SENİN MERKEZİN

180 9 2
                                    

Yazarımız: Beyza Akıncıoğlu

Cevap: Bırak şimdi hikayeyi şerefsiz hani ilk beni yapıcaktın. Kabul etmiyorum sil yapmıyorum röpo falan.

Yani şimdi benim iki tane hikayem var. Birincisinden şey edelim sonra özel olarak bana ikinciyi de şey edersin sen. Yaparsın sen oy oy senin yipini yerim ben gardaşıım benim. Bak hemen de affettim eheheh.

Şimdi benim hikayemin baş kahramanı Berfu Kılıç. 6 yaşında annesini kaybetmiş. Annesi iptal wefad olana dek hep beraberlermiş. Hatta babasını neredeyse hiç görmüyormuş. Zaten babası da Berfu'yu hiç istememiş sevmemiş. Berfu'nun annesi iptal wefad olunca da Berfu babasıyla yaşamaya mahkum ediliyor. Ve büyüdükçe annesinin ölümüne babasının sebep olduğunu öğreniyor. Evlerine sürekli babasının adamlarından biri geliyor. Yüzünü görmek için çabalıyor fakat bir türlü göremiyor.

Ertesi gün Adana'daki teyzesinin yanına kaçacaktır. Fakat babası bunu bilmez. Ve ertesi gün tren istasyonunda Ankara'ya giden treni bekler. Ankara'dan da uçakla Adana'ya geçecektir. Çünkü benim karakterim bir mal. İstanbuldan direkt uçakla Adana'ya gitmeyi akıl edemiyor. İşte çünkü mal. Neyse. Treni beklerken babasının adamlarını görüyor ve kaçmaya başlıyor. Bayağı bir süre koştuktan sonra kırmızı ışıkta bekleyen arabalardan birine biner. Çocuk onu evine götürür ve o gece onda kalacağını söyler falan filan. Ayrıca sen benim hikayemi biliyosun niye anlattırıyorsun bunları bana? Kendin de benim röpomu yapabilirdin. Ama sende Berfu gibi malsın.

2. Soru: Hikayenize bu ismi vermenizin sebebi nedir?

Cevap: Sanane. Şaka şaka canım gardaşım benim. Bende bilmiyorum neden bu ismi koyduğumu. Hikayeyle ilgili ilerleyen bölümlerdeki olayları göze olarak koydum. Zaten siz de anlayacaksınız.

3. Soru: Peki yazmaya ne zaman karar verdiniz?

Cevap: Ne bileyim olum ben. Regl mi bu tarih tutayım. Tövbesteyşın yia.

4. Soru: Hikaye yazmaya karar vermenizin sebebi neydi?

Cevap: Çünkü yazmayı seviyorum. Hayalimi veya gözümde canlandırdığım kurguyu kaleme dökmeyi seviyorum. Sen de biliyorsun ki benim her okul defterimin birkaç sayfasında hikayeler ile ilgili girişler var.

5. Soru: Peki yazdığınız kurgu, çok beğendiğiniz bir hikayeye bağlı mı? Yani çok beğendiğiniz bir hikayenin kurgusundan alıntı mı?

Cevap: Cık cık cık! Hiç yakışmadı sana bu. Ayıp ayıp insanların günahına giriyorsun tirbiyisiiizz. Biz yapar mıyız hiç öyle şeyler arkadaşlar?!

6. Soru: Hikayenize aldığınız en kötü yorum neydi?

Cevap: Senene bacım. Tövbe tövbee. Gir bak. Yoktu galiba. Eheheh ne kadar da ilgili bir yazarım değil mi? Bilmiyorum dikdşfkis

7. Soru: Peki unutamayacağınız güzel bir yorum aldınız mı? Neydi?

Cevap: Aslına bakarsan dalga geçtiğime bakma sen. Benim için hiçbir yorumun önemi yok. İster kötü olsun ister güzel olsun. Ben kendim için yazıyorum. İster okuyun ister okuyun. Okuyun ya valla.

8. Soru: Hikayenizde en sevdiğiniz karakter veya çift kimler?

Cevap: Kızım yia bu da soru mu? Tibi ki Vini İhiri. Yani. Dur lan adını unuttum karakterin. Heh Aras'tı. Aras Duman.

9. Soru: Peki bizi ilerleyen zamanda ne gibi bir bölüm bekliyor?

Cevap: Saneneeeğ. Yav sananeeeğ. Sanane sanane sananeeeğğ. Puhahahha bu çocuğa bayılıyorum yiaa. Neyse ya gelecek bölümlerle ilgili bilgi vermek istemiyorum. Merak eden okusun hıh. İkinci kitabımı da okuyun ha.

Röportaj Sahibinden:

Evet arkadaşlar. Ne kadar gerizekalı eğlencekolik bir arkadaşa sahibim. Hikayeleri de gayet güzel yani arkadaşı olarak değil bir yabancı olarak yorumluyorum her zaman. Yani brn beğeniyorum hikayelerini. Umarım okursunuz beğenirsiniz. Eğlenceli bir röportajdı ha ne dersiniz?

Röportajlar Başlıyor...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin