Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım.Dün gece sandalyede uyuya kalmıştım.Sanırım beni Mert yatağıma yatırmıştı.Biranda dün gece uykuya dalarken duyduğum sözler aklıma geldi.Uyu,ufaklık,seyredebileyim gibi kelimeler hatırlıyordum.Ama cümle tam olarak aklıma gelmiyordu.Sanırım o an uykuya geçiyor olduğum için yanlış duymuştum.Bu yüzden umursamayıp yatakdan kalktım.
Masanın yanından geçerken kitabımın üstündeki bir kağıt parçası gözüme çarptı.Durup kağıdı elime aldım.Mert bir not bırakmıştı.Ve kağıtta şöyle yazıyordu:
Bütün ödevlerin halloldu ufaklık.Teşekkür olarak bir kahve ısmarlarsın artık:)
Kağıtta yazanı okuduğumda tebessüm edip masanın üstünde olan telefonumu aldım.Mesaj kısmına girdim ve Merte mesaj attım.
KİME:BAY UKALA
-Teşekkürümü şimdi ödememe be dersin.Hem sabah sabah uykun açılır:)Mesajı yolladıktan sonra dönen sandalyeme oturdum ve beklemeye başladım.Beklerken sürekli etrafımda döndüğümden dolayı başım dönmeye başladı.Bende kusmamak için dönmeyi kestim.5dakika sonra cevap geldiğinde hemen telefonumu elime alıp mesaja tıkladım.
KİMDEN:BAY UKALA
-Çok iyi olur.10 dakika sonra ordayım.10 dakikamı?Yuh o kadar kısa sürede nasıl hazırlanıcaktım.Daha fazla burda durursam Mertin aşşağıda kök salacağını düşündüm.Hiç iyi olmazdı.Köksüz Mert daha iyiydi.O yüzden hemen lavaboya elimi yüzümü yıkamaya gittim.
Lavabodan çıktıktan sonra okul üstümü giydim.Belime kadar uzanan kızıl saçlarımıda serbest bıraktım.Saçlarımı seviyordum.Rengi bana farklılık katıyordu.Doğal hali ise düzdü bu yüzden hiç düzleştirme gereksinim yoktu.Ayağımada gri converslerimi giyip odadan çıktım.
Aşşağı indiğimde yine annem ve Emre kahvaltı yapıyordu.Hemen onların yanaklarına öpücük kondurup masadan bir salata alıp ağzıma attım.Ve "Ben çıkıyorum"diyip hızlıca evden çıktım.
Dışarı çıktığımda Mert arabasının içinde oturuyordu.Aynı zamanda elleriyle direksiyonuna vurup ritim tutuyordu.Beni gördüğünde"Tam 6 dakika 36 saniye 12 salise geç kaldın.Bir 10 dakikada kapının önündemi geçirmek istiyosun"dediğinde hemen ona doğru yürüyüp arabanın kapısını açtım ve içeri girdim.
"Yuh yani saliseye kadar saymışsın şizofren misin sen?"diye sorduğumda güldü ve "Hayır sadece bekletilmekten nefret ederim.Eğer biraz daha geç kalsaydın seni öldürebilirdim"dedi.Ben hafiften tırsamda belli etmedim.Ki sadece ben öyle sanıyordum."Noldu korktunmu?Merak etme kuzenime ayrıcalık tanıyıp öldürmem"dedi ve bir kahkaha attı.Hıh salak öldürmezmiş.Sanki ömründe kaç kişiyi öldürdün.
"Neyse nereye gidiyoruz?"diye sorduğunda bende"Moonlight kafe"dedim.O da arabayı çalıştırdı ve gaza bAstı.
Kafeye geldiğimizde içeri girdik.Ve bir masaya oturduk.Burası en sevdiğim kafeydi.Tamamen siyah beyazdan oluşuyordu.Duvarları siyah renkteydi ve tavanda yapay yıldızlar vardı.Geceleri o yıldızlar parlıyordu.Bu yüzden bu kafe geceleri daha birgüzel oluyordu.Masa ve sandalyeler ise beyazdı.Bizim masaya gelen garsonu gördüğümde kendime geldim.Garson "Ne istersiniz?"diye sorduğunda"İki tost ve iki kahve lütfen"dedim.
Garson yanımuzdan ayrılınca"Ödevlerim için gerçekten teşekkür ederim sen olmasan napardım bilmiyorum"dedim.Heh şimdi yine ukalalaşcaktı."Ah canım biliyorum harikayım.Ben olmasam sen hiç birşey yapamazsın bak sende kabul ediyorsun"dedi gıcık gıcık sırıtarak.Bende"Yaa ne demessin"diyip tostumu beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZENİM
HumorEvrem kaya.16 yaşında bir genç kız.Ailesinin maddi durumu çok iyi.Hayatı ise hiç olmayacak kadar sıkıcı.Bu sıkıcı hayatından onu kurtaracak ise 18 yaşındaki daha önce hiç görmediği amerikadan gelicek olan kuzenidir.