4.BÖLÜM;"AVCI"

143 16 28
                                    

Multimedya da Eren Kaya Karahanlı var.
Bölüm şarkısı: Awolnation-Sail

Sonunda dışarı çıkabildiğim için az kalsın şükür namazına duracaktım. Kaç gündür evde resmen hapis hayatı yaşıyordum. Havalar gittikçe soğumaya başlıyordu. Eylül'ün sonlarına gelmiştik ama hava olması gerektiğinden daha soğuktu ve yağmurlarda başlamıştı.

Soğuğa ve yağmura öylesine hasret kalmıştım ki saatlerce yağmurun altında yürüyebilirdim. Soğuğu seviyordum. Beni hissizlestiriyor, acılarımı anlık da olsa unutturuyordu.

Yağmur damlaları yürüdügüm kaldırım taşlarına vurarak çığlıklar atıyor gibiydi. Üzerimde t-shirt ve ceket vardı. Siyah dar pantolonumun altına geçirdiğim siyah botlarım ile tamamen kapkara görünüyordum.

Neyse ki kapşonum saçlarımın ıslanmasına engel oluyordu. Zaten yağmur çok da yağmıyordu. Hava kararmıştı ve gece olmasına rağmen bulutlar görünüyor, yıldızları kapatıyor du.

Havada hafif bir soğukluk vardı. Sessiz sokakta sadece yağmurların arasında hafifçe yankılanan botlarımın ve uzaktan gelen araba sesleri  duyuluyordu. Bir kaç insandan başka kimse yoktu..

Babam bu gece işten geç geleceği için saat gece 11 olmasına rağmen kendimi dışarı attım ve hemen yakınlarda açık olan bir markete doğru yürümeye başladım.
Babam geldiğinde beni evde bulamasa da mazeretim hazırdı
'evde hiç bir şey kalmamış babacım'

Zaten yalan da sayılmazdı. Bir nevi buzdolabına atacak bir şeyler alacaktım ve evet bu, gece 11 de aklıma gelmişti. Ciddi anlamda öylesine bunalmıştım ki, kendimi hiç bir yere sığdıramıyordum.

Markete girip bir şeyler aldıktan sonra, kitapların olduğu bölüme gidip bir polisiye kitabı bakındım.
Böyle günlerde bir tek kitaplara ihtiyaç duyuyordum.

Bir kaç gündür ne Hilal'i ne de Zehra'yı görmüştüm. Duru dan duyduğum kadarıyla Hilal ailesiyle birlikte antalya ya tatile gitmişti. Ne zaman geri dönecekleri de belli değildi. Belki bende bu süre içinde iyi bir cevap için hazırlanırdım.

Raflara dikkatlice bakınıp aramaya devam ettim. Polisiye kitapları her zaman dikkatimi çekmiştir.

Kendimi hiç bir zaman aşk kadını olarak görmedim. Zaten hayatımda şu ana kadar kalbimi açtığım kimse olmamıştı. Her ne kadar hoşlansam bile bir insanın karşısına dikilip onu sevdiğimi söyleyecek cesaretin zerresi yoktu bende.

Aynı şekilde aşk kitaplarına karşı da uzaktım. Aşk kitaplarına karşı alerjim vardı. Fazla duygusallığa ve romantizme gelemiyordum. Bu bendim işte. Tüm benliğimle Azra Yıldırım.

Sonunda beğendiğim bir kitabı da kasaya götürerek parasını ödeyip çıktım.
Yağmur yavaş yavaş yere damlalar halinde düşerken bende bu çember olayını düşünüyordum.

Her şey düşündüğümden de ciddiydi. Bu beni korkutuyordu. Yalnızlığımı seviyordum. Elbette bir grup arkadaşım olmasını çok isterdim. Hilal ve Zehra gibi arkadaşlarımın olmasını da çok isterdim ama onların istedikleri çok daha tehlikeliydi.

Ayrıca bu sene lise 3 e gidecek bir öğrenci olacağım için daha çok çalışmalıydım. Bu tür şeylere kafayı çok takmamalıydım.

Batu'nun söyledikleri de kafamı daha da çok karıştırıyordu. Aslında o kadar çok istiyordum ki istemediğim hiçbir şeyi duymamayı. Bunu kontrol etmek çok güzel olabilirdi.

Bir süre düşünmeyi bırakıp etrafımdaki seslere odaklandım.  En küçük yağmur damlasından, gök gürültüsüne kadar bütün sesleri ayrıntısı ayrıntısına dinledim.  Gök gürültüsünün etrafa yaydığı ışık, etrafı saniyelik aydınlatırken bende daha uzak seslere odaklandım.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin