MVRN-2

62 14 0
                                    

Bir hafta çok hızlı geçmişti. Cuma günü hiç isimlerini bilmediğim ama 3 yıldır aynı sınıfta olduğum arkadaşlarımla vedalaşmaya karar verdim. Kıvırcık saçlı kızla da sarıldıktan sonra sıra bu sınıfa ilk geldiğimden beri yakışıklı ve karizmatik  bulduğum ve aynı zaman da 3 yıldır ismini öğrenmediğim çocuğa gelmişti . Sahi lan bu bebenin adı neydi ya la ?
" A canım gel senle de vedalaşalım "
" Vedalaşalım Mavi vedalaşmasına da ben vedaları hiç sevmem biliyor musun ? "
Lan bu bebe bile benim ismimi öğrenmiş ben nasıl öğrenmedim yav. " Bende sevmem ama işte işler güçler taşınma falan yani yapacak bişi yok ."
"Biliyor musun bu seninle 3 yıldır kurduğumuz en uzun diyalog. Aslında ilk diyalog. "
Oww fena faka bastık. Harbinden lan ilk diyalog . Çocuk şuan sana yavşıyor görmedim sanma. Tamam iç biliyorum sakin ol ;) Susta tadını cıkarıyım . kız bu çocuğun adı neydi yav sen biliyon mu ? Ben nerden biliyim  mal ben senim unuttun mu? Tamam la kes. La kes falan alırım ayağımın altına .
İç ses bi kes ya .
- Uuu kafiyeli oldu la  ben bunu kullanırım ;D -
Ben iç sesimle uğraşırken çocuk numarasını kağıda yazmış bak bak bak
" Umarım son konuşmamız olmaz. Bu numaram belki ararsın."
Sen ara dedin aramadım mı paşam.
Kağıda alıp baktım. Bak bide ismini yazmış sevdim ben bu çocuğu. Bu arada çocuğun adı Barışmış. Barış Oltagel
Oltagel ne la öyle ben bunla fena dalga geçerim haberiniz olsun. Barış oltaya gel yavrum. Ortaya gelme oltaya gel. :))))

" Tamam araşırız o zaman. " Araşırız ne be.
" Tamam Araşırız "
Bide dalgaya vuruyo ben seni yakalayıp oltaya getiririm ayağını denk al Oltagel . puhahah skdndnbfbds
Piç smile yapıp yanından ayrıldım ve Küboşuma doğru uçtum. Nur ve İzmandut kankim Batuyla oturuyodular.
"EE gençlik bugün napıyoz, gidek mi bir yerlere?"
" Bana uyar" dedi Batu . Kankim be " Bize de uyar" dediler Nuromla Kübom.
" O zaman Nişantaşı' na gidiyoruz "
" Gideriz gitmesine de içmicez dimi? "
Dedi Kübom " Ne içmesi Mümin kardeşim en fazla Didi içeriz "
Saatleri ayarladık. Eve geldiğimde daha 3 saatim vardı. Uzun bir duş yapma zamanım gelmişidi. Küvete okyanus esintisi aromalı JEL sıkıp ( Ne var kızların hep çilekli mi kullanması lazım )  kendimi sıcak suya bıraktım ....

1 saat sonra kendime gelebilmiştim. Dolabın başına geçip elbiselerime baktım. Asker yeşili şortumu ve sarı üzerinde bordo yazılı olan sıfır kol gömleğimde karar kıldım. Hemen üzerimi giyinip saçlarımın uçlarına maşayla hafif dalgalar verdim eyelinerim ve bordo rujumla tamamdım. Son olarak eklem yüzüklerimi ve bordo saatini taktım. Daha 1 saat vardı. Telefonumu ve paraların cebime sıkıştırıp salona geçtim. Televizyonu açtım . Kanalları karıştırırken telefonum çaldı. "He Nurom ?"
"Hadi aşağı in Batunun arabayla gidiyoruz." Nikelerımı giyip evden çıktım. Owwww oha lan üstü acık sarı BMW en sevdiğim.- susun yazarımız arabanın modelini bilmiyor :))))-
"Batu kanka araba süpermiş aşkım "
" hadi hadi bin salak kız gidelim."
"Alınıyorum ama "
" Şaka kız hadi bin de gidelim " hahayt önü boş bırakmış bizim iki dingil -Kübom Nurom ikilisi - biliyolar huyumu....
Eve geldiğimde saat 12 di . Ne mi yaptık ? Önce kafeye gidip en çikolatalısından büyük boy pasta ve kolalar ısmarladık . Bir güzel hepsini yedik . Oradan kalkıp kahveye gidip Tiki amcamla iki el tavla oynadım. Ordan canlı müzikli bir kafeye gidip oturduk . Kalkıp şarkı söyledim karşı masadaki çocukla kesiştim. Teyzenin tekiyle onun kocasını çekiştirdim. Başka teyzeyle terlik kavgasına girdim. Ne yani o da benim Emreye süpriz olarak götüreceğim yaşlı kadın terliğini almasaydı. İlk ben gördüm bir kere . Sonra sokak çalgcıları çaldı ben oynadım. Halay çektik tüm Nişantaşı. Ben bunları yaparken bizim dilgillerde bana ayak uydurmaya çalıştılar. Çalıştılar çünkü kimse Mavi Barkan olamaz tamam mığ ?
Neyse kendimi yatağa attım bu psikolojinin artık ayakta kalmaya dermanı yok . Çünkü nurdan bir ton yeni küfür öğrendi Hadi öptüm  Ben Yatiyom.

.....

Pazar günü sahile inmeyi planlamıstım yüzmek için değilde denizin bayıldığım kokusunu içime doya doya çekip kafa dağıtmak için . Sanırım bu denizin kokusunu da çok özleyeceğim. Kavanoza girmez demi bu koku.

Banklardan birine oturup saatlerce müzik dinleyip denizin kokusunu içime çekip Benimle Yan'ı okumuştum ve sayesinde saatlerce hem ağlayıp gülmüştüm . Artık eve dönüp eşyalarımı hazırlamam . Gerekti mobilyalar bu evde kalıcaktı. Evi eşyalı olarak kiraya vermistik . Çünkü taşınacağımız evdeki mobilya ve dekarasyon yeni olacaktı.
Eşyalarımı hazırlayıp yatağıma yattım. Bu odayı özleyecektim....

Evet evet bu bölüm biraz daha kısa ama gözlerim acıdı yeter . Gece yazmak cidden zor bir şeymiş hikayeyi güçlendireceğimi düşünüyorum. Vote ve kitap hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. Byyy

MAVİRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin