Gülümsemesinin doldurduğu masadan kalktık ve Ashton'un eline tableti verip mutfağı toparlamak için mutfağa tekrar döndüm. Aston otururken buraları topladığıma lanet ediyordum. Tabletten çıkan oyun sesi ile gülümsedim. İçinde ki çocuk oyun oynuyordu. Gülümsememe sebep olan ahmak cidden benim için değerliydi.
Toparladıktan sonra Ashton'un yanına geçtim ve oturdum. "Sydney.. İşimizin başına dönmeliyiz." Yaklaşık bir buçuk yıldır iş ortağıydık. Şirketleri batmak üzereyken "Owen Şirketleri" yani benim üzerime olan şirket ile iş ortaklığı istemişlerdi. Bunu kabul edip "Irwin" şirketini batmaktan kurtarmıştım.
Ashton'u yolladıktan sonra şirkete gitmek için hazırlanmam gerekiyordu. "Şirketin canı cehenneme.!" Söylenirken çıktığım merdivenin son basamağında takıldım ve tüm benliğimle yere kapaklandım.
"Ve bu merdivenin.!"Dolabımdan diz kapağımın çok az üzerinde olan kalem eteğimi ve beyaz badimi geçirdim. Rimel ve Kalem. İşim bitmişti ve şimdi hızlı bir şekilde şirkete geçmeliydim. Geç kalmıştım ve bu benim için sorun değildi. O kadar çalışana boş yere mi para ödüyorduk biz?
Evin kapısını çektim ve kilitledikten sonra kendimi arabaya attım. Müzik sesini biraz daha açarak sekreteri arayıp odama bir kahve söyledim.
Heybetli binanın içine girdim ve hızlı bir şekilde odama girdim. Masamın üzerinde oturmuş olan Ashton piç gülüşünü yaparak konuştu. "Hoş geldin ortak." Benden önce gelmişti. Bunu nasıl yaptığını düşünmeden yanına yanaştım ve kapadığım kapıya bir kez daha baktım. "Hoş buldum ortak." Dudaklarına üflediğim nefesten sonra sandalyemi çektim ve oturdum. Arkamdan bana yanaşarak boynuma nefesini üflemeye devam etti. "Ashton. Odana geç ve çalış. Bu şekilde seni özlerim ve canım lolipop ister." Büyük ellerini göğüslerime bastırdı ve kapıdan çıktı.
Adım sesleri koridorda yankılanıyordu. Elime kahvemi aldım ve sandalyemi camın önüne çektim. Bu manzara iç rahatlatıcıydı. Kahvemi bırakır bırakmaz dosyaları açtım ve sekreterin bağladığı başka bir şirket ile iletişime geçtim.
Bu şirket işleri beni sıkıyordu. Dosyaları sekreterimin masasına bıraktım ve koridordan gelen seslere yanaştım. Sarışın olan asistanın söylediği sözleri bir süre dinlemeye devam ettim :
"Bay Irwin'i benden iyi tanıyamazsın Helly. Bilmiyorsun belki ama biz bir süre birlikte olduk. Ve emin olabilirsin ki o tekrar bana dönecek. Beni arzuladığına eminim Helly."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOLLİPOP••Irwin
FanfictionMuzlu pasta yerken yazılmış bir hikayedir. [Argo kelime ve +18 uyarısı] Cinsel içerik bulunur.!