fire meet gasoline // z.m

·final·

anastasia's pov;

Kalbimin üstündeki 'sahip olamadığın en iyi şey' dövmesine konan ıslak öpücüklerin sahibi kendimi kaybetmeme ramak kala durduğunda hızla toparlandım ve Zayn'i kendimden uzaklaştırdım. "Bu saatte evime yiyişmek için geldiğini söyleme," dedim ondan daha çabuk hayata dönerken. Koca bir kendini kaybetmişliği iri ela gözlerinde gördüğümde hafifçe kıkırdadım. "Elbette, lanet olsun, tahmin etmeliydim."

Şaşkın gözlerle bana bakmayı sürdürürken gülümsedim ve onu tamamen üstümden ittim. Sanki nasıl reddedildiğini düşünüyor gibiydi ya da reddedilme şokunu atlatmaya çalışıyor gibi mi demeliydim, bilmiyordum. Sargılı bileklerimi yakalayarak beni yeniden kendisine döndürdü. "Az önce beni ittin,"

Sorar gözlerle ona bakmaya çalışsamda ıslak dudakları odaklanmamı engelliyordu. "İncittiysem özür dilerim ama," bir elimi kurtarıp kolunun altından televizyon kumandasına uzandım. Onun kapattığı kanalı yeniden açtığımda güldü. "...canım yiyişmek istemiyor." Kumandayı kenara bıraktıktan sonra az önceki pozisyonun tam tersini alarak kucağına uzandım. Ve Zayn gelmeden önce ne yapıyorsam onu yapmaya devam ettim. Bir talk showu kendisine tercih ettiğimi farkına varan Zayn parmaklarını çenemde gezdirmeye başladı.

"Cidden inanılmaz bir kızsın," dediğinde gülümsememi engelleyemedim. "Ve sanırım ben bu hallerine bayılıyorum."

Sihirli cümleleriyle beni büyülüyordu ve buna ne kadar dayanabilirdim bilmiyordum.

"Bir şey söylemeyecek misin?" dedi bu sefer.

Tam olarak izlemediğim talk showdan gözümü ayıramıyormuş gibi yaparak ona döndüm. "Bir şey mi dedin?"

Gözlerini devirip hızla beni altına çektiğinde nefessiz kalarak güzel çehresine baktım. Bu adamın her ayrıntısı özenilerek yaratılmıştı. Tanrı, sanki diğer erkeklerden sakındığı şeyleri karşımdaki adama bahşetmişti. İşin kötü yanı o adam tam olarak üstümdeydi ve tüm kadınları baştan çıkarabilecek bakışlarını arsızca üstümde tutuyordu.

"Talk show?" diyebildim gözlerini dudaklarımdan kısa bir süreliğine de olsa çektiğinde.

Güldü. Kasıklarıma kadar etki eden bir gülüştü. "Bebeğim, şu anda düşünmen gereken en son şey siktiğimin talk showu."

Yavaşç eğildi ve beni öpmeye başladı. Az öncekinden daha tutkulu ve elle tutulur bir şekilde nazikti. Bu herif kesinlikle işini biliyordu.

"Pekala," dedim yeniden omuzlarından ittirip onu kendimden uzaklaştırdıktan sonra. Televizyonu kapattıktan sonra ona döndüm. "Hadi anlat."

Kaşları çatıldı. "Ne anlatmamı istiyorsun?"

"Her şeyi, Zayn. Her şeyi anlatmanı istiyorum."

Bana ilk defa bu kadar uzun baktı ve derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.

* * *

İki hafta sonra,

Telefonuma gelen bildirimler susmak nedir bilmiyordu. Bu geçen haftadan beri devam eden ufak bir problemlerden sadece biriydi. Ah, kilit noktayı söylemeyi unutmuştum. Zayn, One Direction'a geri döndüğünden beri...

Evet bir basın toplantısıyla gruba geri döndüğünü tüm evrene duyurmuştu. Ayrılık sebebini kısa bir bunalım dönemi diye açıklarken aslında öyle olmadığını biliyordum. Grup yönetiminin üzerindeki baskıları yüzünden ayrılmıştı. Tıpkı diğer üyelere yaptıkları gibi onları gündemde tutmak için bazı oyunlar oynuyorlardı ve Zayn buna daha fazla müsaade etmemek için ayrılmıştı.