Gül madalyonu

90 9 0
                                    


Tebriz

Gökturan Dün duyduğu sözlerden sonra Murat beyin bugünkü verdiği görevi yerine getirmeyeceği ni içten içe yolda yürürken kendine söylüyordu. Tam Tebrizin olmazsa olmazı dar sokaklara girince birden birşeylerin ters gittiğini anladı . Sanki biri onu takip ediyordu. Arkasına döndü kimse yoktu , herzamanki gibi yine gündelik kiyafetle dolaşıyordu. İyice arkasını kolaçan ettikten sonra önüne döndü ki birden önüne yüzleri perçemlerle kapatılmış üç tane özel eğitimli askerler çıkmıştı . Gökturan hemen eli belinde duran kılıcına gitti karşısındaki askerler ise ellerinde uzun topuz larla gelmişti.

Gökturan anlayamadı ama yinede biliyordu ki bir kişiye ters düşmek onu düşman olarak saymak demekti, kılıcını onlara doğru uzattı büyük ihtimal yetenekli askerler di. Gökturan iyice askerlere doğru baktı askerlerin her tarafi selçuklu zırhı yla donatılmış tı ama bir şey dikkatten kaçmıyordu, askerlerin sol kollarında Gulam askeri kuşağı duruyordu . İçinden bu askerlerin karma paralı asker olduklarını düşündü büyük ihtimal de başka millet en diller. Bunu anlamak için Gökturan olduğu yerden askerlere kılıcını doğrultu ve yüksek sesle.

---Çekilin yolum dan .

Askerler Gökturan nin konuşmasın dan sonra hiç bir şey anlamamış öylece biribirlerine baktılar .

Gökturan artık kafasında fazla soru kalmamıştı . Ve askerlerin üstüne koşmaya başladı, silahı öndeydi . Askerler Gökturan nin geldiğini görünce kalkanlarını çıkardılar. Gökturan koşarak daracık sokakta en önde bulunan askere doğru zıplayarak kılıcını indirdi . Asker kalkanı sayesinde kurtulmuş ama kılıç darbesi yüzünden yere kapaklanmisti . Gökturan yerde yatan askere kılıcını kaldırdı ve hilal şeklinde olan kılıçla askerin gövdesinde büyük bir yarık açtı , zırh bille onu kurtarmamıştı.

Asker yerde can ağrısı yla kendi kanında boğularak ölmüştü. Gökturan yerdeki askeri öldürdükten sonra diğer iki adama sert bir bakış atmıştı. Askerler yerde yatan arkadaşlarına baktılar ,ve askerlerden sağda duran Gökturan a doğru kalkanı nı çekmiş vaziyette ilerliyor , o ilerledikçe Gökturan arka tarafa doğru gidiyordu biraz gittikten sonra Gökturan adama doğru kılıcını savurdu , kalkan sayesinde adam yara almadı . Asker elindeki kalkanı atarak , sol eline de topuz aldı . İki elindeki kılıçlar ı bir o yana bir bu yana çeviriyordu. Gökturan ise elindeki kılıçla kendini muhafaza etmeye çalışıyordu. Asker sağ elindeki topuzu Gökturan a savurdu , asker topuzu o kadar sert savunmuştu ki Gökturan kılıçla durdurmuş tu ama sert gelmesinden dolayı iki üç adım geriye gitmişti. Gökturan biraz durduktan sonra asker tarafından gelen topuz darbesini havada durdu , ikiside havada silahlarıyla birbirlerini yitiriyordu. Gökturan ayağıyla adama çelme takarak , askerin diz çökmesini sağladı. Asker neye uğradığını anlayamadan Gökturan nın kılıcını boğazından hızlı ça geçtiğini gördü , son gördüğü oldu bu . Gökturan kılıcını askerin boğazından çekti asker kanlar içinde diz üstünde ölmüş vaziyette duruyordu. Gökturan ayağıyla ölen adamı yere düşürdü .

O sırada diğer askerde tam saldıracak tı ama uzaktan gelen sesler onu durmasını sağladı. İyice yaklaşan bu ses Gökturan nin da dikkattini çekmişti . İyice yaklaşan bu ses yaklaşınca anlaşılmış tı. Ses yaklaştıkça bunların şehrin muhafızları olduğu ortaya çıktı . Gökturan önüne dönmüştü ki askerin kaçtığını fark etti .

Git gide yaklaşan sesler "büyük ihtimal otuz yada kırk kişilik bir gurup du "diye düşündü Gökturan da tam kaçacak ken yerde cansız yatan askerlerin birinin cebinden düşmüş olan bir gül şeklinde madalyon olduğunu fark etti . Egilerek onu elli ne aldı tam inceliyorduki şehir muhafızları dar olan sokağın başında belirmiş elleriyle Gökturan ni işaret ediyorlar . Ve Gökturan a doğru koşmaya başlamışlardı. Gökturan ise madalyonu cebine katarak yanında duran evin çatısına çıkmıştı. Ve damdan dama atlayarak sıra kadem basmıştı Tebrizin sıcak ama bir okadar puslu havasında .

İNTİKAM KARDEŞLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin