Hepimizin minik bir dünyası var. İçimizde sakladığımız, kimsenin zarar vermesini istemediğimiz bambaşka bir dünya. Hepimizin minicikken ya balonlarla ya çikolatalarla ya da oyuncak arabalarla dolu bir hayal dünyamız vardı. Oranın rüya olduğunu biliyorduk belki, ama yine de hiç kimsenin bizi oradan çekip çıkartmasını istemezdik. Gözlerimizi kapatınca aklımızda, hayalimizde sadece hayal dünyamız, minik hayatımız vardı. Ama gözümüzü açtığımızda beyninden vurulmuşa dönerdik.
Mağazalarda oyuncak reyonu bizim olsun isterdik. Annemiz bizi bulmasın o renkli dünya bizim olsun isterdik. Çünkü hayallerimize en çok benzeyen yer orasıydı.
Şimdi hepimiz karanlık bir dünyadayız. Uyumadan hayal etmek istiyoruz. Ama hayallerimiz küçükken olduğu gibi rengarenk, kocaman olamıyor. Kimimiz mutlu olmayı, kimimiz bir gün o karanlık dünyadan çıkmayı hayal ediyor. Renkli dünyalara, mutlu hayatlara sahip olmak istiyor.
Peki ya seçim yapmak zorunda kalırsak. Bize sunulan hayatlardan birini seçmek zorunda kalırsak...
Birinci Bölüm
Son bavulumu da arabaya yerleştirdikten sonra bizimkilere yaklaştım. Cemre ötekiler gibi duygularını saklamayı başaramamıştı. "Yani sen şimdi Ankara'ya gideceksin ve beni bu iki öküzle mi bırakacaksın?" deyip gözlerimin içine bıraktı.
Yalın'a baktım, "Beni aratmazsınız artık değil mi kanka?"
Bora aramıza atıldı. "Sen merak etme kuzum. İkisi de bana emanet."
Gülmeye çalıştım. "Tabii ya. Ondan hiç şüphem yok." deyince Bora, "Gel buraya kız!" der demez bana kocaman sarıldı.
"Ya ben vedaları sevmiyorum. Zaten en fazla bir aya kadar geleceğim. Senenin ortasında yabancı insanlara alışabileceğimi zannetmiyorsunuz değil mi?"
Cemre bana sarılacakken, "Bana bak! İkimiz de sensin, anlaştık mı?" diye durakladım. Gülümseyip beni bağrına bastı. "Şu bağlamayı çok sevdiğin saçlarının kokusunu özleyeceğim!" deyince istemsizce gözümden akan damlayı sildim.
"Hadi be oradan. Hemen romantikleşme." deyince ikimiz de sebepsizce kahkaha attık.
Sıra Yalın'a gelmişti. Elimi sıktıktan sonra, "Gidiyor olabilirsin ama biz buradayız. Bir sıkıntın olursa gelebiliriz. "Hafta sonları pikniklere devam be Aribücür!" deyince ona da kocaman sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOSYOPATİK
Teen FictionHepimizin minik bir dünyası var. İçimizde sakladığımız, kimsenin zarar vermesini istemediğimiz bambaşka bir dünya. Hepimizin minicikken ya balonlarla ya çikolatalarla ya da oyuncak arabalarla dolu bir hayal dünyamız vardı. Oranın rüya olduğunu biliy...