Arkamızdaki it hiç bıkmadan bizi takip etmeye devam ediyordu.gözlerim Ufuk'a kaydı birden o esmer ve pürüzsüz teni bembeyaz görünüyordu ve oldukça fazla terlemişti , onun için endişeleniyordum. Ufuk'un evine doğru yaklaşmıştık ama hala izimizi kaybettirememiştik, ormanlık bir alana girdik biraz daha ilerledikten sonra arkamızda kinin görünmediğini fark ettim. Derin bir nefes aldım, rahatlamıştım.
- Kenara çekte yarana bakayım.
Dedim beni tersleyeceğinden korkarak. ama beklediğimden çok farklı bir tepki verdi, arabayı kenara çekti. kapımı açıp yanına koştum hemen, arabadan inmesine yardımcı oldum. Ona dokunur dokunmaz fazlasıyla ateşi olduğunu fark etmem uzun sürmedi, arabaya yaslandı. Altındaki gri eşofmanın lastiğine kadar kan olmuştu üzeri, tişörtünü kaldırdım yarasına bakmak için.
- Aman Allah'ım Ufuk dikişlerin açılmış. Bir şey bastırmamız lazım yarana.
- Tamam yine mala bağlama arabanın arka koltuğunda hırka var.
Dedi bitkin bir ses tonuyla. Bu haliyle bile bana laf çarpmıştı, benim ona bir şey demem gerekirken. neyse Balın dedim yine, koşarak hırkayı aldım ve yarasına bastırması için eline tutuşturdum sinirle. Midesinin bulandığını söyledi biraz daha hava alması için bekledik. İkimizde sustuk ortalık çok sessizdi hava iyice aydınlanmıştı, bende sessizliği bozmanın vaktinin geldiğini düşünerek sordum.
- Bana neden gerçekleri anlatmadın ?
- Başına biraz daha az bela açsaydın benimde seni kurtarmak yerine sana olanları açıklamak için vaktim olurdu .
- SUÇLUSUN! Ufuk şimdi üste çıkmaya çalışma.
Diye çıkıştım birden. Sessiz kalmayı tercih etti.
- Affetmeyeceğim tamam mı ? ve seninle de hiçbir yere gelmiyorum.
Diye yineledim konuşmamı.
- Gelmezsen gelme be seninle mi oynayacağım kızım ben git kendine başka cankurtaran bul,hata bendeki seni bulmaya çıkıyorum.Sen senin için yaptıklarımın yarısını bile hak etmiyorsun.
Ouvvvv çok ağır olmuştu bu.,Gözlerim doldu,boğazımda anlamadığım bir ağrı hissettim ben onu bu kadar çok düşünürken o benim için bunları mı düşünüyordu ?
- Peki tamam o zaman Ufuk Bey .
Dedim ve hızlı hızlı yürümeye başladım. yürümeye başladım ama arkamdan seslenmesi için her şeyimi verirdim şu an.Fakat en ufak bir hareketlenme yoktu,durdum belki gelir diye , gelmedi.Sinirli bir şekilde arkamı döndüm.
- HOŞÇA KAL ..!
Dedim gitme demesini beklercesine. Birden öksürmeye başladı. Tekrar bir müddet onu izledim ama olduğu yere oturunca ters giden bir şeylerin olduğunu fark edip ona doğru koşmaya başladım. Yanına çöktüm.
- Demek ki bir tek hayat kurtaran sen değilmişsin dimi ?
- Evet ben hala fikrimin arkasındayım senin yüzünden bu haldeyim .
Dedi zorlanarak ağzından çıkan her sözcükte acı çekiyordu her halinden belliydi.
- Yürü be ! sanki o gün ben kendi kendimi kaçırdım eterli bezi burnuma sokan da bendim zaten.
- Bende değildim onurdu o bir kere.
- Neyse özür dile de kapatalım konuyu
Dedim imalı bir bakış atarak ve cevap vermesini bekledim ama tekrar öksürmeye başladı.
- Ufaklık ..!
- Tamam ya sonra özür dilersin.
Dedim ve son gücümle kaldırdım onu. omzuna girip arabaya bindirdim nasıl canı yanıyorsa artık belli ediyordu gizlemiyordu, ya da gizleyemiyordu. Arabayı çalıştırdım.
- Bana yolu tarif et tamam mı ?
- Tamam .
...
Evden çok uzakta değilmişiz eve varmamız uzun sürmedi. Arabadan indim,koşup kapıyı çaldım Onur açtı.
- Balın !
Dedi şaşkın bir ifadeyle ama şimdi onunla durup muhabbet edemeyecektim.
- Onur yardım et Ufuk kötü.
Dedim ve engel olamadım göz yaşlarına yeni tanıştığım bir insan için endişelenip göz yaşı döküyordum . ben bunları düşünürken Onur çoktaaaaaan arabaya koşmuştu bile.Gidip yardım ettim ve Ufuk'u yatağa yatırdık .
- Ne yapmamız gerekiyor Balın ?
Dedi benden bir umut beklercesine.
- Sen burada Ufuk ile konuş tamam mı ? Ben havlu falan alıp geliyorum.
Evde işime yarayacak olan şeyleri toplayıp odaya gittim . gittiğimde konuşuyorlardı. Onur'a baktığımda gözlerinin dolduğunu fark ettim Ufuk öksürmeye başladı tekrar Onur'un duyduğu korku gözlerinden anlaşılıyordu, eline dokundum.
- Merak etme o iyi olacak.
Dedim fısıldayarak.
- Şimdi bana alkol bulabilir misin ?
Onaylarcasına kafasını salladı ve odadan çıktı .Ufuk'un tişörtünü çıkardım , yarası açılmıştı ama neden öksürdüğünü çözemiyordum su ve havluyla yarasını temizledim iyice. Onur içeri girdi elindeki şişeyi aldım.
- Canın yanabilir biraz.
Dediğim an Onur Ufuk'un elini tuttu yarasını iyice alkolle temizledim, dikiş atarken kardeşim diye bağırdı Onur'a . O kadar içten söylemişti ki içime işlemişti.
- Buradayım kardeşim merak etme sen .
Diye ekledi Onur . Aralarındaki bağ gerçekten çok güçlüydü. Yarasını kapattım, terini sildim iyice. Bitkin görünüyordu uyuması için odadan çıktık. Onur'un telefonu çaldı gözleri açıldı birden.
- Kim o Onur ?
- Sefer arıyor .
Dedi tüm yüz ifadesi değişmişti . Kendini toparlayıp telefonu açtı . Bende ona hoparlörü açmasını söyledim . Sefer'in söyleyeceklerini merak ediyordum.
- Efendim dayı ?
Dedi Onur olanlardan haberi yokmuş gibi.
- Nerdesin lan sen ?
Diye ekledi Sefer.Onur direk cevap verdi .
- Ufuk'tayım dayı .
Ne ! ne diyordu bu .Ufuk gerçekten haklıydı Onur'un mal olduğu konusunda. Sefer'in duymaması için fısıldayarak Onur'a saydırıyordum toparlaması için . Beddua ediyor da olabilirdim . Kısık sesle söylendim.
- Ya ne diyosun Onur Allah belanı versin be ! geri zekalı .
Diye çıkıştım oda toparlamak istercesine şöyle dedi
- Ufuk'tayım abi ama evine hiç gelmemiş ölmüş gerçekten galiba .
Gülsem mi, ağlasam mı anlamamıştım o an . Sefer bağırdı Onur'a .
-Bok ölmüş ! yavşak yaşıyor lan hala , bekle orada geliyorum yanına.
En son bu ses yankılandı kulaklarımda ...