6. Bölüm "İlk Sevgili"

1K 61 9
                                    


Heyecanla uyandı güne. Her zamankinden daha çok dikkat edecekti artık görünüşüne. Çünkü güzel görünmeyi istediği biri vardı hayatında. Okulun bahçesine geldiğinde Mert'te bahçedeydi. Ama gelmedi Öykü'nün yanına kimse bilmeyecek demişlerdi çünkü. Eğer konuşurlarsa dikkat çekerdi. Önce 12. sınıflardan başlayarak öğrenciler okula girmeye başladı. Mert'te girmişti. Öykü bir sonra ki teneffüse kadar göremeyecekti. Sırası geldiğinde merdivenleri isteksizce çıkıp okula girdi. O da ne Mert karşısında nöbetçi masasında oturmuş kendisinin gelmesini bekliyordu. Öykü heyecanlandı ve tatlı bir gülümseme yayıldı yüzüne.

"Günaydın." dedi Mert'te gülerek ve sonra utanmış gibi merdivenleri çıktı gözden kayboldu. Ne yani Günaydın demek için mi beklemişti Öykü'yü. Ne kadar saf bir sevgiydi bu böyle. Daha büyük bir sırıtışla sınıfına doğru ilerledi Öykü.

Artık bütün teneffüslere çıkıyordu. Karşılıklı bakışıyorlardı sadece. Bu bile yetiyordu ikisine de. Her geçen gün daha fazla aşık oluyordu Öykü Mert'e ve halinden gayet memnundu. Çarşamba gününden sonra iki gün görmemişti Mert staj yapıyordu çünkü.

Pazartesi günü yine heyecanla okulun bahçesine girdi. Heyecanlıydı çünkü özlemişti onun aşkla bakan gözlerini, gülüşünü. O baktığında öyle güzel öyle değerli hissettiriyordu ki.. Belki de bu yüzden âşıktı ona. İlk Seni Seviyorum deyişi geldi aklına. Seni Seviyorum derken ki bakışları geldi gözünün önüne. Daldığı düşüncelerden çıkıp yüzünde ki gülümsemeyle kafasını kaldırınca biraz uzağında Mert'i gördü. Gülümsemesi daha da büyüdü. Mert'te ona gülüyordu.

"Öykü."

Gözlerini Mert'ten ayırmak istemiyordu ama biri ona sesleniyordu. Öykü bakışlarının yönünü çevirmediğinden muhakkak ki önüne geçiyor Öykü'nün.

"Hayırdır bugünlerde sigara da karşılaşamıyoruz." diyor sırıtarak. Tabi ki de Umut. Aslında bir gıcıklığı yok Umut'a karşı ama şuan sinir oluyordu Mert'le arasına girdiği için.

"Ben artık orda içmiyorum yani teneffüslerde işim oluyor da." dedi bir çırpıda. Tabi ki Mert'le bakışmaktan sigaraya gitmiyordu. Her ne kadar hâlâ içse de okulda daha az içiyordu.

"Hayırdır ne işin oluyor?" dedi Umut. Ne kadar çok soru soruyordu? Ona neydi?

"Umut gelsene." evet bu ses Mert'e aitti. Umut'u çağırıyordu. Hatta bununla da kalmadı ve yanlarına geldi. Öykü'ye bir bakış atarak Umut'un koluna girdi ve götürdü. Zil de çalmış herkes sıraya geçmeye başlamıştı. Öykü de sıraya doğru ilerledi. 1 haftadır yüzünden hiç eksil olmayan gülümsemesi vardı yine yüzünde. O bakışı düşünüyordu. Biliyordu evet biliyordu bu bakışın anlamını Öykü. "Sen benimsin." demekti. Seninle benden başkası konuşamaz." demekti. Kıskançlıktı. Evet evet kıskanmıştı Öykü'yü. Öykü'nün gülümsemesi daha da büyüdü. Arka taraflara bakınıp Mert'i aradı gözleri. O da Öykü'yü seyrediyordu. Önüne döndü Öykü. Mutluluğu iki kart artmıştı şimdi. .

Ertesi gün sınıfa girerken biri durdurdu Öykü'yü. Bahadır'dı bu. Yani çarşıdan yurda dönerken Mert'ten gül getiren çocuk. İsmini yeni öğrenmişti. Şimdi de eline bir kağıt uzatıyordu.

"Mert gönderdi." dedi. Öykü kafasını kaldırınca Bahadır'ın biraz uzağında Mert'i gördü. Öykü'ye bakıyordu. Başıyla işaret verdi ve gülümseyerek göz kırptı. Ne demek istediğini anlamıştı bakışlarından ve kağıdı aldı hemen. Sınıfa gitti sınıfta okuyamazdı birileri görürdü. Yurda gitmeyi dört gözle bekliyordu.

Ders bedendi ve koşu yarışması için duyuru yapıyordu hoca. Yanınday oturan arkadaşı

"Öykü ya katılalım mı bizde hem derslerden yırtmış oluruz." dedi. Biraz düşününce mantıklı gelmişti kabul etti Öykü öğle arası stada çalışmaya gideceklerdi. Üst sınıflarda vardı hem belki Mert'te katılmıştır diye düşündü. Çıkış zili çaldı Mert son bir kez görüp öyle gitmek istiyordu yurda bu yüzden bahçede Öykü'yü bekliyordu. Evet Mert'te yurtta kalıyordu ama okul için gelmişti ve devlet yurduydu. Başka bir ilçede oturuyordu iki saat uzaklıkta ki ve üç haftada bir ayda gidiyordu evine.

Yetimhane KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin