MVRN - 4

47 8 0
                                    

Kime : Nuromonişkom
Nabıyon kızz :)
Yazıp Türkçemizin içine sıçtım.
Mesajıma cevap beklerken etrafa göz gezdirdim. Güzel bir restorantı. Etrafı falan baya düzenlemişler. Daha sonra gözlerim bir noktada takılı kaldı ve yine aynı ses tonu. Bizim şempanze götü telefonla konuşuyor. Umarım yine önüne bakmayı akıl eder. Malum etrafta temizlik kovası olabilir :). Yalnız şöyle baktım da çatmış kaşlarını yine ciddi ciddi kavga ediyor. Ne çocuksun sen öyle be. Yalnız bizim şempanze götü -hemen nasıl bizim oluyorsa artık - kaslarını ortaya çıkarmayı iyi biliyor. O kadar dar t-shirt giyilir mi oğul ?? Ben onu süzerken bir anda bana bakan gözleriyle buluştu gözlerim. yakalandım . Ah yine Piç gülüşler... Ciddi misin sen ya ? Telefonu kapatıp bana kaş göz hareketi yapıp (daha çok kabız olmuş ta yapamıyormuşa benziyor ) eliyle vücudunu süzdü daha sonra  ( nasıl ifade edeyim bilemedim :) ) göz kırptı. Buna karşılık göz devirip kusuyormuş gibi yaptım. Evet hala hareketlerle konuşuyoruz. Sonunda transtan çıkıp bana " Düştüğümüzde öyle demiyordu gözlerin " deyip imalı imalı baktı. Ben sana peh !! tipe gel ya . Tamam şimdi Allah yaratmış maşallah boy pos yani
Tipim değilsin koçum. Ona göz devirip babamgilin içeride neden bu kadar oyalandığına kafa yordum.
Hah sonunda ! Babam arabanın kapısını açınca direk çikolata defineme -poşetime- koştum . Şimdi diyosunuz bu kız içerde bir ton yemek yedi daha neresine yiyor. Demeyin öyle öküzüm ben doymam öyle kolay kolay İşin garip ama iyi tarafı ne kadar yersem yiyeyim kilo almıyorum. Midemden kaynaklanıyomuş . Ne yazık (!) Son hızla kıymetlimleri bitirirken Emre elleri görüş alınıma girdi. Aklı sıra kıymetlimlerden götürecek. Eline vurunca geri çekildi " Yaa Mavi banada versen ölür müsün ya? " dedi. Kaşlarımı çattım. Sinirlenmem kıymetlilerimden istemesi değil zaten vericektim (o kadar katı kalpli değilim) beni sinirlendiren şey bana abla dememesi !!
" Emre ben seni hep niye uyarırım ?"
Kafanı önüne eğip beni taklit etti " Emre bana Mavi deme bana abla de kafanı kırarım" kafasına yavaşça vurdum. "Ee sen ne yapıyorsun" " Sana Mavi diyorum " "Peki şimdi ne yapacaksın ? " "Senden özür dileyip öpeceğim " sonunu sesini yükselterek söylemişti. Ardından özür dileyip yanağımdan öptü ve bende buna karşılık browni verdim . Gözleri kocaman açıldı " Ablacığım iyisin değil mi hani bana browni verdin iki tane hemde ha gülüm ? " böyle demesine kahkaha attım. Ee çocuk biliyor çikolata kutsal bir şey. Şarşırdı çocuk. Hızlı kafamı salladım evet anlamında. Niye bilmiyorum konuşmak istemedim hdjsjs.
Kulaklığımı takıp çikolatalarım eşliğinde yolu izledim.
.
.
.
" Heyy kalksana bu manzarayı kaçırmamalısın " gözlerimi yavaşça açıp etrafa bakındım. Camdan dışarı bakınca Emre'nin neyden bahsettiğini gayet güzel anladım. Güneş daha yeni doğuyordu ve etraf pembemsi çok hoş bir renkle yeni bir güne başlıyordu.

Ankara .... Ankara bana yeni , güzel bir hayat yaşat . Yaşat ki yeni yeşeren umutlarım kırılmasın....

MAVİRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin