Okul Belam

22!

1K olmuşuz çok teşekkür ederim.
Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum başımda annem ve babam vard. Başım acayip ağrıyordu
"Ben doktoru çağırıp geliyorum" dedi babam odadan çıktı. Annem yanıma gelip elini yanağıma koyup okşadı
"Noldu benim biricik kızıma neden bu kadar ağlamış" dedi sıcacık gülümsedi konuşmamayı tercih ettim kapı tıklanıp açılınca savaşın amcası ve yengesi içeri girdi bunların ne işi var ki?
"Geçmiş olsun miracım çok üzüldük" dedi sevgi hanım sadece başımı salladım. Kapı tekrardan tıklandı içeri giren kişiyle gözüm yine doldu o an yine aklıma geldi şuan ağlayamam yapamam sakın ağlama sakın!
"Geçmiş olsun mira" dedi gözümün içine baktı annem şüphelenmesin diye kafamı salladım.
Doktor gelip gidebilirsiniz dedi ayağa kalkınca savaş yanıma geldi kolumu tutacağı sırada hızla kolumu çektim babam kolumu tutup yürümeme yardımcı oldu bünyem çok zayıf olduğu için bu kadar güçsüz düşüyorum. Arabanın önüne gelince sevgi hanımlar yine geçmiş olsun dediler savaş konuşacağı sırada arabaya bindim onun sesini bile duymak istemiyorum
Kahkaha sesleri
Dudaklarını öpmesi
Bunlar gözümün önüne geldikçe çıldırıyorum. Babam arabayı çalıştırdı yolda giderken babam;
"Mira güzel kızım noldu sana"
"Hiçbirşey" dedim sesim titremişti ve fısıldayarak konuşmuştum. O sorudan başka birşey sormadılar bende hiç konuşmadım.

Eve gelince direk odama çıktım yastığıma sarılıp ağlamaya başladım yastığımda savaş kokuyordu hızla yere attım
"Nefret ediyorum" dedim nefret ediyorum ben ilk defa aşık olmuştum ilk defa! Ses çıkarmasaydım kızla yatıcaktı telefonum çalınca ayağa kalkıp çantamdan telefonumu aldım aşkım savaşı böyle kaydetmiştim. Telefonu duvara fırlatıp yatağıma yattım uyuyup uyanmak istemiyorum sonsuza dek yatıp insanların oyununu görmek istemiyorum.

"Mira" annemin sesiyle gözlerimi açtım cevap vermek yerine yorganı çekip anneme baktım
"Konuşalım mı" başımı olur anlamında salladım yanıma oturdu bende oturur pozisyona geçip boş bakış atmaya başladım
"Sevgi hanımla konuştum" diyince gözlerine baktım "siz savaşla sevgiliymişsiniz neden bana söylemediN" kaşımı çattım "değiliz!" Diye tısladım "artık değilsiniz savaşın naptığını bilmiyoruz ama ciddi bir meseleki bu hale düştün kafa dinlemek istiyormusun" dedi başımı evet anlamında salladım
"Seni amerikaya gönderelim birkaç günlüğüne. bizde bu evimizi satıp yeni bir ev alırız daha büyük daha güzel senin odanıda istediğin gibi döşeriZ olur mu" güzel bir fikirdi fakat kafamı dağıtıcağımı sanmıyorum yinede kabul ettim annem gülümseyip sarıldı
"Hadi valizini hazırla yarın amerikaya uçuyorsun" dedi güldü gülümsedim ayrıldık annem anlıma öpücük bırakıp çıktı geri geldi
"Telefonuna noldu senin"
Nolmuş anlamında başımı salladım yere eğilip parçalara ayrılmış telefonumu görünce güldü
"Telefon alalım sana" dedi odadan çıktı ben napmışım telefonuma be!

"Varınca bizi ara"
Tamam anlamında başımı salladım uçağa binip annemlere el salladım kendi koltuğuma yürüdüm cam kenarına oturup telefonumu uçak moduna aldım kulaklıklarımı takıp demi lovato cool for the summerı açıp dinlemeye başladım yanıma bir oğlan oturunca oğlana baktım gülümsedi boş bakış atıp önüme döndüm şortumdaki iplerle oynamaya başladım kulaklığım çekilince oğlana baktım ne yapıyorsun bakışı attım
"Kemerini bağla" dedi sırıttı kulaklığımı verdi kulaklarıma takıp kemerimi bağladım. Havalanınca kemerimi çözüp cama yaslandım savaşı özlüyordum fakat bana o piçliği yapınca onu unutmaya çalıştım gözümden bir damla yaş aktı şarkı bitince yanımdaki oğlan;
"Bu şarkıda ağlayanı ilk defa görüyorum" diyince gülmek istedim fakat gülmedim
"Sen neden konuşmuyorsun engelli falan mısın" deyince daha da gülmek istedim elimi uzatıp
"Mira"
"Ha pardon" dedi güldü elimi sıkıp "ahmet" gülümsedim kulaklığımı geri takıp see you againi dinlemeye başladım sağ kulaklığım çekildi oflayarak oğlana baktım
"Ya kulaklığımı unutmuşum bunu da ben kullansam nolur"
Başımı tamam anlamında salladım gülümsedi kulağına taktı.

Uçak inince valizimi alıp uçaktan indim telefonumu uçak modundan alıp annemleri aradım
"Alo kızım vardın mı"
"Evet."
"Orda bir şoföre babanın ismini ver o seni evine bırakıcak"
"Tamam saolun" dedim kapattım karşımdaki soför kılıklı adama babamın adını söyledim kapımı açtı bindim valizimi bagaja koyup şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı.

Şeker bi evin önüne gelince heycanlanmıştım.
"Burası mı"
"Evet mira hanım" şoför kapımı açtı indim valizimi elime alıp
"Efendim ben arabanızı garaja bırakıyorum bana ihtiyacınız olursa bu numaraya arayın iyi günler" dedi kartı uzatıp garaja arabayı yani arabamı park etti garajın anahtarını verdi gitti keyfim azda olsa gelmişti eve girince önümde kafese konulmuş küçük bir köpek görünce üstündeki kartı okdum
"Güzel kızıma bizden hediye kafesinden çıkar güzel bir şekilde gezdir -seni seven ailen-" gülümsedim minik köpeğimi kafesten çıkardım havlayıp elimi yaladı cinsiyeti kızmış adını ne koysam ki
"Sen süslü bişeye benziyorsun adın süslü olsun" dedim başını okşadım avcum kadar başı var yerim ben bunu kafesini köşeye koyup L koltuğa  oturdum başına toka takmışlardı göbeğimin üstünde sürtünüm ters döndü gözlerini kapattı güldüm koltuğa yatırdım amerikadaki ilk günüm hayırlı olsun :(
Vote ve yorumlar bekleniyor.