ACI

49 8 0
                                    

UFUK'UN AĞZINDAN

Balın ne olduğunu anlamaya çalışırken Sefer beni ittirdi ve ben de içeri girmiş bulundum. Ufaklığın korkusu gözlerinden belli oluyordu , şaşkınlık içerisinde o kocaman gözlerini üzerime dikip olanları anlamaya çalışırcasına bana baktı. Belki de benden medet umuyordu ama bu sefer gerçekten kapana sıkışmıştık ne yapacağım ya da ne yapabileceğim hakkın da en ufak bir fikre bile sahip değildim. Arkamda silahın namlusunu hissedebiliyordum soğuk demir fazlasıyla sıcak olan tenime değince ürperdim. Sakinliğimi korumam gerekiyordu çünkü Balın'ı korkutmak istemiyordum. Sefer yanında ki adama Balın'ı bağlaması için emir verdi. Balın biraz çırpınsa da pes etti sonunda yapacak başka bir şeyi yoktu zaten. Ellerini ayaklarını bağlayıp karşıma oturttular onu. Beni de dizlerimin üzerine çökmem için zorladı. Bu sefer o soğuk demir yavaşça boynumdan yukarı doğru ilerledi ve başımda durdu. Gözlerimi kapatıp silah sesini duymaya odaklandım. Balın'ın bağırmasıyla tüm sessizlik kayboldu.
_ Ne istiyorsun bizden ?
Bu kelimelere Sefer şerefsizinin kahkahası eşlik etti.
_ Önce benim sorularım var.
Dedi ve devam etti.
_ Sen nasıl ölmedin lan ? Ya da bunların cevabını sonra alırım biraz eğleniyim.
Aklından ne geçiyordu bilmiyordum ama pek iyi şeyler olmadığını tahmin edebiliyordum. Sandalyeye oturtup ellerimi bağladılar. Balın'a doğru yöneldi , elini yüzünde gezdirmeye başladı sinirden yumruğumu sıktığımı fark etmem uzun sürdü.
_ Şerefsiz elleme lan kızı.
Dedim sinirle.
_ Ufuk! Yapma şimdi şerefsiz mi olduk ?
Dedi pis pis sırıtarak. O öyle güldükçe benim içimde ona karşı oluşan öldürme duygusu daha çok şiddetleniyordu.
_ Susturun şunu.
Diye bir ses duydum sonra da silahın dipçiğini kafama yemem uzun sürmedi.

BALIN'IN AĞZINDAN

Ufuk bayılalı yarım saat olmuştu. Sefer odanın içerisinde dolanıyordu bize ne yapacağını düşünüyor olabilir diye geçirdim içimden bu daha çok korkmama neden oldu. Ufuk daha iyiydi ama o pisliğin neler yapabileceğini tahmin edemiyordum , korkuyordum. Bu yüzden Ufuk'un hala yaralı olduğunu anlamamalıydı. Bizi burada ne kadar tutabilir ki diye düşündüm , eninde sonunda çıkaracaklardı buradan. Bu da kaçmamız için bir fırsat olabilirdi. Ufuk mırıldanarak gözlerini araladı. Gözlerimi diktim ona doğru iyi olduğunu görmek istercesine. Nasıl bulmuştu bizi ? Onur'u mu takip etmişti ? Aklımda bir sürü cevap bulmak isteyen soru kalıbı vardı. Ben bunları düşünürken sağlam bir tokat beni düşüncelerimden ayırdı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum , canım yanmıştı. Ufuk'un bağırışını duydum daha sonra. Gözleri kıpkırmızıydı sinirden.
_ Kızı bırak onun bir şuçu yok bütün planı ben yaptım, onu bırak bana ne yapacaksan yap.
Diye bir şeyler çıktı ağzında yarım yamalak. Sefer'in gözleri açıldı duydukları karşısında.
_ Her şeyi planladınız yani ?.
Dedi şaşkınlıkla.
_ Peki amacınızı öğrenebilir miyim Ufuk Bey ?
Ufuk gözlerini Sefer'e dikmiş bütün öldürme arzusuyla ona bakıyordu.
_ Ya da bu saatten sonra öğrensem de bir şey olmaz. Napalım Ufuk sana ? Öldürelim mi ? Aa aa susma ama konuş. Nasıl canını yakalım senin onları anlat öyle kolay kolay ölmek olmaz.
Diye sıraladı. Ne kadar kolay konuşuyordu ölüm konusunda , sanki insanların alışkanlıkları olur ya düzenli yaptıkları onun gibi bir şeydi onun için bir insanı öldürmek. Sefer'in yanıma yaklaştığını fark ettim. Ne olduğunu anlayamadan saçlarıma yapıştı o kirli elleri. İstemsiz bir şekilde bir çığlıkla aralandı dudaklarım , saçımı iyice doladı ellerine canım çok yanıyordu , Ufuk'a baktım yardım beklercesine ama o da bağırmaktan başka bir şey yapamıyordu. Çırpındı iplerden kurtulmak için ama pek başaralı olamadı. Sefer cebinden çıkardığı bıçağı boynuma dayayana kadar durumun ciddiyetinin farkında değildim galiba.
_ ya sana değilde şu kaşara bir şey yapsam daha çok canın yanarmış gibi duruyor.
Dedi gülerek. Bir insan gülerken anca bu kadar itici olabilirdi. Ufuk cevap verdi.
_ Birincisi onun hakkında düzgün konuş şerefsiz. İkincisi de o kıza ne yaptığın beni zerre kadar ilgilendirmiyor.
_ Ufuk bu kadar belli etme ama sevdiğini.
Dediğinde kendimi çok garip hissetmiştim. Tamam benim onun hakkında ki düşüncelerim ortadaydı ama onun benim hakkımda aynı şekilde düşündüğü sanmıyordum. Sefer'in elindeki bıçak yüzüme doğru ilerledi. Korkudan titriyordum. Saçımı iyice çekti kendine doğru sonra bir sıcaklık hissettim yanağımdan aşağı doğru süzülen o sıcaklığın yerini acıya bırakması uzun sürmedi pislik herif suradımı çizmişti. Ağladığımı fark ettim , sonra da Ufuk'a takıldı gözlerim şuan ellerini çözseler öldürebilirdi Sefer'i. Niye bu kadar sinirlenmişti ki diye düşündüm hani onu zerre kadar ilgilendirmiyordum bu düşüncelerle doldu kafam. Beni sevmesini istiyordum galiba. Kendime gelince Ufuk'un öksürdüğünü duydum. Hayır hiç sırası değildi şuan nolur anlamasın diye yalvarırken buldum kendimi.
_ Noldu lan niye öksürüyorsun?
Diye sordu Sefer. Ufuk cevap vermek istiyordu ama öksürmesi engel oluyordu ona.
_ Sırtına mı vurayım , ne yapayım.
Dedi gülerek. Allah'ım adama duyduğum nefreti anlatamıyordum bile. Ufuk'a baktım gözlerini yumdu. Ne demek istediğini anlamıştım ama kesin şöyleydi "merak etme ufaklık iyiyim" sıklıkla kullandığı bir kelimeydi zaten. Rahatlamıştım iyi olduğunu duyduğumda. Canım da yanıyordu bir yandan. Bir an öldürse de bizi kurtulsak diye düşünmedim değil. Kapının çaldığını duydum içeri yarmalardan biri girdi. Abi dedi , araba dedi , hazır dedi , Sefer'e dedi. Gözlerim parladı heyecanla. Ufuk'a baktım kaçmamız için bir fırsat olabilirdi hatta kaçmamız için tek fırsatımızdı. Sefer yarmaya emir verdi.
_ Ben arabaya geçiyorum fazla dikkat çekmeyin.
Bu bizim işimizi daha çok kolaylaştırdı öyle hissediyordum. Ufuk icabına bakardı bu yarmanın. İnşallah bakardı. Ayağımızda ki ipleri çözüp ayağı kaldırdılar bizi Ufuk yanıma yanaştı.
_ Balın adamın dikkatini dağıtıcam sen sağ koridora koş ben de sol koridora , dua et adam benim peşimden koşsun.
Dedi yüzünde ki tüm ciddiyetle. Bizi kapının önüne çıkardılar bir hareket bekliyordum Ufuk'tan gözlerinin içine bakıyordum. Ufuk'un adama kafayı çakmasıyla beraber ben de koşmaya başladım , arkadan bir ses duydum.
_ Taksiden indiğimiz yere git.
Anlamamıştım taksiden indiğimiz yer evinin önüydü bir bildiği vardır diye düşündüm ve koşmaya devam ettim ama arkamdan gelen kimse yoktu. Otelden çıktım ve tarabya üstüne doğru koşmaya devam ettim göğsüm yanıyordu oksijen almak için yalvarıyordu bedenim. Durup biraz dinlendim elimde ki iplerden kurtulamıyordum, ben de koşmaya devam ettim aklım Ufuk'a takıldı atlatabilmişmiydi acaba ? Eve vardım içeri girdiğimde biri ağzımı kapattı. Onur olduğunu anladım içim rahatlamıştı.
_ Nefes al Balın. Ufuk nerede ?
_ Bilmiyorum.
Dedim nefes almaya çalışarak.
_ Gelmiş olması lazım
_ Gördüğün gibi burada değil Balın.
Dedi. Gözlerim doldu boğazım yanmaya başladı , dizlerimin üzerine çökme gereği duydum.
_ Ne oldu Balın anlatsana.
_ Atlatamadı Onur.
Dedim ve gözlerimden süzülen yaşlara engel olamadım.

ÖLÜM KORKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin