Gözlerimi hemen çevirdim o burdaydı ve tam karşımdaki masada oturuyordu
"Yesene mira" diyen ahmete döndüm
"Benim ufak bir işim çıktı gitmem gerek"
"Tamam tatlım önemli birşey yok demi" dedi merve
"Yok sonra anlatırım" dedim masadan kalktım. Kasaya gidip hesabı ödeyip kapıdan çıktım ben niye arabayla gelmedim ki? Asıl soru savaş nasıl buldu beni. Annemler! Tabi ya hem rahatlamam için beni buraya getiriyorlar hemde asıl pisliği yanıma getiriyorlar.Kolumu biri tutunca çığlık atıcakken ağzıyla kapattı arkama bakınca savaşın olduğunu görünce ondan kurtulmaya çalıştım kendine daha da yasladı kulağıma dudakları deyince ürperdim
"Sakin ol" sesini özlemiştim gözlerim doldu
"Bırak beni" dedim yine kurtulmaya çalıştım bu sefer kucağına alınca şok oldum
"Köpeği eve bırakın" diyince şokun etkisinden çıkıp kime dediğine baktım bu adamlar ne zaman gelmişti konu bumu? Değil
"Bırak beni aptal" arabaya doğru yürüyorduk
"Tecavüz ediyorlar diye bağırırım"
"Bağır"
"TE..." Tecavüzün ingilizcesi neydi? Arabaya otturdu kaçmaya çalışınca
"Otur!" Diye gürleyince gözlerimi kıpıştırdım. Bana bağıramaz!
"Bana bağıramazsın"
"Bağırmadım uyardım!"
"Uyaramazsında"
"Benim olana bağırırımda uyarırımda!"
"Ben senin değilim!"
"Benimsin!" dedi kapımı sertçe kapattı ben kapıyı açmadan arabaya binip kapıları kitledi ondan uzak olmak için kapıya yapıştım fark etmiş olucakki ofladı. Arabayı çalıştırıp sokaktan çıktık.250 ile gidiyorduk ve ben azda olsa korkuyordum.
"Yavaş kullansan diyorum senle aynı arabanın içinde ölmek istemiyorum"
Hızını daha da arttırınca gözlerimi kapattım. Elim buz gibi olmuştu hızdan korkardım ve şuan acayip derecede hızlıydık. Gözümü açmamayı düşünüyorum.
"Gözünü aç"
"Yavaşlarsan açarım"
"Çoktan yavaşladım" diyince gözlerimi açtım. Savaşla göz göze gelince gözümü çevirip hıza baktım 90 la gidiyormuşuz.
"İyi" dedim camdan dışarıyı izledim
"Beni nereye götürüyorsun"
Cevap vermedi.
Telefonum çalınca elimi cebime attım alıp arayana baktım ahmet di tam açmak için kaydırıcakken telefon elimden çekildi.
"Napıyorsun!" Beni yine takmayarak! Telefonu camdan aşağı attı!
"Deli misin ne atıyorsun telefonumu"
Yine cevap yok. Beni delirtmeye mi çalışıyor aferim başarıyorda. Oflayıp önüme bakmaya başladım.Orman gibi bir yerde durmuştuk savaşa bakmadan;
"Niye geldik buraya" bana doğru dönünce ona baktım sakalları çıkmıştı üstünde yine siyah t-shirt vardı ve bitkin görünüyordu aman banane!
"Niye geldin buraya?" Dedim
"Seni götürmek için"
Alaycı bir gülüş yaptım
"O geceki kız alınmasın sonra" bunu diyince gözüm dolmuştu savaş direksiyonu sıkıyordu gözünü bir anlık çevirip sonra öfkeli gözlerle gözümün içine baktı
"Beni dinlemeden gittin!" Dedi öfkeyle gülüp
"Kusura bakma öpüşmenizin bitmesini bekleyemezdim"
"Ben sana öyle yap mı dedim! Anlamayıp dinlemeden siktirip gittin"
"APTAL MISIN? KALBİM ACIDI TABİ SEN BİLMEZSİN SEN BENİ NASIL SEVİYORSUN İNSAN SEVDİĞİNİ ALDATIR MI?"
"Aldatmadım"
"Ben seslenmesem aldatıcaktın"
"Ben hatırlamıyordum, sen bana seslenince şaşırdım"
"Tabi şaşırırsın ev boş değildi ya"
"SUS!"
"Susmuyorum" kolumdan tutup kucağına çekince afalladım kalkmak için hareket yapınca bileklerimden tuttu
"Susucaksın ve beni dinliceksin"
"Dinlemiyorum"
"Ya dinlersin ya da seni öldürürüm"
"Ben zaten o gün öldüm" dedim gözüm dolmuştu niye bu kadar duygusal oldum ben regl günümede çok var?
Sorduğunda soru
İç sesimle bile konuşuyorum ben en iyisi doktora görünim
"Ağlama sakın ağlama"
"Ağlamıyorum" dedim sesim titremişti ne zaman aktığını bilmediğim yaş savaşın eline damladı. Savaş bileklerimi serbest bırakıp ellerini belime yerleştirdi
"Dokunma bana" dedim kalkmaya çalıştım kendine yasladı. Burunlarımız değiyordu.
"Özledim" dedi dudağıma yaklaştı bende istemsizce yaklaştım geri çekilip
"Git sen o..." Ne olduğunu anlamadan savaş dudağıma yapıştı geri çekilmeye çalışınca bi eliyle başımı tuttu. Karşılık vermiyordum ama vermeyi istiyordum çünkü özlemiştim ve onu öpersem tüm kırgınlığım falan biterdi biliyordum. Yavaş hareketlerle çekildi gözümün içine baktı
"Beni seviyormusun?"
Seviyorum hatta aşığım ama diyemiyorum gözümün önüne geliyor hep. Kızın belinden tutup duvara yapıştırması,kızın ev boş değilmiydi demesi,savaşın o an için tepkisiz kalışı bunların hepsi gözümün önüne gelirse nasıl onu sevdiğimi söyleyebilirim ki?
Sustum. Sadece sustum.
Savaş sinirlenmişti hemde çok.
"Sevmiyorsun. O yanındaki piçe mi aşıksın lan"
Kime diyor? Ahmete mi? Ben ve ahmet oha!
"Saç..."
"Nasıl biriymişsin sen"
"NASIL BİRİYMİŞİM SÜRTÜK MÜYÜM? SÖYLE FAHİŞE MİYİM? NEYİM NE YAPTIĞIMI GÖRDÜN SENİ ALDATTIM MI? HAYIR SENİNLE OYNADIM MI HAYIR! AMA SEN İĞRENÇSİN ŞEREFSİZSİN PİÇSİN HER BOKSUN NEDEN Mİ? Benim evde olduğumu bildiğin halde eve yatıcağın kız getirdin savaş. Sen bana daha diyorsun gitmeseydin bekleseydin ben nasıl beklim söylesene nasıl beklim" gözlerimdeki yaşlar çoktan akmaya başlamıştı. Savaşın kollarını tutup ondan kurtuldum. Hızla yerime geçip dizimi kendime çekip kafamı dayadım.Cam kırılma sesi gelince hızla başımı kaldırdım
"SAVAŞ!"
Eliyle camı kırmıştı kan akıyordu. Akıyordu kan. Ya ben ne diyorum.
Hızla o tarafa doğru eğildim savaşın elini avcumun içine aldım
"Naptın"
"Sen haklısın ben çok şerefsiz bir insanım"
Cam parçAları her yere dağılmıştı savaşın elinede batmıştı
"Acıyor mu"
Kafasını hayır anlamında salladı
"Hastaneye gidelim çık arabadan başını bana çevirdi
"Gitmiyoruz"
"Salak eline cam batmış"
"Sen daha anlamadın mı"
"Neyi?"
"Seni kaçırdığımı"
"Hı?"
Sen daha anlamadın mı seni kaçırdığımı derken
"NE! Beni eve götür sen dur polisi aricam"
"Sen bilirsin" yerime tekrar oturdum elimi cebime attım. Telefonum yok savaşın sırıtan halini görünce sinirlendim
"Ver telefonumu"
"Güzelim dışarı atmıştık hatırlarsan"
Ah! Salak kafam gözümü kısıp savaşa baktım
"Telefonunu ver"
"Peki al" dedi verdi ne ara şifre koymuştu buna acaba kız varmı rehberinde olsa bile banane?
"Şifren ne?"
"E orasına ben karışmıyorum" dedi elindeki camları çıkarmaya başladı telefonu bırakıp kucağına oturdum bana ne yapıyorsun bakışı atınca
"Elini ver!"
İtiraz etmeden verdi. Direksiyona yaslandım elindeki cam parçacıklarını temizlemeye başladım.
Cam parçalarını temizleyince torpitogözünden peçete alıp elini sardım. Kalkıcağım sırada bileğimden tutup
"Kalkma"
"Bırak"
"Kalkma lütfen" demin bu öküz lütfen mi dedi?
"Kalkmayıp napim"
"Sarıl"
Sarılmak. Tüm yaraları hafifletir aynı öpmek gibi
"Beni eve götür"
"Kaçırdığımı söylemiştim"
"Seninle gelmek zorunda değilim" dedim hızla kucağından kalktım kapıyı açtım bileğimden tuttu elini tutup ittirince inledi yinede bırakmadı. Hızla elimi çektim elim kan olmuştu
"Özür dilerim" dedi "beni bir dinlesen belki bu inatlığından vazgeçip bizi bitirmezsin"
"Biz diye birşey yok hatırlatırım"
"Dinlicek misin"
Cevap vermeden arabaya binip oturdum. Ona doğru dönüp elimi çeneme yasladım savaşın gözlerine baktım.
"Kenan diye bir piç var. Ben evden çıktıktan sonra beni takip etmiş barada benimle gelmiş. Ben bazı şeyleri çok sıkıntı yapınca aklımdan dağıtmak için esrar kullanıyorum. Onuda fazla çekmişim üstüne sayısız alkolde kullanınca kafayı bulmuşum. Bu piç kenanda senle beni ayırmak isteyenlerin arasında. Yanımada sürtüklerinden göndermiş. Sonra evimin adresini falan vermiş. Tabi benim hatırladığım o kızı sen diye görüyordum. Eve gelincede işte sen o durumu görünce bana seslenince şaşırdım çünkü iki tane mira görüyordum. Ve yemin ederim o kızla yatmadım. Sen her gece uyurken ben bizi ayıran piçlerin cezasını veriyordum."
Ben herşeyi yanlış mı anlamıştım yani? Gerçek olmayada bilir? Ama bizi ayırmak isteyen birçok kişi var kesin doğru söylüyor.
Savaş gözlerimin içine o kadar tutkulu bakıyordu ki gözümü çevirmemek için kendimi sıkıyorum.
"Birşey de" dedi ağzımı açıcaktım ki savaşın telefonu çaldı
"Kimsin?"
Hapörlerde olduğu için duyabiliyordum ilk başta oflama sesi geldi
"Savaş ateş yine tanımadın beni"
"Kimsin lan!"
"Kenan Çakır" dedi güldü bu kenan bizi ayırtmak isteyen kenanmıydı acaba?
"Ne istiyorsun?! Sana yaptıklarım yetmedi galiba"
"Ya senin şu küçük prenses amerikaya gitmiş bi tanışalım dedim yanında sen varmışsın orman havası çok güzel değil mi? Birazdan bu güzel yeşilliğe yazık olucak" dedi gülüp kapattı
"S-savaş"
"Oruspu çocuğu" dedi tıslayarak gözüyle etrafı kesiyordu. Birden gözleri koyulaştı. Bende onun baktığı yere bakınca tutuldum. 5 silahlı adam bize doğru sırıtarak geliyordu
"S-savaş"
"Korkma güzelim" dedi elimi tuttu adamlar tam karşımızda durup
"İnin arabadan"
Savaş kapıyı açmak için hamle yapınca
"İnmeyelim savaş"
"Sen arabada kal zaten" dedi hızla araban çıktı belinde silah vardı faakt 5 kişiye karşı ne diyorum hızla bende arkasından indim
"Arabaya bin"
"Binmiyorum" dedim arkasına geçtim adamlar pis pis sırıtıyordu korksamda savaş gibi başımı dik tutmaya çalışıyordum.
"Ne istiyorsunuz kenanın piçleri"
"Yanındaki güzelliği" dedi adamın biri savaşın arkasına iyice sokuldum
"Güzellik?" Dedi savaş çenesini kaşıdı güldü
"Sana güzelliği göstermemi ister misin"
"Nasıl olucak o"
Gözlerimi kapattım allahım nolursun ölemeyelim hatta ben ölim savaş yaşasın nolursun allahım nolursun
"İşte böyle"
...
Okul belam tutkunları! Geri kitap yazmayı bıraktım yani okul belama devam ediyorum yb çok geç gelmez iyi günler💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul Belam
Literatura KobiecaMira aksoy orta halli bir ailenin kızıdır. Babasının işlerinin daha iyi olması için ankaraya taşınırlar mahalledeki devlet okuluna kayıt olur. Devamı için lütfen okuyunuz...