11. Bölüm "...my friendlerim"

71 11 0
                                    

Gözlerimi sinirle açtım. Gözlerimi sinirle açmama açıklık getiriyim. Kulaklarım sikiliyorduda ondan. Meraktan olsa gerek sinirle odadan çıktım. Merdivenleri var gücümle inip avızım çıktığı kadar bağırmaya başladım.

"Sabah sabah ne bu gürültülü ya?!"

"Sabah değil Aryacım. Öğlen. Öğlen" diyip tatlı çocuk gibi gülümseyen ve bu hareketiyle acaip tatlı olan Göktuğ'ya gözlerimi devirdim.

" Peki sabahın köründe kalkma amacınız ne canım my friendlerim?" diye Göktuğ'ya bakarak sabahı vurgulayıp konuştum.

"1 saat sonra yola çıkıyoruz canım my friendim"diyerek beni taklit eden Göktuğ'ya yine ve yine gözlerimi devirdim. Zaten kendisine göz devirtmekte nobel ödülü felan alıcak herhalde. Bende göz devirmekte.

"1 saat ?" üstüme baktım. Üstümde hala minyonlu pijamalarım vardı.Tekrar sordum."1 saat?" Göktuğ şirince kafasını salladı. Ya sen bi ölür müsün? Sabah sabah bu ne tatlılık ya ?

" ÖFF valla ben en az 3 saat sonra felan hazırlanırım. Sizin suçunuz beni erken kaldırsaydınız " diyip omuz silkip yukarı çıkıcaktım ki Ege konuştu.

" Valla Aryacım ben seni uyandırmaya ÇALIŞTIM ama sadece çalıştım" gözlerimi açıp 'ciddi misin my friend' bakışımı attım. Nasıl oluyor bende bilmiyomda oluyor yani.

"Şöyle ki Aryacım. Ben senin odana girdim. Yorganını attım , belki üşüyüp kalkarsın diye olmadı." sözü Ceylin aldı.

" Bende üşürsün diye camı açtım , olmadı saçını çektim yine olmadı küfür edip arkanı döndün" kaşlarımı kaldırdım. Vay canına uyrken küfür edebiliyorum beyler.

Göktuğ da sözü aldı. Bir o eksikti zatenn.

" Bende seni gıdıkladım Aryacım o da olmadı. Valla hiç bir kız benim parmaklarıma dayanamaz ama" diyip iç çekti. Tövbe tövbe sapık çocuk seni.

" Yani Aryacım 3 saat diye bi şey yok biz seni uyandırmaya çalıştık sen uyanmadın senin problemin 1 saat içinde kapıda oluyosun bb"

" ÖFFF. İyi be 1 saatte burdayım. Ama Göktuğ Bey sizinde bir daha bana emir vermenizi istemiyorum nokta bb" sinirle merdivenleri çıkıp banyoya yöneldim ve ordaki tüm malzemelerimi alıp bir poşette topladım.

Odama girip aceleyle üstümü değiştirdim. Çıkardığım pijamalarımı katlayıp bavula koydum. Dolabı açıp elime sığacağı kadarıyla kıyafet alıp bavula geri koydum ve bu işlemi yaklaşık 564737369 defa tekrarladım. Tabi ki de abarttım saçmalamayın.

Taşıyamayacağım derecede olan bavulu kapının önüne götüm yırtılasıya kadar getirdim. Sonrada odaya bi kez daha göz attım. Saatim ! Hemen saatimi koluma takıp kapının önüne geldim. Ben bunu hangi olmayan kaslarımla aşağı indiricem ki?!

"Ege knki!" diye bağırdım.

"Ege!" diye bir kez daha duymasını diledim.

" Lan Egee!" diye bu sefer tükürücesine söyledim.

"Ne var lan baş belası?!" diye aşırı coolukla merdivenleri çıkan Göktuğ'ya çevirdim bakışlarımı.

" Yalnız ben Ege 'ye seslendim her şeyi üstüne alınan arkadaşım" dedim gülümseyerek.

" Hımm anladım sesi götüne kaçmış arkadaşım ama Ege şu an sıçıyor meşgul yani" diyerek açıkladı cümlesini.

" Ne vardı?" diye devam etti.

OFFlayarak gözlerimle bavulu gösterdim. O da gözlerini devirerek aldı bavulu ve zorlanmadan merdivenlerden inerek gözden kayboldu ve geride aşırı güzel kokan parfümünü bıraktı. O değilde ben neden ikide bir çocuğa yavşıyom ya ÖFF. Derin bir ya sabır çekip aşağı zıplayarak ikişerli indim.

Aşağıda her şey karışık bir hal almıştı. Çikolata yemeye çalışan Ege , çantalarını kontrol eden Ceylin gözlerimi devirdim , sigara içen Poyraz inş. geberirsin sigara içmekten , arabasını kontrol eden Göktuğ malı ve olanları anlamaya çalışan me.

Paytak adımlarla koltuğa kendimi bıraktım. Bıraktığım an sanırım garezine Göktuğ gelip ;

"Hadi gidiyoruz millet!" diye bağırdı.

" Öff" diyerek kalktım ve ceketimi giyip önden ben çıktım.

Egelerin yazlığı tepedeydi ve her yeri neredeyse kapsıyordu. Hava birden hafif esmeye başladı. Sarıldım kendime , üşüyorum. Geldiğimizde günlük güneşlik olan hava şimdi ise esiyordu ve devam eden süreçtede yağmur gelecek gibiydi. Bir iç çektim, havayı derinlerimi kadar hissettim yakıyor gibiydi. Ve düşündüm kendi kendime yarın okul var. Yaz tatili bitti. İntihar sebebiydi resmen. Lan zaten uçurumun dibindeyim salver gitsin. Tam kendimi bırakıcaktım.

" Arya hadi!" diye bir ses buna engel olmuş oldu. Ayaklarımla U dönüşü yapıp arabaya yöneldim.

Arka koltuğa paldır küldür oturup kapıyı kapattım.

"Evet arkadaşlar uzun süreli bir yolculuk bizi bekliyor hepimize iyi seyirler" diye konuşma yapan Ege'ye güldüm.

Etrafa boş bakışlar attım ve benle konuşmıycak gibi olan arkadaşalrıma bir de 'öyel olsun' bakışlarımı atıp çantamdan telefonumu çıkarıp 'siz yoksanız telefonum var ' bakışımıda atıp kulaklıklarımı takıp yoldaki beyaz çizgileri izlemeye başladım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~

'Arya seni seviyorum. Gel çocuklarımızın isimlerini koyalım mı?' diye soran Dylan sevgilime gülümsedim.

'Olur aşkım sen seç ' o da gülümseyip kolunu omzuma koyup beni kendine çekti. Kokusunu içime çektim.

"Arya!"

'Bana mı seslendin aşkım?'

'Yoo seslenmedim hayatım' kafamı sallayıp gülümsedim. Ben zaten onun yanında hep gülümsüyordum.

"Lan Arya!"

' Aşkım emin misin? ' kaşlarını çattı.

'Hayır bitanem , sen deliriyor felan mısın?' bende kaşlarımı çattım.

"Arya ÖFF!" diye kolumun felç geçirmesiyle gözlerimi açtım. Lan meğersem Ege'ymiş rüyalarımın içine sıçan.

"Ne var Ege ne var?"

"Dinlenme tesisine geldik. Acıktıysan. Bi şeyler yemek ister misin diycektim kibar arkadaşım"

"Anladım arkadaşım." O da gülümseyip "Gel baş belası gel" diyip elini uzatıp ceketimi verdi bende hemen giydim çünkü bayağı soğuktu kolunu omzuma atıp yürümeye başladık. Bizim masaya geldiğimizde Göktuğ ilk Ege'ye sonra bana sonra Ege'ye tekrar bana sonra da sarmaş dolaş halimize bakıp masadan kalktı. Allah Allah bu da kendi kendine triplenenlerden galiba, Ergen.

Önüme dönüp tostumu yemeye başladım. Acıkmışım.

------------------

My friendler 6 vote olmamış ama benim içim rahat etmedi. Biraz da can sıkıntısından da neyse. İnş. beğenirsiniz bu sefer 6 vote olsun ama. Neyse görüşmek üzere bb :3

Casus #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin