-5-

843 74 21
                                    

"Beni rahatsız etme! Mesain bitince sessizde çık git."

Gözlerimi devirirken sadece elimdeki tablete odaklandım. Odasına girdiğinde kapının kilit sesini duymuştum. Ben nasıl onunla baş edecektim bilmiyordum. Koltuktan doğrulup beni takmaması iyice moralimi bozmuştu. Tabletten Cry şarkını açtığımda kapısının girişine oturdum. Nakarat kısmını Koreceye çevirerek mırıldanmaya başladım.

"Bu sefer farklıydı ve kurban gibi hissettim.Bu beni bıçak gibi kesti.Ama önemi yok beni ağlarken görmeyeceksin!"

Yutkundum. Abimle dinlediğim ilk Rihanna şarkısıydı. Derin bir nefes aldığımda:

"Ben ağlayan bir erkek görmedim ama erkekler yüzünden ağlayan çok kadın gördüm Daesung shi. Bu yüzden benden ağlayan yüzünü saklama. Ben gözyaşlarına aşinayım."

Şarkının sesini biraz daha açınca gözlerimi kapattım. Şarkı bittiğinde yerimden doğruldum. Kapının kilit sesini duydum. İnsan yalnız kalamayacak son varlıktı. Yere yazdığıma baktım. Onun katil olduğuna inanırken neden katil olmadığına ikna etmeye çalışıyordum. Odasına girdiğimde camın önünde şehre bakıyordu.

"En azından atlamayacağını biliyorum. İnsanın canı ne kadar acırsa acısın kendini öldüremez. Bencillik mi bu?"

Sözlerime cevap vermedi. Yanına gittiğimde ayaklarımızın altında serili kente baktım.

"Bu manzaradan ne güzel atlanır ama..."

Söylediklerimle arkasını birden dönmüştü. Burun buruna geldiğimizde elimi sakallarına sürdüm. Gözümü kapattım. Gözlerimde abimin gülen suratı vardı. Sakalları arasında elim aşağıya kayarken gözlerimi açtım.

"Daesung shi sen katil değilsin! Saklanmaya gerek yok. Kurallarını yık!"

Nefesi hızlanmıştı. Bir adım kendimi çektiğimde gülümsedim.

"Sakallarını kesmekle başla. Hayat böyle devam etmez."

Odadan çıktığımda Seung Hyun'un bize bakan gözleriyle karşılaştım. Onunla ilk kez karşılaşmıştım. Benden oldukça uzundu. Salona doğru yürürken oda arkamdan gelmişti. Koltuğa oturduğumda karşımdaki berjere oturdu.

"Şirketten zor kaçtım. Gerçekten her şeyimiz alt üst oldu. Biz başkanı yumuşatmaya çalışıyoruz. Sende durumlar nasıl?"

Gülümsedim. Nasıl olabilirdi. Daha kötüsü için zirveye çıkaracaktım. Bu iyi bir şey değildi. Bu kolay bir şeyde değildi. Gülümsedim. Önüme düşen bir tutam saçı arkaya attığımda ona doğru dikkatle baktım

"Bunu unutacaktır. O bir ünlü ve karşı tarafın ailesi hakkında iyi şeyler söyledi. Medya sizin sayenizde halkı yumuşatmaya çalışıyor."

Sesimin gittikçe iğneleyici bir tona bürünmesine şaşırmıştı. Nefretim dilimde olmamalıydı.

"Kore tutucu bir halk. Sende bilirsin. Sence kaç yıl?"

Sorum onu umuda sürüklememişti. Yutkundu. Konuşmak için ağzını açtığında arkadan Daesung'un sesi geldi.

"Yıllarımı alacak bunu düzeltmek."

Seung Hyun hızla yerinden doğrulurken Daesung'a doğru harekete geçmişti. Omzumun üstünden onlara baktığımda Seung Hyun'un ona sımsıkı sarıldığını gördüm. Derin bir nefes alıp konuşmayı sürdürdüm.

"Yıllar gerekmeyecek."

İkisi birden bana deliymişim gibi baktıklarında omuz silktim.

Loser✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin