Boğazıma git gide yaklaşan bıçak kalp ritimlerimi artırırken vücuduma bir titreme yayıldığını hissettim. Ağzıma gelen acı tat boğazımdan karnıma doğru süzülen kanın tadıydı. Beklemiyordum gerçekten. "Brown beni öldürmez." diyordum hep. Yanılmıştım. Niye yapıyordu peki bunu? Ne istiyordu benden? Bir yandan hissettiğim acı diğer yandan kafamdaki deli sorular iyice titrememe sebep oluyordu. Bu yüzden Brown'un elini boğazımdan yavaşça çektiğini hissettim. Jacqueleen ise belindeki silahını eline almış temizliyordu. Bir an bize baktı. Önce Brown'un elindeki bıçağa daha sonra ise boğazıma baktı. İçinden ne geçiyor bilmiyordum ama bana intikam dolu bakıyordu. Tüm bunlar olurken Brown'un bir adamı bize doğru geliyordu. İri yarı, dövmeli olan bu adam oldukça sinirliydi. Yanımıza gelince Brown'a bir şeyler dedi. Ve beraber gittiler. Onların arkasından odadaki 8 adam da gitti. Şimdi odada sadece ben ve Jacqueleen vardı. Ben neler oluyor diye düşünürken Jacqueleen bana doğru koşarak yaklaştı. Ona korku dolu bakarken iplerimi çözdü. Ve kalkmamı istedi.
- Hemen kalk. Buradan gitmemiz gerek?
-???
- Bak her şeyi daha sonra anlatırım tamam mı? Lütfen şimdi sadece kalk. Talon ve Rose kapıdalar. Bizi bekliyorlar. Hemen gitmeliyiz.
Ayağa kalkmama yardım etti. Ancak ben yürüyemiyordum bile. Sendeleyerek 1 adım attım ama gidemiyordum. Jacqueleen bunu farketmiş olmalı. Çünkü beni bir anda kucağına aldı ve koşmaya başladı. Kapıdan çıktığımız anda yoğun ışık yüzünden gözlerimi kapatmak zorunda kaldım. Ve bir arabaya bindiğimi hatırlıyorum. Daha sonrası ise tamamen karanlık. Uyumuş olmalıyım. Bir sarsıntı ile uyandım. Gözümü açmaya çalıştım ama bu hiçbir işe yaramadı. Hiçbir şey duymuyor, görmüyor ve hissetmiyordum. Üzerimde yoğun bir ağırlık vardı sanki. Konuşacak güç bulamıyordum. Göz kapaklarımın arasından sızan birkaç gölge dışında hiçbir şey yoktu. Burnumun üzerinde de bir şey varmış gibi hissediyordum. Her nefes alışım bir öncekinden daha zor geliyordu. Sorular vardı kafamda. Binlerce soru. Ama bunlardan önce tek bir şeyi merak ediyordum. Jacqueleen ne yapıyordu? Bunlar gerçek miydi? Yoksa sadece bir rüya mı? Kim bana ihanet etmişti? Darkness ölmüş ise liste kimin elindeydi? Listedeki diğer isimlerin haberi var mıydı olanlardan? Off! Ne yapacaktım ben? Sadece toplantıya gidiyordum ben nasıl olmuştu bunlar?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZLAR
AdventureParis sokaklarında polis arabaları. Bir intihar olmuş. Ceset paramparça. Ama şüpheli bir şeyler var. Çünkü intihar eden kişinin üzerinde hiçbir şey yok. Yalnızca kıyafet. Onu tanıyan da yok. Bunun sebebi bilinmiyor başlarda. Sonra otopsi sonucu çıkı...