ÇARESİZLİK

46 8 0
                                    

UFUK'UN AĞIZINDAN

Silah sesiyle beraber göğsümde bir yanma hissettim yaşadığım acı tarif edilemeyecek kadar şiddetliydi nefesim kesildi ve bir anda yere çökme isteği duydum onura bakmak istedim , ama sırt üstü yere yapıştım omuza giren bir kurşunun bu kadar can acıtabileceğini tahmin etmemiştim doğrusu ya da bir ihtimal daha vardı onur omuzumu tutturamamış ve beni göğsümden de vurmuş olabilirdi bu plan için küçük ama benim için büyük olan ayrıntı dışında planımız işlemeye devam ediyordu. Onur seferi odadan çıkarttı fakat ufaklık ortalarda gözükmüyordu ya gitmişse diye kısa süreli bir korku yaşadım işte o zaman her şey biterdi ki ben de buradan sağ çıkamazdım Allah'ım bu nasıl bir acıydı kıpırdamaya çalışıyordum ama pek başarılı sayılmazdım sadece durup kızın dönmesini beklemekten başka çarem yoktu arabanın çalıştığını duydum ve uzaklaştı arabanın uzaklaşan sesiyle beraber diğer her şey de bulanıklaşmaya başladı.

O anda bana doğru gelen bir çift ayak sesi işittim Balın'dı bu gerçekten cesareti boyuyla ters orantılıydı bunu sesli düşünmüş olsam gerek takıştık biraz akan kanımı durdurmak için gömleğini çıkarıp yarama bastırdı yaşadığım acı anlatılamayacak kadar fazlaydı hafif bir inleme dalgalandı dudaklarımda istemsiz bir şekilde buradan uzaklaşmamız gerektiğini dile getirdim o da kalkıp kalkamayacağımı sordu el mahkum hareket etmeye çalıştım iyi olduğumu belirttim .Ondan destek alarak ayağı kalktım canım ne kadar yansa da belli etmemeye çalışarak yola koyuldum.

...

Yola koyulalı yaklaşık 1 saat olmuştu daha fazla ne kadar dayanırdım bilmiyordum bir an kurşunun çıkıp çıkmadığını merak ettim kızın evine yakın bir yerde ağzını aradım ayrılalım burada gibi bir cümle kurdum balın da ona gidip yarama bakmamız gerektiğini söyledi benim için en mantıklı karar da buydu zaten daha fazla dayanamayacaktım fazlasıyla kan kaybetmiştim ve olduğum yere yığılmamak için hızlı davranmaya çalışıyordum burada bayılmaya ya da kendimi bırakmaya kalksam ufaklık ne yapardı bilmiyordum ona yaslandım ve ilerlemeye devam ettik meraklı bakışlar içerisin de mahalleye girdik balın yerden aldığı anahtar ile kapıyı açtı kapı açıldığında hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştım evin duvarlarında ufak ufak notlar ve bir sürü resim asılıydı şaşkınlığımı gizleyememiştim doğrusu artık kendimi bırakmanın vaktinin geldiğini düşünerek koltuğa attım kendimi tam gözlerimi kapatacaktım ki kapı çaldı gelenin polis olduğunu anlamam uzun sürmedi hep o meraklı , dedikoducu yaşlı teyzeler kesin onlar aramıştır diye düşünürken ufaklığın baya panik yaptığını gördüm cam ilişti gözüme fazla yüksek değildi birinci katta oturuyordu onu pencereden atlamak için ikna edemeyeceğimi anlayınca sımsıkı kavradım belinden ve gözlerini kapattı benim gibi it kopuk birine güveniyormuş gibi duruyordu ben bile kendime güvenemezken . aşağı atladığımızda tamam dedim ufuk bu kadar yığıldın artık daha buradan kalkamazsın o sıra balın tuttu elimi inanılmaz bir şekilde hala kalkmaya gücümün olduğunu fark ettim nereye gitmemiz gerektiğini bilmiyor gibi gözüküyorduk ikimizde ufaklığın gözleri dikkatimi çekti yorgun görünüyorlardı benimkiler kadar olmasa da güzeldi kız bu arada bir polis çıktı camdan aşağıdalar diye seslendi ben de kızın elini tutup bana gidiyoruz dedim biraz daha ilerledikten sonra bir taksi çevirdi balın binerken taksici yaralı olduğumu anladı herhâlde ve ters bir bakış attı gözlerim balına ilişti o an bıraksam adamı linç edecek gibi duruyordu elimi omuzuna koydum gözlerime baktı ve arkasına doğru yaslandı yolda Melis diye birisiyle konuştu evime vardığımızda benden adresi isteyip birine mesaj attı eve grip kendimi koltuğa nasıl attığımı hatırlamıyorum balın bana öne doğru doğrulmamı söyledi ve sonra geri yattım kurşunun girdiği yerden üstümü yırttı en son hayal meyal bir kızın geldiğini gördüm ve içimden çıkan kurşunu hissettim bu acı karşısında da bilincim kapandı.

...

Gözlerimi açtığımda balın karşımda oturmuş bana bakıyordu gerçekten berbat görünüyordu. Ufaklık diye mırıldandım kurumuş olan dudaklarımla su istedim içim yanmıştı nasıl içtiğimi bilmiyorum doğrulmaya çalıştım fakat sinirli bir şekilde beni yerime oturttu bu kız benimle neden bu kadar fazla ilgileniyordu ki ? neyse bu benim işimi kolaylaştırırdı zaten kapı çaldı irkilerek balın a baktım merak etmemem gerektiğini ve gelenin Melis olduğunu söyledi kan almaya gitmiş adının Melis olduğunu öğrendiğim kız bana kan takviyesi yaparken balın da mutfakta bir şeyler yapıyordu.

...

Birden Melis bir hışımla mutfaktan içeri girdi bana ters bir bakış attı ve kapıyı çarpıp çıktı ne olduğunu anlamaya çalışırcasına doğrulup mutfağa gitmeye çalıştım ufaklık elinde ki kaseyle beraber döndüğünde beni karşısında görünce afalladı

- Melis ile mi tartıştınız ?

Diye sordum

- Senin ayakta ne işin var yatağına geçer misin

Diye ayar çekti bana istediğim cevap bu değildi .içeri doğru yöneldim balın da arkamdan gelip bana yatağıma yatmam için yardım etti. İşte tam sırasıydı olan biteni sormalıydım o da bana bir açıklama borçlu olduğunu düşünüyordu galiba ve söze girdi biraz anlattıktan sonra kötü olduğunu fark ettim ve istersen anlatmaya bilirsin diye saçma bir şey çıktı ağızımdan neyse ki devam etti

...

Her şeyi bütün gerçekçiliğiyle anlattı bana işte o zaman seferden bir kez daha tiksinmiştim ben bunları düşünürken kapı çaldı balın kapıya yöneldi ve delikten baktığında yüzünün renginin değiştiğini fark ettim bana döndü ve o burada dedi içimden kapıdakinin sefer olabilme ihtimalini düşündüm ve gerçekten irkilmeme neden oldu ayağı kalkıp kapıya yöneldim ve delikten baktım ve kapıyı açmak için hamle yaptığımda kız elimi tuttu elini iterek kapıyı açtım ve onur beni gördüğünde öküz gibi üstüme atladı canım yandığı için birkaç bir şey saydırdım balın olan biteni anlamak istercesine bize bakıyordu sıkıntı olmadığını söyledim kafası karışmış bir şekilde mutfağa geri döndü biz de onurla oturup konuşmaya başladık önce güzel bir fırça çektim ona Allah'ın malı öldürüyordu beni daha sonra kızdan öğrendiğim şeyleri aktardım tam o sırada balın sinirle içeri girdi ve bana söverek kapıyı çarpıp çıktı başta bir şey anlamasam da Balın'ın bizi duyduğumu anlamam uzun sürmedi ben de peşinden onun kadar hızlı olmasa da dışarı çıktım seslendim ona ama durmadı lanet olsun ufuk ne yapacaktım şimdi elimdeki tek ipucunu da kaçırıyordum hayır kaçıramazdım gözlerimi karartıp peşinden koştum gerekirse olan biteni anlatacaktım ama onu geri getirecektim koşup durdurdum onu göğsümde inanılmaz bir yanma hissediyordum dur diyebildim sadece gitme her şeyi anlatacağım göğsüme giren ağrıyla yere çöktüm kararsız kalmıştı onur geldi yanımıza kalkmamı ve içeri gitmemizi söyledi yaram kanamaya başlamıştı Balın'ın ne yapacağını bilmiyordum ama ayakta duramıyordum gerekirse yine bulurdum onu ama şuan hiç uygun değildi onura dayandım ve eve doğru ilerledik.

ÖLÜM KORKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin