Sizden tek istediğim oy değil. Yorum. Bölüm hakkında ki düşünceleriniz. Sanırım yavaş yavaş hikayeyi silme fikri aklıma yatıyor. Bölüm şarkısıyla okuyun lütfen. Ve artık bölüm şarkısının ismini yazacağım, belki medyayı açamazsınız diye.. Xx
Bölüm şarkısı• Paramore - Decode
"Şurda ki ev nasıl?" Eliyle sağ çaprazımızda ki mavi boyalı evi gösterdi. Ona kısaca bakıp gözlerimi kıstım ve düşünüyormuş gibi yaptım. İşaret parmağımı şakağıma bir kaç kez vurdum ve dudağımı büktüm.
Elimle karşısında ki beyaz boyalı iki katlı evi gösterdim ve heyecanla ellerimi çırptım, "Bence burası daha uygun! Aman Tanrım." Bana gülerek baktı ve cebinden telefonunu çıkararak annemleri aradı. Son konuşmamız üzerinden iki hafta geçmişti ve biz artık iyi anlaşmaya çalışıyorduk. Bana herşeyi anlatacağını söylemişti.
Ve beklememi.
Bende bekliyordum. Tabii ki bir kaç şey karşılığında. Çocuklarla daha yakındım artık.
Ashton'la da aramız bayağı iyiydi. Sanırım ondan kesinlikle hoşlanıyordum. Şey, Michael bu durumumu bilmiyordu ve Ashton ile yakınlığımdan o kadar rahatsız oluyordu ki, her Ash ile bizi konuşurken gördüğünde yüzü gerginlikten bambaşka bir hal alıyordu. Calum geçen gece ortaya bir fikir attı, hepimiz biraz maceracı tipler olduğumuzdan düşünmeden kabul ettik ve burdan dört saat uzaklıkta, şehir dışında ki kamp alanlarından ev kiralamayı planladık. Michael tabii ki hemen ev seçmeye başlamıştı ama bilgisayar başında olacak gibi değildi. Çünkü bulamıyorduk. Bende evlerin kiralandığı yerlere gitmeyi teklif ettim. Ve şimdi de karşımızda ki beyaz boyalı eve hayran hayran yürüyordum.
"Angelina, annemlerle görüştüm ve tahmin et bütün bir hafta kimler birlikte?" Heyecanla bana doğru koştuğunda, gülerek ona baktım ve elimle bizi işaret ettim.
"Biz!" Kafasını aşağı yukarı gülerek salladı. Sanırım iyi anlaştığımız nadir anlardan birini yaşıyorduk. Saçlarımı karıştırdım ve merakla ona baktım.
"Çocuklara haber ver. Onlar da evi görmeli." elimi ona doğru salladım.
"Adresi mesaj attım bile. Birazdan yola çıkarlar.." bana doğru yürüdü, "Sanırım." omuz silktim ve beğendiğim eve doğru yürüdüm. Pencede asılı duran kiralık yazısında ki numarayı işaret ettim.
"Ara ve kiralamak istediğimizi söyle Michael. İçeriyi görmek için sabırsızlanıyorum." salladı ve yanıma gelip numarayı tuşladı.
"Merhaba. Biz evinizi kiralamak istiyorduk. Görüşmek istiyoruz." Michael sesini sertleştirdi ve bana göz kırptı. Gülümsedim ve eve tekrar hayranlıkla baktım. Telefonum arka cebimde titrerken, evin sahibi girişe arabasını park etmişti bile. Bu kadar hızlı olmasını beklemediğimden güldüm. Orta yaşlı bir adamdı. Göbekli, kirli sakallı ve mavi gözlüydü. Yani, en belirgin özellikleri bunlardı. Arabanın kapısını açtı ve gülümseyerek aşağı inip kapıyı kapattı. Ellerini iki yana açarak bize yürüdü.
"Merhaba Bay ve Bayan?" Tek kaşını kaldırıp Michael'a baktı, "Clifford." Michael hızlıca onu yanıtladı. Bir kaç adım uzağımızda durdu, "Ah, evlisiniz ve buraya küçük bir kaçamak için mi geldiniz?" diye ekledi ve bana bakıp küçük bir kahkaha attı. Sol elimi yumruk yaparak sıktım ve sinirle Michael'a baktım. Daha fazla bu adama katlanmak istemiyordum ve az önce çalan telefonumu arka cebimden çıkararak, Michael'a doğru gösterdim.
"Bir görüşme yapacağım. O zamana kadar hallet." gözlerini kıstı ve kafa salladı.
Yanlarından uzaklaşıp telefonun ekran kilidini kaydırdım ve arayan kişiye baktım. Aman Tanrım. Ashton aramıştı ve hemde iki kez. Acele ederek arama tuşuna bastım ve heyecanlanarak telefonu kulağıma götürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sexcuse me :: mc (bitti)
Fanfictionkalp kırılırdı ve sevişmek kalbini onarmadan tutkusunu kaybederdi. "Ang, Angie, Angel, Angelina...hayatımın bir bütünü sensin. Yumuşak tenin ve gül kokun."