4. Bölüm "Lost Boy"

98 12 1
                                    


Sabah uyandığımda gözlerimi açıp tavana baktım. Bir garip gelince etrafa baktım. Yere kadar olan camı görünce ve deniz manzarasını da görünce odamda olmadığımı fark ettim. Tatile gelmiştim ya doğru.

Paytak adımlarla kapıdan çıkıp ortadaki kapıya yürüdüm. Tam girecekken duvara falan çarptım herhalde.

"Anan.. Of çok acıdı" kafamı tuttum. Kafamı kaldırdığımda bunun duvar olmadığını  Göktuğ kütüğünün olduğunu fark ettim.

"Yavaş! Kızım yavaş!" Sinirle bakıp banyoya yöneldim.

İçeri girip kapıyı kilitledim nolur nolmaz. Malum işleri halledip dişlerimi fırçaladım. Her şeyimi yerleştirmiştim banyoya.

Çıktığımda odama geçip üstümü değiştirdim.

Siyah bikinilerimi içime giydikten sonra siyah şort ve üstüne buz mavisi askılı bol tişört geçirmiştim. Saçlarımı da örüp kremimi sürdüm ve aşağı indim.

Ege'yi kahvaltı masasını hazırlarken buldum.

"Oo Ege günaydın yardım lazım mı ?" bana bakıp gülümsedi.

"Yok Arya sağol halledilirim ben" kafamı salladım ve içeri koltuğa geçtim.

Poyraz televizyon izliyordu. Beni görünce "Günaydın aslında tünaydın mı demeliyim ?" sırıttı.

"O kadar oldu mu ya ?"

"Saat 2"

"Yine iyi rekorum akşamüstü 5'ti" güldü.

Kalkıp Ceylin'in odasına gittim. Yavaş adımlarla içeri girdim. Sol tarafa döndüğümde bacak arasına bir yastık sıkıştırmış kollarının altında da sarılmak üzere bir yastık ve kafasının altında rahat bir şekilde yatıyor.

Yanda ki komidinde su görünce sırıttım. Alıp ağzı açık bir şekilde olan yüzüne döktüm.

"..has... " sıçrayarak uyandığında etrafa bakıp beni gördü.

Bense sırıtıp içeri koştum.

"ARYA GEL BURAYA."

Koltuklara kendimi attığımda nefes nefese kalmıştım.

"Yine ne yaptın ?" dedi Poyraz sırıtarak

"Yine derken ?"

"Göktuğ'un yüzüne su dökmeni bir olarak saydım."

"Aa onunda yüzüne su döktüm diymi ?"

Güldü. "Bu sefer Ceylin'i uyandırdım o mantıkla"

"Oo çekiceğin var o zaman"

"ARYAA!" diye tavşanlı pijamalarıyla içeri giriş yapan Ceylin'e baktık. Ben hemen koltuğa yattım.

Böyle gözükmezdim çünkü koltuğun üst tarafı büyüktü baya.

Patiklerinin çıkardığı sesi duyunca bu tarafa geldiğini anladım ve koşma pozisyonunda hazırlandım.

Beni görünce "Ödeşeceğiz " diyip gözlerini kıstı. Bende koltuğu önüme alarak ona baktım.

"Ne yani sende mi su döküceksin ?" Bir düşündü.

"Hayır ceza vereceğim. Füme rengi bot istiyorum. Topuklu olabilir"

"Tamam kanka" hepsi bize tip tip bakıyordu.

Ceylin'le biz sırıtırken Ceylin üstünü fark etti. Gözleri iri iri oldu. Koşarak içeri gitti.

"Gelin kahvaltı hazır gençler. Bir tanecik Ege'nizin ellerinden." diyip sırıttı Ege.

Bende uçarak kahvaltı masasına oturdum.

Casus #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin