8. HİKMETSİZ, BİR YAPRAK BİLE DÜŞMEZ DALINDAN !

93 1 0
                                    

On iki kişiydik. Gidiyorduk. Gecenin serinliği içimize işliyor, bindirildiğimiz aracın yırtılmış çadırından içeri süzülen keskin rüzgar ellerimizi titretiyordu. Pestil gibi yapışmıştık birbirimize. Donmaktan, sızıp kalmaktan korkuyorduk. Hareket etmeli, konuşmalı, ısınmalıydık.

Altmışlı yıllardan başlamıştım anlatmaya. Türkiye'nin nüfusunun henüz 28 milyonun altında olduğu yıllardan... Kolanın, sofraların vazgeçilmezi olmadığı; mavi kotun kumaş pantolonun tahtına henüz göz kırpmadığı yıllardan...

Nüfusu bir buçuk milyona bile ulaşmamış olan büyük İstanbul'un gecekondularla süslenmediği, taşının toprağının altın olduğu taşraların yağız delikanlıları tarafından henüz tam keşfedilemediği yıllardan...

Siyasi komplolar, ekonomik dengesizlikler hayatı yaşanmaz hale getirmiş, bunaldıkca bunalmıştık o yıllarda. Bîtab düşmüştük.

Ve 27 Mayıs 1960.

Güzel ülkemizin yalpalayarak dönmeye çalışan acemi çarkına bir uğursuzluk sopası daha sokulmuştu. ''Gıcırrrrt" diye duraksamış, kayış koparmıştı genç cumhuriyetin pistonları yerine oturmamış ithal motoru. Sekteye uğramıştı. Bilenler biliyordu; görünen köy kılavuz istemezdi. Bu çarkı tekrar harekete geçirmek ülkenin yıllarını alacaktı!

Nice mağduriyetler yaşanacaktı!

Nice acılar bu çarkın uğultusuna karışacak, eriyecek, kaybolup gidecekti!

İnsanlar tedirgindi o yıllarda.Ümitsizdi..Baskınlar, cinayetler, ölümler...

Olaylar öyle hızlı gelişiyordu ki o günlerde, radyolarının düğmesini akşamdan akşama çevirenler bile duydukalarını bir sonraki akşama kadar hazmedebilirlerse kendilerini mutlu sayıyorlardı. Bu yılları olayların en az etkilendiği Anadolu köylerinde geçiren güzide insanlar ülkemizin en şanslı, en bahtiyar evlatlarıydı. Bu bahtiyarlardan birisi de bendim işte...

Adım Rauf. Rauf Sürmeli. Anadolu çocuğuyum. Garip bir yolcuyum bu dünyada.

Geldim, gidiyorum. Benim de beni ben yapan kendime has sayabileceğim özelliklerim var. İncir çekirdeğini doldurmayan güzelliklerden en büyük mutlulukları çıkarabilen insanlardanımdır mesela... Olayları hep pozitif yönü ile karşılarım. Kolay avunurum. Mizacım sakindir. Her insan özeldir bana göre, önemlidir. Beni gönülden sevdiklerini bildiğim dostlarım var. Bir de, her bakışımda gözlerinden gözlerime mutluluk ilham eden sevdiğim var: Meryem. ...


DEVAMI KiTABIMIZDA....
Ümidim biterken başlar tüm kitapcılarda....
Başta Kitapyurdu.com, D&R, BKM olmak üzere şehrinizde bulunan tüm kitapcılardan temin edebilirsiniz....


ÜMİDİM BİTERKEN BAŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin