünü görememekten deli gibi korkarken nasıl bulacak nasıl aklı selim davranabilecekti ki ?

Odayı gözleriyle taradı ne istihbaratçıydı o anlarda, ne de Kerim... Sadece aşık vardı, maşukuna yanan bir aşık...

Yatağın üstünde kapalı duran telefonu gördüğünde hızla telefonu eline aldı. Kapalı telefonu açarken sabırsızca döndü odanın içinde. Telefonun ekranında kendi resmini görmek içini dağladı. Bu fotoğrafı eskiydi. Kaç yıl öncesine ait olduğunu hatırlamıyordu. Gözleri yanmaya başladı , ne kadar ağlamak istemesede aktı yaşlar gözlerinden tıpkı çiseleyen yağmur taneleri gibi. Önce yavaş sonra hızlı...

Deli balı kim bilir onu ne kadar beklemişti ama o hep geride durmuş emin olamamıştı ne duygularından ne kendinden. Bir kez daha kızdı kendine ...Bu kadar geç kalmak zorunda mıydım diye yumruğunu geçirdi duvara... Kaybolmuştu Sevde'sizlikte...Kaybolmuş küçük bir çocuk gibi hissetti kendini. Yuvasını , aşkını , deli balını kaybetmişti.

Cebinde titreşen telefonuna gözlerindeki yaşı kurulamadan baktı. Kayıtlı olmayan bir numaradan gelen mesajı görür görmez kalbi daha hızlı atmaya başladı. Mesajın açılmasını beklerken bile yıllar geçiyormuş gibi hissetmesi ne kadar normaldi bilmiyordu ama alnında biriken terler usul usul damladı telefonun ekranına.

Mesajda gördüğü kadın bitmişti , o kadın Sevde olamazdı... Kerim yaşarken öldüğünü hissetti. Gerçek olamayacak kadar kötü görünen deli balına bakarken bir kez daha doldu gözleri. Bu sefer acıdan değildi gözyaşları. O adama yapacaklarını bilmenin rahatlığıydı.

Bir Aşk Masalı (Devlerin Aşkı- II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin