Dakota beni çözen tek kızdı. Desmond'a gidip her şeyi anlatmasından korkuyorum ve bunu bana karşı kullanıyor. Benim oğlumdan başka varlığım yoktu. Bunu lanet olarak görüyorum. Sadece bir lanet... Eskiden Desmond'u nasıl eğittiğimi hatırlıyorum. Ona ne kadar işkence ettiğimi ve bunu seve seve yaptığımı hatırlıyorum. Onun ölmesini istiyordum. Fakat bana verilen lanette ne olursa olsun onu can pahasına korumaktı. Bu lanetten hep nefret ettim. Dakota'nın ailesi bunları bildiği için onları diri diri yaktım ve onların acı çekmesi beni mutlu etti. Ama Dakota'yı bilmiyordum. Sadece biricik oğulları Edmond'u biliyordum. Benden Dakota'yı nasıl saklamışlardı onu aklım almıyor? O gün Dakota'ya verdiğim şey aslında tüm hafızasını silmek içindi ama herkesten daha güçlüydü ve bunu bile kolaylıkla asmıştı. Bu benim canımı yakıyordu. Bunları tabii ki öğrenecekti ve beni öldürene kadar rahat etmeyecekti. Bugün o gündü. Gündüz yürüyenleri eğitme günüydü ve bilerek Dakota buraya gelmek için Desmond'u kandırmıştı. Şuan ölü gibi yerde yatıyorum ve Walter bana sesleniyordu. Yanına gideceğimi söyledi ama ben onunla dalga geçtim. Şuan bana bakıp gülüyor. Desmond'un sesi hayatta kalmamı sağlıyordu. Çünkü o da gündüz yürüyendi ve fark edemediği bir sürü gücü vardı. Onların hepsini ben bastırmıştım ama bir gün onları da anlayacaktı. Sesi ölüyü bile diriltebilecek kadar büyülüydü. En son hatırladığım Walter sinirli bir şekilde beni cehenneme sürükleyişi oldu. Bundan sonra dünyayla ilişkim kesildi. Ama elbette geri gelecektim ve aynı Walter ailesini yaktığım gibi Dakota'yı diri diri yakacaktım. Onun ölümü beni mutlu edecekti ve onun yanında da Desmond yanacaktı. Dakota'yı asla yalnız bırakmayacaktı. Çünkü onu deliler gibi seviyordu. Bunu aurasından sezebiliyorum. Onu görünce aurası her yere yayılıyor. Bu da benim işime gelirdi. Asla ama asla Desmond'u istemedim ve hala istemiyorum.
''Demek ki buraya kadarmış.''
Yalandan gülümsemesine devam ediyordu.
''Burada uzun kalmayacağımı bilmen gerekiyordu.''
''Biliyorum ama bunun tadını çıkaralım dimi? Beni diri diri yaktığını hatırlıyorsun değil mi? Oğlumu ve karımı da sen öldürdün ama bir bakmışsın ki benim soyumdan birisi seni öldürmeye çalışıyor. Ne kadar garip?''
''Bunu sen istedin. Bu da senin bana lanetin değil mi?''
''Öyle diyorsan öyle olsun. Ama ben buna lanet değil ödül diyorum. Eninde sonunda sen de burada kalacaksın ve seni diri diri yakacağımı biliyorsun.''
''Emin ol biliyorum ama beni asla ele geçiremeyeceğini de biliyorsun.''
Desmond hala adımı haykırmaya devam ediyordu ve yavaş yavaş kaybolmaya başlıyordum.
''Nereye gittiğini sanıyorsun?''
Gülümsemeye başladım.
''Sana söylemiştim. Burada fazla kalmayacağım.''
Sinsice gülümsedi. Bunun altından kesinlikle bir şey çıkacaktı. Beyaz ışık kümesine dönüşürken Walter kolumdan tuttu. Bunu beklemiyordum ve onu yanımda getirmek istemiyorum. Eğer o yanımda gelirse geçit açık kalır ve ölümlü herkes dış dünyaya çıkardı.
''Bensiz gideceğini sanmıyordun değil mi?''
Kolumu bırakması için çırpındım ama olmadı. Kulaklarım Dakota'nın çığlıklarıyla doldu. Walter yapacağını yapmıştı.
''Baba buradasın yaşıyorsun.''
''Seni yalnız bırakmayacağımı söylemiştim.''
''Kız baba muhabbeti bittiyse artık işimize dönebilir miyiz?''
''Tabii ki nerede kalmıştık? Hatırladım beni ve ailemi nasıl diri diri yaktığından ve seni de o şekilde öldüreceğimizden bahsediyorduk.''
Desmond sadece izliyordu.
''Burada neler oluyor?''
Walter gülerek Desmond'a baktı.
''Oğluna bahsetmedin değil mi?''
''Biliyorsun bunu daha öncede konuşmuştuk Walter.''
''Ama o zamanlar arkadaştık Shelby. Şuan ölümüne düşmanız.''
''Baba bana neyi anlatacaksın hala anlamadım?''
''Hiçbir şey Desmond hiçbir şey.''
''Anlatmamaya kararlı mısın? Bunu senin gibi birisinden beklemezdim.''
''Artık kes sesini.''
''Beni ailemden ve kızımdan ayırırken bunların hiçbirini düşünmedin değil mi? Bunların gerçek olabileceğini hiç sanmadın değil mi?''
Dakota, Desmond'un yanına gelince onları izlemeye başladım.
''Ya gerçeği anlatırsın ya da biricik babasının nasıl işler çevirdiğini benden öğrenir. Bunların hepsi canını çok acıtacak sen de biliyorsun. AAsla unutmayacak.''
"Kesin sesinizi hepsini anlatacağım ama bana süre verin.''
''Bana ve aileme izin vermedin. Tik tak zamanın daralıyor. Ya anlat ya da sen devamını biliyorsun Shelby.''
Desmond sadece bize bakıyordu. Ama bunların hiçbirini ona anlatamazdım. Anlatırsam lanetim bozulabilir ve ölümlü olabilirdim. Bunu riske atamazdım.
''Boş versene sen anlatamayacaksın. Benden duyması belki biraz daha acıtacak ama bence bilmesi gerekiyor.''
''Hayır, ben anlatırım. Sen sadece bana zaman ver.''
''Zamanın çoktan doldu Shelby.''
''Burada neler oluyor kimse anlatmayacak mı?''
''Yeter! Bu dırdırınızdan sıkıldım anlıyor musunuz? Ben sıkıldım çocuk gibi kavga ediyorsunuz. Bunda söylenmeyecek bir şey yok. Sadece gerçekleri öğrenecek o kadar. Tamam, canını yakabilir, derin izler bırakabilir ama buna değer. Onunda neler yaşadığını öğrenmesi lazım.''
Dakota Desmond'u alıp dışarıya çıktı. Derin bir nefes aldım ve yerime oturdum. Walter sadece arkalarından bakakaldı.
''Bu da neydi? Burada ne güzel eğleniyorduk.''
''Sadece sen eğleniyorsun Walter. Bunu sen de biliyorsun ve bu olaydan gerçekten sıkıldım. Seni neden geri yakmıyorum?''
Rahatlıkla yakabilirim ve bir daha asla dönmezdi. Bunu ona yeniden yaşatabilirim. Bundan zevk alırım. O gün aldığım zevkten daha fazla zevk alabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Akademisi
VampireHeyecana hazır mısınız?Acaba Dakota'nın başına neler geliyor.Bu okulu nasıl buluyor?