Gözleri daha belirgindi ve daha beyazdı. Ölü gibiydi. Aslında ölüydük ama ölüden daha beyazdı. Üstüme atlayınca gözleri kırmızıya döndü.
''Dakota kendine gel. Benim Desmond.''
Beni dinlemiyordu. Nefes almakta zorlanmaya başladım.
''Dakota kendine gel, lütfen. Ben de senin gibi gündüz yürüyenim. Bunu sana kanıtlayabilirim.''
Gözleri hala kırmızıydı ama yüzü gerildi. Benimle konuşmuyordu. Başıyla pencereyi gösterdiğin de anladım. Beni güneşin önüne çıkaracaktı. Benim için sorun olmazdı. Güneşi seviyorum. Perdeyi açtığımda yanan tenim olmadı. Onun aksine daha da güçlendiğimi hissettim.
''Desmond.''
Deyince Dakota'ya döndüm.
''Dakota buradayım.''
''Desmond, içimden neden birilerini öldürmek geliyor?''
''Beni de öldürmek istedin ama ben sana kendimi kanıtladım.''
''Özür dilerim kendimde değildim.''
Gözleri kırmızıdan maviye geçiş yaptı.
''Shelby nerede?''
''Seni buraya getirmem gerekiyordu.''
''Neden?''
''Güçlerine kavuştun.''
''Yani şimdi?''
''Evet. Sen artık melezsin ve bizi öldürmek için elinden geleni yapacaksın.''
''Seni bir daha öldürmeye kalkmayacağım. Gerçekten özür dilerim.''
''Buna inanıyorum.''
''Bana inanmıyorsun biliyorum. Ben kendime güvenmiyorum senin bana güvenmeni bekleyemem.''
''Hayır, ben sana güveniyorum. Ben de senin gibiyim ve bak şimdi nasılım? Sadece sana eğitim vermem lazım.''
''Vampirler mi gelecek?''
Vampir kelimesini öyle bir içten söylemişti ki ben bile onlara düşman olabilirdim.
''Hayır, bizim gibi gündüz yürüyenler yardım edecek.''
''Ama vampir olsa bence daha iyi olur.''
''Onları öldüreceğini biliyorum Dakota.''
''Bence Shelby ile konuş. O da benimle aynı fikirde olacaktır.''
''Tamam. Sen yanımda gelmiyorsun.''
''Neden?''
''Dakota gelmiyorsun.''
''Tabii onları öldüreceğimi düşünüyorsun değil mi?''
''Evet, düşünmüyorum yapacaksın.''
Somurtarak yerine oturdu. Evden dışarı çıkarken herkes bana baktı. Benim gibi insanlara daha hazır değillerdi. Bizleri sürekli dışlıyorlardı. Ama biz alışkınız. Hatta bizden korkmaları bile hoşumuza gidiyor.
''Benny, babam nerede?''
''En son senin sınıfına gidiyordu.''
''Neden? Babam bu saatte sınıfları gezmez.''
''Evet, ben de sordum ama bana cevap bile vermedi. Sanki transtaydı.''
Yanından ayrılıp sınıfa gittim. Tek başına oturuyordu. Ne konuşuyordu ne de bir yere bakıyordu. Gözlerini kapatmıştı. İçeriye girerken Dolly kolumdan tuttu.
''Desmond bunu yapmak istemezsin.''
''Babam orada tek başına ve ne yaptığını merak ediyorum.''
''Merak etme o iyi olacak.''
''Neyi var?''
''Bugün Dakota geldi ve babanla konuştu.''
''Dakota mı geldi? Ama ben onu...''
''Sen onu? Neyse babanla baya uzun konuştu. Ben de merak ediyorum. Ondan sonra böyle oldu.''
''Bırak beni!''
İçeriye girerken babam bana bakıyordu.
''Burada neler oluyor?''
''Dolly çıkar mısın?''
Dolly dışarıya çıkarken babam boş gözlerle bakıyordu.
''Dakota'yı neden götürmedin?''
''Götürdüm. Onun için bu kadar geç kaldım. Burada neler oluyor?''
''Oğlum başımız gerçekten belada.''
''Neden? Dakota neler yapıyor?''
''Ben de bilmiyorum. Bugün beni zehirlemeye çalıştı. Onu öyle görünce anlamalıydım. Bakar mısın bana neler yaptırıyor?''
Kollarına baktığım da kanlar içindeydi ve morluklar vardı.
''Bunu sana Dakota mı yaptı?''
''Evet. Bilerek yapmadı bunu sen de ben de biliyoruz. Seni eğitmeden önce bana da aynısını yapmıştın. Onun için alışığım ama bu sefer kötü. Dakota neden böyle davranıyor bilmiyorum? Sen böyle değildin. Nerede hata var?''
''Belki de ilk başlarda ben de böyleydim ama kendimi bir şekilde bastırmış olabilirim.''
''Hayır, sen hep böyleydin. Onun gibi hiç olmadın. Onda başka şeyler var. Onu buraya getirmekle büyük hata yaptık sanırım.''
''Ne yapacağız?''
''Sadece onu izleyeceğiz. Neler yapacağını bilmiyoruz?''
Sabah olanlar aklıma geldi. Beni gündüz yürüyen gördüğü için hemen geri çekildi. Olanları anlattığımda babamın gözleri kocaman oldu.
''Peki, seni yine görse tanır mı?''
''Bilmiyorum dememiz lazım.''
''Ne olursa olsun asla yanından ayrılmak yok.''
''Merak etme onu kendi soyumuzla tanıştıracağım.''
''Tamam; ama dikkatli olun.''
Dakota'nın yanına gelince boynuma atladı.
''Sen nerelerdeydin? Gittin bir daha gelmedin.''
''Dakota babamın yanına gittiğini biliyorum.''
Yüzü kızardı. Böyle bile tatlı oluyordu.
''Baban sana bir şeyler dedi mi?''
''Hayır, pek konuşmadık. Sadece yanına geldiğini söyledi.''
''Başka bir şey?''
''Dakota ne demeye çalışıyorsun anlamıyorum? Başka bir şey daha mı söylemesi gerekiyordu?''
Aslında biliyorum ama benden neden sakladığını anlamıyorum?
''Hayır. Sadece merak ettim. Benim hakkımda başka şeyler söylemiştir diye düşündüm.''
''Hayır, söylemedi. Bu akşam gündüz yürüyenlerin yanına gidiyoruz.''
''Gerçekten mi?''
''Evet. Az sonra çıkarız, hazırlan. Vampirler çıkmadan önce biz çıkmalıyız.''
''Vampirlerde çıksın öyle çıkalım lütfen.''
''Onları öldüreceğini biliyorum. Hazırlanman için son beş dakikan kaldı.''
Onu keşke sokağa çıkarmasaydım. Başımıza geleceklerini bilseydim asla çıkarmazdım.
![](https://img.wattpad.com/cover/49076293-288-k713482.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Akademisi
VampirHeyecana hazır mısınız?Acaba Dakota'nın başına neler geliyor.Bu okulu nasıl buluyor?