I° "Değişim"

21 1 0
                                    


"Bir kalbin içinde ne taşıdığını asla bilemezsin. Kırmadan önce iyi düşün. Belki de içinde ki sensin."

                                          
                                                                 'WİLLİAM BUTTER'











Martıların, denizin sesi ona huzur veriyordu. Sürekli kaçıp buraya geliyordu kafasını dinlemek ve düşünmek için. Ne zaman kötü bir şey olsa kendini bu bankta buluyordu.

Yazel uzun uzun denize bakıp derin düşüncelere daldı. Yıllardır aşık olduğu adama aşkını itiraf etmişti fakat sonuç kocaman bir hayal kırıklığı ve hüsran olmuştu. Sürekli şu sözler Yazel'in aklında yankılanıyordu;

"Senin gibi çirkin bir kızla çıkacağımı mı düşünüyorsun çirkin"

yine bu sözler aklına geldi, kalbi acıyordu ve gözyaşlarına engel olamıyordu.

Kalkıp eve yürümeyi düşündü bankta ki çantasını koluna takıp yavaş adımlarla yürüdü. Gerçekten çirkin olup olmadığı düşündü. Yol kenarında ki vitrin aynasından yansımasına baktı. Bol kot pantolonun üzerine salaş bir t-shirt giymişti onun üzerine ise kapüşonlu ceket. Saçları kıvırcık olduğu için fazlasıyla dağınık görünüyordu. Diş tellerine baktı daha sonra gözlüklerine. Gerçek anlamda çirkin bir kızdı. Asla o güzel süslü kızlar gibi olamayacağım diye içinden geçirip hızlı adımlarla eve doğru yürüdü.

***

Bir saat sonra sonunda eve varabilmişti. Düşüne düşüne eve gelmişti. Sanki düşündükçe beyni yanıyor gibiydi. Eve gidip uyumayı düşündü. Bu sayede kafasını kurcalayan düşüncelerden kurtulmuş olacaktı. Evin bahçe kapısını açtı, içeriye girip kapattı. Evin giriş kapısına geldiğinde çantasından anahtarları aldı ve ağır hareketlerle kapıyı açtı. Ceketini ve ayakkabısını çıkarıp vestiyere koydu. Salona geçtiğinde abisini televizyon izlerken gördü, her zaman olduğu gibi. Evden çok nadir çıkardı onun dışında hep evde televizyon izlerdi.

"Şu evde tek başına sıkılmıyor musun? Ya çık dışarı biraz hava al yemin ediyorum senin yerine ben sıkılıyorum." dedi Yazel yüzünü buruşturarak.

Abisi onu yeni görmüştü, geldiğini fark etmemişti. Ters bir bakış atıp,

"Şu eve sessiz girmekten vazgeç gereksiz." dedi.

Yazel abisinin bu sözlerine alışkındı. Onun için umursamadı ve yukarıda ki odasına yol aldı. Kapıyı açıp sertçe kapattı ardından Yazel. Üzerinde ki yorgunluğu daha doğrusu ruhsal  yorgunluğu atmak için kendisini yatağa bırakıp kafasına kadar pikeyi çekti. Bir dakika bile geçmeden üzerine bir öküzün oturduğunu hissetti ve var gücüyle bir çığlık attı. O ağır şey -öküz desek daha mantıklı olur- üzerinden kalktı,

"Ne bağırıyorsun kızım ya, sanki öldürdük." dedi abisi.

Yazel buna daha fazla sinirlendi.

"Öldürseymiş, hayvan gibi üzerime atlamanın ne anlamı var anlatır mısın ya?" dedi burnundan solurken.

"Tamam kızma hemen sinirliydin eğlendirmek istedim." dedi umursamaz hareketlerle

'Sen ciddi misin?' bakışı attı Yazel abisi Yağız'a

"Bakma öyle, yine üzgünsün ne olduğunu anlatmak ister misin? Belki bir çözüm yolu bulabiliriz." diye sordu anlayışla.

Yazel yatakta oturur pozisyona geldi ve Yağız'a otur anlamında işaret verdi. Yağız'da oturunca Yazel boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

YABANÎHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin